Mersin Büyükşehir'den Silifke Gazi Çiftliği'nde 97 yıl sonra anlamlı buluşma

Mersin Büyükşehir'den Silifke Gazi Çiftliği'nde 97 yıl sonra anlamlı buluşma
Güncelleme:

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Gazi Çiftliği’ne gelişinin 97’nci yıl dönümünde tarih dolu bir söyleşi düzenledi. Yazar Mirza Turgut’un gerçekleştirdiği söyleşiye Gazi Çiftliği’nin kuruluşunda emek veren isimlerin çocukları ve torunları da katıldı.

Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 29 Ocak 1925 tarihinde Gazi Çiftliği’ne gelişinin 97’nci yıl dönümünde Yazar Mirza Turgut’un konuşmacı olarak yer aldığı tarih dolu bir söyleşi gerçekleştirdi.

Söyleşiye yöre halkı yoğun ilgi gösterdi

Mersinden Kadın Kooperatifi’nin girişimleriyle Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yeniden işlevsel hale getirilen ve 1 Temmuz 2021’de açılışı yapılan Silifke Gazi Çiftliği’nde anlamlı bir söyleşi gerçekleşti. Atatürk’ün Gazi Çiftliği’ne gelişinin 97’nci yıl dönümünde Araştırmacı-Yazar Mirza Turgut, bölgenin ve Gazi Çiftliği’nin tarihini anlattı. Söyleşide Gazi Çiftliği’nin kuruluşunda emeği geçen isimlerin çocukları ve torunları da yer aldı.

“Atatürk Gazi Çiftliği’ne geldiğinde kuru fasulye ve pilav yemiş"

Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu, Gazi Çiftliği’nde güzel bir birliktelik yakaladıklarını belirterek, anlamlı bir söyleşide buluştuklarını kaydetti. Söyleşinin ardından konuklara ikram edilen kuru fasulye ve pilava dair de bilgi veren Dokucu, “Atatürk Gazi Çiftliği’ne geldiğinde kuru fasulye ve pilav yemiş. Bu hep bahsedilir. Köylüler sürekli bahseder. Biz de günün hatırasına kuru fasulye-pilav ikram edelim dedik” diye konuştu.

“Atatürk, ilk üyesinin kendisi olduğu bir kooperatif kurdu”

Araştırmacı-Yazar Mirza Turgut, Atatürk’ün 1925 yılında Silifke’ye yaptığı gezide 3 gün kaldığını belirterek, “Önce Sultani Mektebi’ne gitti. Ardından Hacı Hulusi Açıkbaş’ın evinde kaldı. İkinci gün il başkanı Sadık Taşucu’yla bu bölgeyi gezdiler ve bu bölgede bir çiftlik satın almak istedi. Burası eski Rum zengin Bodosaki’ye aitti ve devlet tarafından araziye el konulmuştu. Taşucu’na belli miktarda para verdi Atatürk. ‘Bunu Hazine’den benim adıma al’ dedi. Hazine’den alındı ve burası Atatürk’ün çiftliği olarak gündeme gelmeye başladı” dedi.

Gazi Çiftliği’nde kooperatif kurarken Atatürk’ün bir amacının olduğuna vurgu yapan Turgut, “Amacı, modern tarım teknolojisini insanlara bizzat gösterebilmek. Bu civardaki bütün köyleri, tarım yapan köyleri ve o dönemin traktörünü aldılar. Benzeri tarım araçlarını aldılar. Bir de ayrıca başka bir şey yaptı Atatürk; bölgenin etkili çiftçilerini üye yaptıkları, ilk üyesinin kendisi olduğu bir kooperatif kurdu. Bu kooperatif kanalıyla çiftçilerin daha etkili olabileceğini düşündü” ifadelerine yer verdi.

Turgut, Büyükşehir Belediyesi tarafından Gazi Çiftliği’nin restore edildiğine dikkat çekerek, “Şimdi Gazi Çiftliği eski amacına uygun bir şekilde kullanılmak için tasarlandı” diye konuştu.

“Atatürk dedemi Çiftlik’te bekçi olarak ilan ediyor”

Gazi Çiftliği’nin kuruluşunda emeği geçen isimlerin çocukları ve torunları da duygu dolu anlar yaşadı. Çiftliğin o dönemki bekçisi Şaban Gök’ün torunu Ali Koç, dedesinden bahsederek; “Atatürk buraya geldiği zaman buraların yolları çamurmuş. Atatürk, başka bir arkadaşa ‘beni buradan geçir’ demiş. Dedem Atatürk’ü su birikiminin sonuna kadar getiriyor. Atatürk dedemi Çiftlik’te bekçi olarak ilan ediyor. ‘Sen bekçisin’ diyor. O Çiftlik de Gazi Çiftliği. Biz Atatürk’ün torunuyuz. Mutluyuz, Atatürk’e minnettarız” ifadelerine yer verdi.

“Babam Çiftlik’in çobanıymış, Atatürk’ün koyununu gütmüş”

O dönem çobanlık yapan Ali Kara’dan ise çocukları İsa Kara, Eşe Kuyucu ve Elif Dudaklı gururla söz etti. 74 yaşındaki İsa Kara, “Babam çiftliğin çobanıymış, Atatürk’ün koyununu gütmüş. Babam Alanya’dan akrabalarının bir kısmını getirmiş. Babamın güttüğü koyun 2-2,5 lira farkla satılıyormuş. Normalde 5 liraysa onun güttüğü koyunlar 7,5 liraya satılıyormuş” dedi. Söyleşi esnasında çok duygulandığını da sözlerine ekleyen Kara, “Burası ilk zamanlar daha güzeldi. Muhasebeciler falan vardı. Atatürk’ün ata bindiği taş vardı, fırın vardı. Vahap Bey’den, emeği geçen arkadaşlardan Allah razı olsun. Burayı tadilat yaptılar, bu şekle getirdiler. Her taraf harabeye dönüktü. Şimdi Allah razı olsun sahip çıktılar. İçeri girince duygulandım” diye konuştu.