Mansur Yavaş: ''En büyük beka sorunu bu iktidarın kendisi haline geldi''

Mansur Yavaş: ''En büyük beka sorunu bu iktidarın kendisi haline geldi''
Güncelleme:

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte ‘Halk Buluşması’ kapsamında Eskişehirlilerle buluştu. Yavaş, “İnşallah Millet İttifakı olarak 14 Mayıs’ta birleşe birleşe kazanacağız. Kavga etmek yerine yan yana geleceğiz” diye konuştu.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte il il gerçekleştirdiği seçim gezilerine devam ediyor.

Yavaş ve Kılıçdaroğlu, ‘Halk Buluşmaları’ kapsamında Eskişehir’de halka seslendi.

 “ANKARA’NIN PARASINI ÇILGIN PROJELERE HARCAYAN BİR YÖNETİM VARDI”

“Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları ve coşkulu kalabalığın alkışları eşliğinde Eskişehir Sıhhiye Meydanı’na kurulan sahneye çıkan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “15 Mayıs’tan sonra inşallah biz sizlerle gurur duyacağız” cevabını vererek, “Mitinglere gidiyoruz konuşuyoruz ama en zor konuşmalarımızdan biri burada olacak çünkü Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız bizim ustamız. Eskişehir’i zor şartlar altından alıp bugün bir Avrupa kenti hâline getirdi. Kendisine çok teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum” dedi.

Beypazarı’nda 10 yıl Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra Ankara’da aday gösterildiğini hatırlatan Yavaş, “Ankara’da belediyecilik adına yapılan; Ankara halkının parasını rahat bir şekilde çılgın projelere harcayan bir yönetim vardı. Bunu da halka anlatmamız son derece zor oluyordu. 2019 yılında aday olduğumda ‘Bunlar üç koyunu güdemezler, bunlar yapamazlar, belediyecilikten ne anlarlar, Beypazarı küçücük bir yer Ankara’yı nasıl yönetecek’ gibi kibirli ve küçümseyici davranışlar… Anketlerin durumunu görünce aynen bugün yaptıkları gibi iftiralara başladılar. Yönetilemez denen Ankara’yı borçla devraldık ve 4 yıl içerisinde yüksek faizli eski dönemin borcunu ödedik. Bizden önceki dönem metroyu yapamamış ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına devretmiş. Bakanlık da demiş ki; bilet gelirinin yüzde 15’ini bize ödeyerek borcunuzu ödeyin. 30-40 yıl sürüyor. Fakat 8 Nisan’da görevi devraldık. 28 Nisan’da çıkan bir kararname ile ‘Bundan sonra bütçenin yüzde 5’ini keseceğiz’ dediler. Eğer maç oynanırken kural değişmeseydi ya da biz seçilmeseydik mutlaka değiştirmeyeceklerdi. 80-90 milyon lira bugüne kadar ödemiş olacaktık fakat bu düzenleme sonucu 1,6 milyar Ankara’ya yapacağımız hizmetlerden alıp güya bizi cezalandırmak için gasp ettiler” diye konuştu.

 “Şimdi de yönetemez diyorlar ya, bunlar gelirse hiçbir şey yapamaz diyorlar ya hâlbuki bize aynı şeyleri söylerken yapılan çalışmaları görmezden geldiler” diyerek açıklamalarını sürdüren Yavaş, şöyle devam etti:

“En güzel örneğimiz bizim Eskişehir’di… 11 Büyükşehir Belediyesi bu engellemelere rağmen çalışmaya başladı. Belediye Başkanı mı cezalandırılıyor? Hayır, halk cezalandırılıyor. O zaman seçimi neden yapıyoruz? Bunların mantığı şu; seçime girmek serbest kazanmak yasak… Böyle bir mantıkları var. İşçilerin hepsini çıkaracak, dediler. Bir tane işçi çıkarmadık. Zorla sökülen T.C. tabelalarını yerine taktık. Devletin bekası lafı İstanbul’un ikinci seçimine kalmadı. İstanbul giderse Kudüs gider, İstanbul giderse Mekke gider. Mursi mi Sisi mi? Ne Mekke ne Kudüs düştü ama şimdi Sisi ile el sıkıştılar. Aynı oyun hala oynanıyor; biz gidersek şöyle olur biz gidersek böyle olur.”

