Su Park Müzesi Türkiye’de ilk kez Beylikdüzü’nde

Suyun insan hayatındaki önemine değinen ve yaşanan çevre felaketleri ile müsilaj problemlerine dikkat çeken Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Bugün yaşanan tüm felaketler aslında doğaya önem vermememizden kaynaklanıyor. İnşallah doğaya saygılı ve müsilaj problemimizi halledeceğimiz bir düzen oluşur. İstanbul’un güzelliği İstanbul’a yeter, herhangi bir beton kanala ihtiyacı yok. Aksine İstanbul’un bu tür deneyim alanlarına ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.

Beylikdüzü Belediyesi tarafından Yaşam Vadisi 2.etap ile 3.etap kesişiminde yapımına başlanan ve Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan Su Park Müzesi’nin çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yaklaşık 3 bin m2’lik alanda yer alan projeyle kent toplumunda su bilinci oluşturmak ve oldukça önemli bir sorun olan susuzluğa dikkat çekebilmek hedefleniyor. İçerisinde birçok endüstriyel obje bulunan alanda; su ile ilgili birçok kitabın sunulduğu Su Kütüphanesi, su fotoğrafları, su tasarımları, su resimleri gibi sanat üretimlerinin paylaşıldığı Su Sergisi, su ile ilgili farklı deneyimlerin yaşatıldığı Su Odaları ve çeşitli yiyeceklerin su ile sunulduğu, su sohbetlerinin paylaşıldığı Su Kafe bulunuyor. Su teması üzerine programlanan ve vatandaşları bilinçlendirmeye yönelik tasarlanan projeyle aynı zamanda çeşitli su deneyimleri yaşatılırken suyun değeri ve sürdürülebilir yönetimi konusunda da güçlü bir bilgilendirme platformu oluşturulacak. 

 “İstanbul’un güzelliği İstanbul’a yeter, herhangi bir beton kanala ihtiyacı yok”

 Suyun insan hayatı için ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken ve Su Park Müzesi ile vatandaşların suyu deneyimleyebileceği alanlar oluşturulacağını belirten Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Burada tüm komşularımızın suyu deneyimleyebileceği, suyun ve doğanın kıymetini anlayacağı alanlar oluşturacağız.” ifadelerini kullandı. Konuşması sırasında yaşanan çevre felaketlerine ve müsilaj problemlerine de değinen Başkan Çalık, “Bugün yaşanan tüm felaketler aslında doğaya önem vermememizden kaynaklanıyor. İnşallah doğaya saygılı ve müsilaj problemimizi halledeceğimiz bir düzen oluşur. İstanbul’un güzelliği İstanbul’a yeter, herhangi bir beton kanala ihtiyacı yok. Aksine İstanbul’un bu tür deneyim alanlarına ihtiyacı var. İnsanların suyu deneyimleyebilecekleri, susuzluğun ne demek olduğunu hissedebilecekleri alanları görmeye ihtiyacı var. Evlatlarımıza bu alanları anlatmalı ve sunmalıyız. Kanal İstanbul’u değil, beton kanalı hiç değil.” dedi.