Yavaş, İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu ile birlikte Çanakkale'de

Yavaş, İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu ile birlikte Çanakkale'de
Güncelleme:

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Çanakkalelilerle buluştu.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Çanakkale Belediyesinin yeni hizmet binası önünde düzenlenen "Millet Buluşması" Çanakkaleli vatandaşlarla buluştu.

YAVAŞ: “KURTULUŞ HARBİ’MİZİN ÖNSÖZÜNÜN YAZILDIĞI ÇANAKKALE’DEYİZ”

Meydanda toplanan halka seslenen Yavaş,  “Kurtuluş Harbi’mizin önsözünün yazıldığı Çanakkale’deyiz. Sayın Genel Başkanımız, Ekrem Başkan ve benim bugün ilk mitingimiz. İnşallah iktidara yürüyüşümüzün önsözü de yine Çanakkale’den başlasın” sözleriyle konuşmasına başladı. Yavaş, şöyle devam etti:

“2019 yılında aday olduğumuzda, bizler için de hep şu sözleri söylediler: ‘Bunlar idare edemezler. Bunlar üç koyunu güdemezler. Belediyeleri batırırlar…’ Hatta biliyorsunuz İstanbul için, ‘İstanbul düşerse Kudüs düşer’ dediler. Hatırlayınız, bizler sosyal yardımları kesecektik, işçilerin hepsini işten çıkaracaktık, hatta Ankara’da su sayaçlarını PKK’lılar okuyacak, DHKPC’liler de evlere faturaları getireceklerdi. Bunun hepsi tamamen korku siyaseti. Mevcut yağma düzenini, imar rant düzenini devam ettirmek için vatandaşı sürekli olarak korktular. Peki neler oldu? İş başına geldik, hiçbir işçiyi işten çıkarmadık. Tam tersine artık hiçbirisi siyasi propagandaya, maçlara götürülmüyor. Alnının terini, maaşını, ikramiyesini gününde alıyor. Eski-yeni ayrımı yapmadan o işçilerle gül gibi geçiniyoruz.”

“GENEL BAŞKANIMIZIN SÖYLEDİĞİ, AİLE DESTEK SİGORTASININ BİR ÖRNEĞİNİ ANKARA’DA UYGULUYORUZ”

Sosyal yardımlarla ilgili de açıklamada bulunan Yavaş, “Eskiden Ankara’da 3-4 ayda, sadece birer tane koli dağıtılırdı. Bu sistemi kaldırdık. ‘Başkent Kart’ diye bir kart verdik. Belediyenin verdiğini değil, o anne çoluğunun çocuğunun ihtiyacını oraya düzenli olarak yatırdığımız parayla gidiyor, bakkaldan kendi alıyor. Üstelik bunlar bir kişiden de alınmıyor. Semtlere, köylere kadar dağılıyor, bakkallar da para kazanıyor. Süt dağıtıyoruz. Destek alan ailelerden 60 bin öğrenci şu anda ücretsiz otobüs kullanıyor. 16 bin uzaktan gelen öğrencinin servis ücretini biz ödüyoruz. Yine destek alan ailelerden 15 bin tanesine aylık 330 lira para yatırarak sabah evden aç gelip öğrenme güçlüğü çekmemesi için çalışıyoruz. Bunlar hep ilk defa oldu. Onlarca kreş açtık, yetmedi. Hükümet söz verdi, her yerden doğal gaz bulduk ya, doğal gaz vereceklerdi. Bakın ABB olarak geçen yıl, 220 bin aileye üç ay düzeli olarak doğal gaz yardımı yapmak suretiyle Ankara’da destek alan hiçbir aileyi üşütmedik. Şu anda ABB, çocuklar proteinsiz kalmasın, gelişimlerini tamamlasınlar diye, her ay 200 bin aileye düzenli olarak birer kilo et parası yatırıyor. Süt, ekmek yardımı gibi yardımlar yapıyoruz, amacımız şu; her aile çoluğunu çocuğunun gıdasız, proteinsiz yetişmesini engellemek, insani ihtiyaçlarını almak. Sayın Genel Başkanımızın sık sık söylediği, aile destek sigortasının küçük bir örneğini şu anda biz Ankara’da uyguluyoruz. İnşallah 15 Mayıs’tan sonra bütün ülkede bu uygulanacak” diye konuştu.