 “TOGG, İHA, SİHA, ANADOLU GEMİSİ… BUNLAR KİMSENİN BABASININ MALI DEĞİL”

Devletin milli güvenlik politikalarının asla değişemeyeceğinin altını çizen Mansur Yavaş, “80’li yıllarda ROKETSAN, HAVELSAN, ASELSAN gibi kuruluşlar kuruldu. Ülkemizin savunması için kuruldu. O günden bugüne kadar hizmetlerini sürdürüyor. Hükümet milli kurumların hiçbirisini siyasetine alet etmedi. Ama şimdi görüyoruz TOGG, İHA, SİHA, Anadolu Gemisi vs. bunlar sanki hükümetin parasıyla yapılmış da milletin parası ile yapılmamış gibi sergileniyor. Biz gidersek bunlar batar deniyor. Asla batmaz… Bunlar, milletin malı, kimsenin babasının malı değildir. Milletin tertemiz paralarıyla imal edilmiş. Bize düşen çok daha iyilerini yapmak… Çok daha önemlisi bu sektörde çalışmak isteyen gençlerin önünü açmak… Bu kadar üniversite mezunu gençle çok daha güzelini yapmak ve ülkenin savunmasına katkıda bulunmak…” ifadelerini kullandı.

 “BU ÜLKEDE BEBEK KATİLİNİ CEZAEVİNDEN CEZASI BİTMEDEN ÇIKARACAK HİÇBİR GÜÇ YOKTUR”

Konuşmasında, yerel seçimler sırasında atılan iftiralardan da örnekler veren Yavaş, “Dediler ki; ‘Mansur Yavaş gelecek sayaçları PKK’lılar okuyacak’ Bu laflara deli inanmaz. Vatandaşı korkutmak için bunları söylediler. Şu anda Ankara’da sayaçları okuyan faturaları da götüren tertemiz vatansever Türk evlatları... Şimdi de aynısı diyorlar ‘Biz gedersek ülke bölünür’. Bu ülkeyi kimse bölemez. Kandil’dekilerin eşkıya başının ekmeğine yağ süren konuşmalarını ekranlara koyuyorlar. Aynı şahıslar şunları da söylüyor; ‘Bizimle en fazla irtibatı bu hükümet kurdu, anlamadık’ diyorlar. Bu ülkede bebek katilini cezaevinden cezası bitmeden çıkaracak hiçbir güç yoktur. Yine bu ülkede eli kana bulanmış teröristleri af yoluyla çıkaracak da hiçbir Allah’ın kulu yoktur. Bunun karşısında herkes duracaktır” dedi.

 “DEĞİŞİM OLDUĞU ZAMAN ÇOK DAHA GÜZELLERİNİ YAPACAK BİR SÜRÜ İNSAN VAR”       

Yavaş, Ankara’da yapılan sosyal yardımlar ve hayata geçirilen projeleri de şöyle özetledi:

“Artık nefret, korku siyaseti bitecek. Çok daha iyi yönetimler gelecek. Sosyal yardımları kesecek, dediler. Eskiden Ramazan kolisi gibi ev ev koliler dağıtılırdı. İnsanlar incitilirdi. Gelir gelmez Başkent Kart diye kredi kartı gibi bir kart çıkardık.  O karta para yüklüyoruz. Kim yardım alıyor, kim yardım almıyor, hiç kimse bunu bilmiyor yani bir elin verdiğini diğer el görmüyor. Çocukların eğitimlerine çok büyük destekler veriyoruz. Şu anda 60 bin çocuğu Ankara’da ücretsiz okuluna gidiyor. 16 bin ilkokul çocuğunun servis ücretini biz ödüyoruz. Kitap kırtasiye her türlü desteği veriyoruz. 200 bin aileye üçer aylık 500 lira doğal gaz yardımı yaptık. Hiçbirisini üşütmedik. 16-17 aydır düzenli şekilde 200 bin aileye birer kilo et parası yatırıyoruz. Aile Bakanlığının yaptığı yardımları bizim gelince keseceğimizi söylüyorlar. Devlet memurlarını işten atılacaksınız diye korkutuyorlar. Söyledikleri her şey yalan… Değişim olduğu zaman çok daha güzellerini yapacak bir sürü insan var. Ankara’da çılgın projemiz yok, dedik. Ankara halkının tertemiz parasını boşa harcayacak çılgın projemiz yok, dedik. Kimin neye ihtiyacı varsa onu yapacağız, dedik.”

