İmamoğlu: Alıştılar ağlamaya, önümüzdeki seçimlerde onları hıçkıra hıçkıra ağlatacağız

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP yöneticileriyle birlikte bugün yargılandığı davanın ertelenmesi üzerine basın açıklaması yapıyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "Bugün yargı sopası kullanılarak İmamoğlu'na karşı bir hukuk mücadelesi başlatıldı. Aslında bu İstanbul'da 25 yılda çözülemeyen sorunların çözülmesinin başarısının cezalandırılmak istenmesi çabasıdır." dedi. 

 Torun, "İmamoğlu ayaktadır, 16 milyon İstanbullu arkasındadır. Asla onu durdurmayı başaramayacaklar. Biz Millet İttifakı olarak arkasındayız" ifadelerini kullandı. 

"REJİM MAHKUM OLMUŞTUR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise "Bugün İmamoğlu şahsında İstanbullunun iradesi yargılandı, İstanbul yargılanıyor" diye konuştu. 

Erkek, "Biz birleştirici olacağız, bir rejim halkın artık adalete inanmadığı bir noktaya geldiyse o rejim mahkum olmuştur" ifadelerini kullandı.

"SARAY'A SESLENİYORUM ELİNİ YARGIDAN ÇEK"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Şunu peşinen söyleyelim, bizim feda edecek tek bir İmamoğlu'muz tek bir Canan Kaftancıoğlu'muz tek bir CHP üyemiz yoktur. Kavgaysa kavga..." dedi.

 Altay, "Saray'a sesleniyorum; yargıdan elini çek hesaplaşacaksan biz buradayız" diye konuştu. 

"İKTİDAR KADROLARI BİLE YAPTIKLARINI ANLAMIYORLAR"
İBB Başkanı İmamoğlu ise özetle şunları söyledi:

"Bu davada 4 yıla kadar hapsim ve siyasi yasaklı olmam istendi. Öncelikle şunu ifade edeyim, hukukun bu şekilde bir mahkemeyi açıyor olması bile bir talihsizlik. 

Uzun zamandır muhalefeti bastırmak için yargıyı silah gibi kullanma geleneği oluştu. Kullanılan tek kişi de ben değilim. 

 Gezi davasında yıllarca hapis cezası verilmiş insanlar var yine il başkanımız Canan Kaftancıoğlu davası var... Anamuhalefet partisi Genel Başkanına linç girişiminde bulunan insanlara verilen hapis cezalarıyla bu davaları kıyaslıyoruz. Yapılanların tek amacı toplumu germek. 

Bu yapılanları iktidarın şu an mevcuttaki siyasi kadroları bile yaptıklarını anlamakta güçlük çekiyorlar. Bunların hiçbirisi siyaset anlamında da mana teşkil etmiyor.

Görüyoruz ki Türkiye'de ne yazık ki hukuk herkese eşit değil. Birilerine her türlü hakaret serbest. Aslında kaos yaratma çabası içerisindeler. Bu kaosu yaratmak için de ellerinden geleni yapıyorlar. Topluma korku salmaya çalışıyorlar. Kendilerine karşı olan insanları bertaraf etme çabası içerisindeler... Ama çok beklerler böyle bir şeyi asla başaramayacaklar... 

Kendinizi hırpaladığınız İstanbul seçimlerinin 3 yıl geçmiş durumda. Kendi içinizdeki insanlar bile seçimi iptal etmenin ne kadar yanlış olduğunu söylemesine rağmen aynı akla devam ediyorsunuz. 

İçişleri Bakanı, seçimi tersine çevirmek için elinden geleni yapan birisiydi. Seçimi kaybedince hüngür hüngür ağladığını söyleyen biriydi. Bu kadar hırslı, sulugöz birisi... Bir İçişler Bakanı, seçimle yönetim değişince neden ağlar? Neyi kaybetti de ağladı? Herkesin bunu düşünmesi, anlaması lazım.

Alıştılar ağlamaya, önümüzdeki seçimlerde onları hıçkıra hıçkıra ağlatacağız.