“HİZMET EDEMEYELİM DİYE 1,5 MİLYAR LİRA PARA KESTİLER”

Eski dönemden kalan 4 buçuk milyar borcu ödediklerini kaydeden Yavaş, şöyle devam etti:

“8 Nisan’da biz görevi aldık. 28 Nisan’da bir kararname çıktı. Eskiden belediyenin yapamayıp da Ulaştırma Bakanlığı’na devrettiği metroya aylık 15-20 milyon lira para kesilecekti, öyle öyle borç bitecekti. Biz geldik ya maç oynanırken kural değişti. Şimdiye kadar 4 yılda kesilmesi gereken para 100-150 milyon lira bile değilken bizden şu ana kadar 1,5 milyar lira para kestiler ki hizmet edemeyelim diye. Ama ne oluyor, Ankara halkına yapılacak hizmeti engellemeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, geçen yıl kredibilitesi en yüksek belediye ABB. Bu sene de depreme dayanaklı belediyelerde Ankara, İstanbul dahil 10 belediyeden 8 tanesi Millet İttifakı belediyesi. Demek ki yönetebiliyoruz. Yeter ki vatandaş kendimizi gösterme fırsatı versin.”

“3-4 YILDA 35 BİN ÇİFTÇİNİN CEBİNE 4,5 MİLYAR PARA GİRDİ”

Yavaş, Ankara’da hayata geçirdikleri kırsal kalkınma projelerini de anlatarak, “39 bin çiftçinin tümüne tohum, gübre, sıvı gübre, mazot veriyoruz. 3-4 yılda yaptığımız bu destekler karşısında 35 bin çiftçinin cebine 4,5 milyar para geldi. Pandemi döneminde ve şu anda da Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle buğdayda sıkıntı var. Ülkemizde tarımın mutlaka desteklenmesi lazım, biz de bunun için destekliyoruz. O yetmedi, şu anda bir projeyle güneş enerjisi vermek suretiyle çiftçinin daha az maliyetle, daha fazla üretmesini sağlayıp hem Ankara halkını aç bırakmıyoruz hem de o çiftçinin alnının terini kazanmasını sağlıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Adayımız, anayasamızda zorunlu olan tarıma destekle ilgili bütün kuralların tam olarak uygulanacağından bahsetmişti. İnşallah tamamını uygulayacağız” ifadelerini kullandı.

Yavaş, şöyle devam etti:

“Şimdi de korkutuyorlar. Hükümet değişirse şöyle olur böyle olur. Çok daha güzel olur, örneği Ankara, İstanbul, 11 büyükşehir belediyesi, 250’ye yakın il belediyelerimiz. Buralarda yaşayanların hepsi mutlu... ‘Yapamaz’ dediler, en son Avrupa Başkent Belediyeleri Başkanı oldum, dünya çapında bir ödül aldım. Söz verdik, dedik ki, ‘Şeffaf olacağız, bütün ihalelerimiz açık olacak.’ İsrafı kaldırdık, hep tasarruf sağladık. Avrupa Şeffaflık Ödülü aldık. O yetmedi, şu anda memnuniyet açısından da Ankara olarak bronz ödül aldık.”

“ÇOK DAHA GÜZEL GÜNLERDE BULUŞMAK ÜZERE”

“Ben diyorum ki artık bu kavga siyaseti, korkutma siyaseti bitsin” diyerek açıklamalarını sürdüren Yavaş, “Biz, bizlere oy vermeyenlere ağzımızı açıp tek kelime kötü söz söylemiyoruz. Herkes istediği gibi düşünebilir. Biz de istediğimiz gibi düşünebiliriz. Onlar gibi düşünmek zorunda değiliz, onlar da bizim gibi düşünmek zorunda değil. Ama bıktık artık. Her seçim, kendileri gibi düşünmeyen; terörist… Hiçbir kusur bunların üstüne konmuyor. Pahalılık var, pazarcılar terörist; pahalılık var, soğancılar terörist. Terörist diye diye toplumun yarısını terörist diye itham ettiler. Bizlerde en az onlar kadar Müslüman, en az onlar kadar vatanseveriz. Teröriste terörist, katile katil deriz. Hiçbir zaman mevsimlik vatanseverlik yapmayız, kimse de bizim vatanseverliğimizi ölçemez. Çok daha güzel günlerde buluşmak üzere… 15 Mayıs’tan sonra bu korku iklimini üzerimizden atıp baharlar yaratmak üzere ve CHP Sayın Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nu inşallah 13. Cumhurbaşkanı yaparak bütün Türkiye’ye bahar gelecek” diye konuştu.