 “SEÇİLDİK ROZETİMİZİ ÇIKARDIK”

Kimseyi ayırmadan çalıştıklarına dikkat çeken Yavaş, kırsal kalkınma desteleri ile ilgili de şu açıklamalarda bulundu:

“Seçildik rozetimizi çıkardık. Hiçbir Allah’ın kulunu ayrıma tutmadık. Kimin neye ihtiyacı varsa ona el attık. Pandemi döneminde de aynısını yaptık deprem bölgelerinde de aynısını yapıyoruz. Kırsal kalkınma çalışmaları ile Ankara’da 4 yılda 600 milyon lira 35 bin kayıtlı çiftçiye destek olduk. Geçen yıl itibarıyla bu insanlar yeniden tarıma, çiftçiliğe ve hayvancılığa döndü. 4,5 milyar lira gelir elde ettiler. Kadınlara kooperatifler kurdurduk. Ürettiklerini Başkent Marketlerde satıyoruz. Üretimi, istihdamı sürekli teşvik ediyoruz. İşte Millet İttifakı’nın programında da tarıma ve hayvancılığa çok büyük destekler yapılacağı yazılı. Kırsal kalkınmada kendi ürettiğimiz gübreyi veriyoruz. Tohumu veriyoruz, mazot yardımı yapıyoruz. İklim krizi nedeniyle yaklaşan büyük açlık ve kıtlık felaketine karşı Ankara’da tarımı canlandırıyoruz. Çocukluğumuzdan beri kendi kendine yeten ender ülkelerden birisi Türkiye idi. 21 yılda tarımı neden bu hâle getirdiniz?”

Ankara Büyükşehir Belediyesinin şeffaf bir şekilde yönetildiğine de dikkat çeken Mansur Yavaş, “Ben 3 bin 500 ihalemi canlı yaptım. YouTube’da bunlar duruyor. 200 yıl da geçse bunlar orada bizim şeref vesikamız olarak duracak. Bundan sonra hükümet de açık ihale yapacak, rekabeti sağlayacak. Elde ettiği tasarrufları da size harcayacak”  dedi.

 “İDDİA EDİYORUM EN BÜYÜK BEKA SORUNU BU İKTİDARIN KENDİSİ HÂLİNE GELDİ”

Konuşmasında beka sorununa da değinen Yavaş, “Alışmışlar her seçim beka… Seçim biter beka olayı da biter. Ülkedeki mülteciler bekamızı tehdit ediyor. Pahalılık bekamızı tehdit ediyor. Enflasyon, kira fiyatları, hepsi beka sorunu hâline geldi. İddia ediyorum en büyük beka sorunu bu iktidarın kendisi hâline geldi. 21 yıl 1 trilyon 200 dolar bütçe kullandılar. 450 milyar dış borcumuz var. Elbette mutlaka güzel şeyler de yaptılar ama kötü giden hiçbir şey bunların üstüne yapışmıyor. Soğan pahalı olur, soğancılar terörist olur. Sebze pahalı olur, pazarcıların tepesine çökerler. Et pahalanır, dışarıdan ithal ederler. Bunu yapmak yerine kendi hayvancılık yapan aileleri desteklese daha iyi olmaz mıydı? Yurt dışına neden gitsin o paralar? Şimdi de bu ayın teröristi kasaplar olacak rekabet kurumu inceleme başlatmış” diye konuştu.

 “KİMSE KİMSENİN NE MİLLİYETÇİLİĞİNİ, NE DİNİNİ SORGULAMA HAKKINA SAHİP DEĞİLDİR”

“Kimse kimsenin ne milliyetçiliğini, ne dinini sorgulama hakkına sahip değildir” diye konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“En az onlar kadar vatansever ve milliyetçiyiz. En az onlar kadar Müslümanız. Bu ülkenin bölünmemesi için hepimizi canımızı vermeye hazırız. Gençler yurt dışına gidiyor ‘Nankörler’ deniyor. Gençlere ‘Asalak’ deniyor. Madem bu gençlere iş bulamayacaktınız her yere neden bu kadar üniversite açtınız? Gençler iş beğenmezmiş öyle bir şey yok… Gençler yurt dışında garsonluk da yapıyor. Türkiye de neden yapamıyor? Çünkü emeğinin karşılığını alamıyor. Nefret siyasetinden, azarlanmaktan bıktık. Mutlaka bu değişime ihtiyaç var. Allah hepimizi farklı farklı yarattığına göre herkes farklı fikirde, düşünce de olacak. Bunlar elbette yan yana gelecek. Bizler sizler gibi düşünmüyoruz diye niye biz illet olalım zillet olalım? Bugüne kadar ben cumhurbaşkanı adayımızın bir kere bile kendisi gibi düşünmeyenlere karşı tek bir kötü lafını duymadım. Benim bildiğim iyi bir Müslümanın ağzından bal damlar. Hiç kimseye hakaret etmez, yalan söylemez. İnşallah Millet İttifakı olarak 14 Mayıs’ta birleşe birleşe kazanacağız. Kavga etmek yerine yan yana geleceğiz. Sizlerin en doğru kararı vereceğinize, ülkemize huzurun, bereketin ve baharın geleceğine inanıyorum.”

KILIÇDAROĞLU: “TÜRKİYE’NİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ. TÜRKİYE’Yİ BARIŞTIRACAĞIZ”

Millet İttifakı’nın 13’üncü Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Eskişehir’de şu açıklamalarda bulundu:

“Türkiye’nin kaderini değiştireceğiz. Türkiye’yi barıştıracağız, kucaklaşacağız. Hep beraber kucaklaşacağız. Güzel bir Türkiye inşa edeceğiz. Herkesin aşının, işinin olduğu, herkesin işine ve evine huzurla gittiği güzel bir Türkiye inşa edeceğiz. 44 bin 648 genç Eskişehir’de ilk kez sandığa gidecek. 44 bin 648 gence sesleniyorum. Türkiye’nin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. Demokrasiyi getirecek olan sizlersiniz. Otoriter bir rejimi demokratik yollarla değiştirin. Cumhurbaşkanlığımızda göreceksiniz en rahatlıkla beni eleştireceksiniz. Gerçek anlamda bir demokrasi olacak. Göreceksiniz. Bakın demokrasiye hepimizin ihtiyacı var. Biz birinci turda birinci seferde bitirmek zorundayız. Onun için güzel bir sloganımız var. Birleşe birleşe kazanacağız. Türkiye’de yeni bir tarih yazacağız. Buna inanmanızı isterim. Demokrasi etrafında hepimizin kazanması lazım... Çünkü büyük sıkıntıları hep beraber çekiyoruz. Bu sıkıntılardan Türkiye’nin kurtulması lazım… Bakın Türkiye’nin geldiği noktaya bakın. Bu ülkede soğan sorunu var mıydı? Soğan lüks olmaya başladı. Bu ülkede saman sorunu var mıydı? Saman dışarıdan geliyor. Eti, arpayı, yulafı dışarıdan getiriyorsun. Bizim çiftçi nasıl gelişecek? Bir devlet kendi çiftçisiyle rekabet etmez. Biz kendimiz üretmeliyiz. Çiftçiye kırmızı mazot vereceğiz. ÖTV’siz KDV’siz vereceğiz. Her şeyin dışarıdan gelmesi, toplumun fakirleşmesi demektir. Hepimiz fakirleştik. Karanlığın sonunda güneş doğacak. Güneşi doğuracak olan sizsiniz. İnanın bu ülkede herkes huzur ve barış içerisinde yaşayacak.”