İMAMOĞLU: “ÇANAKKALE KAHRAMANI GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN İŞARET ETTİĞİ YÖNDE HEP BİRLİKTE İLERLEYECEĞİZ”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise şunları kaydetti:

“Milletçe hangi koşulda olursa olsun bir arada olabilmek, birlik olabilmek, acıları sevinçleri paylaşabilmek mutlak gerekli olan şarttır. Çanakkale ruhu milletçe hepimizi sarar, sarmalar. Bize millet olduğumuzu hatırlatan yerdir. Bu topraklarda huzur içinde yatan şehitlerimiz vatan uğruna kendilerini feda ederken; hiçbir şart, hiçbir koşul beklemeksizin şarkı söyler gibi cepheye koştular, canlarını verdiler. Hiçbir fark gözetmeksizin her kökenden her inançtan herkesin gençlerin can verdiği bu vatan için bu zafer aynı zamanda eşitsizliklerin, adaletsizliklerin dize getirilmesi içinde önemli bir simgedir. Bu topraklarda adalet içinde yaşamak, özgür ve eşit yaşamak, birliğimizi, kardeşliğimizi korumak uğruna hep beraber o can vermiş şehitlerimize layık olmak zorundayız. Çanakkale’de birlik ruhuna, Kurtuluş Savaşı’ndaki bağımsızlık tutkusuna, cumhuriyetimizin yüksel ideallerine hep birlikte sahip çıkacağız. Çanakkale kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği yönde hep birlikte ilerleyeceğiz.”

Demokratik seçimlerin Türk milleti için bir irade beyanı olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Bu nedenle seçimlerde her koşulda millet kazanır ve sadece kendi iradesini yine millet beyan eder. Yine öyle olacak yine millet kazanacak yine birlik kazanacak ve kardeşlik kazanacak. Sonuçta milletin ittifakı kazanacak. Sonuçta adaletin hak ve hukukun mücadelecisi ve bu sürecin, ittifakın lideri 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu kazanacak” dedi.

KEMAL KILIÇDAROĞLU: “KUCAKLAŞACAĞIZ, AYRILMADIK, AYRIŞMAYACAĞIZ”

Konuşmasında seçmenlere oy kullanma çağrısında bulunan Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise seçmenlere oy kullanma çağrısında bulunarak, şunları söyledi:

"Oyunuzu kullanın ve oyunuza sahip çıkın. Emin olun sandıkların tamamına da sahip çıkacağız. Hiç endişe etmeyin. Ayrıca kırsalda çalışan gençler, kadınlar, balıkçılar, bunların sosyal güvenlik primlerini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Dolayısıyla toprakta çalışıyor musun, üretiyor musun; kazanacaksın. Sen kazanırsan Türkiye kazanacak. Sen kazanırsan buğday ithal etmeyeceğiz, sana vereceğiz parayı, sen kazanacaksın. Dolayısıyla yeni bir iklimi bu ülkeye getireceğiz. Yeni bir iklimin özelliği şu: Sokakta, caddede karşılaştığımız insanlara tanımasak bile selam vermesini ihmal etmeyeceğiz. Kucaklaşacağız, ayrılmadık, ayrışmayacağız. Onlar ayrıştırmaya çalışıyorlar, biz ayrışmayacağız. Onlar ikilik yaratıyorlar, biz bir olacağız. Bayrağımızın altında, vatanımızda bir olacağız, beraber olacağız."

Kılıçdaroğlu, kendi belediye başkanlarının büyük başarılar kazandığını belirterek, "Onlarla ilgili de çok ama çok şey söylendi. 'Sosyal yardımlar kesilecek' denildi, kesilmedi. Yine söylüyorlar. 'Kılıçdaroğlu'na oy vermeyin, gelirse sosyal yardımlar kesilir.' Hayır efendim" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, gençlerin yurt dışında gelecek aradığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Hiç merak etmeyin, iktidar değiştiğinde göreceksiniz ücretleriniz yüksek olacak, iyi gelir elde edeceksiniz. Kısa sürede araba, belli bir zaman diliminde de ev sahibi olacaksınız. Kendi ülkenizde çalışacaksınız. Kendi ülkenizde üreteceksiniz. Kendi ülkenizde kazanacaksınız ve Türkiye dünyayla rekabet eden bir ülke haline gelecek. Söz veriyorum. Birilerinin peşinde değil, dünyayla rekabet eden bir ülke haline geleceğiz. Samandağ'dan başlayıp Mersin'e kadar olan havzayı Akdeniz'in en büyük üretim merkezi haline getireceğiz. Katma değeri yüksek ürün üretilecek orada. İstanbul'un nüfusu 5 yıl içinde 2,5 milyon azalacak. Çünkü insanlar bu bölgelere gelecekler. Erzurum başta olmak üzere tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgeleri oluşturacağız. Bununla ilgili de yakında sizlere video aracılığıyla ayrıntıları vereceğim. Göreceksiniz, Türkiye'nin bütün sorunlarını biliyoruz. Hepsini biliyoruz, hepsini çözeceğiz. Bilgimiz var, birikimimiz var, gücümüz var, gücü sizden alıyoruz, başkalarından değil."