İmamoğlu, ''31 mart seçim iptali''ni hatırlatıp uyardı!

İktidar kanadının 31 Mart 2019 İstanbul yerel seçimlerini haksız ve hukuksuz bir şekilde iptal ettirdiğini hatırlatan İmamoğlu, “3 ayımızı çaldılar. Bu, ‘çaldılar’ lafını kullanıyorum, çünkü tescilli. Niye tescilli? Vallahi çaldılar. Yani hakkımız olan seçimi elimizden aldılar. Sanırım bu demokrasi tokadını yedikten sonra, hukuka müdahale edip, böyle saçma sapan davalarla, ‘Ekrem'in önüne nasıl taş koyarız, set koyarız’ akıl tutulmalarını yaşamazlar. Yaşattıklarında nasıl fark yediklerini bir kez gördüler. Eğer bir kez daha görmek istiyorlarsa, ‘Hadi yapın bakalım’ diyorum, hadi bakalım tenezzül edin; bakın ne oluyor? Ben ne olacağını biliyorum. Size de göstermekten zevk duyarım. Ben bu arada rakibimi de biliyorum. Tekrar altını çizeyim. Siz de anlamışsınızdır” dedi. Konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’ncü kuruluş yıldönümünü bir kez daha kutlayan İmamoğlu, “Cumhuriyet, bir eğitim devrimidir. Cumhuriyet, 40 haneli bir köyde, o büyük dedenin dördüncü nesil torununu İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı yapar. Büyük bir devrimdir bunun adı. Bu kadar net. Onun için, yutkunarak, ‘Mustafa Kemal Atatürk’ demeyeceksiniz. Yutkunarak, ‘Cumhuriyet’ demeyeceksiniz! Ağzınız, avazınız çıktığı kadar, ‘Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk’ diyeceksiniz. Biz bunu her zaman demeye hazırız. Bu kadar net. Bayramınız kutlu olsun. Yatırımlarımız hayırlı olsun. Yolumuz açık olsun. 86 milyon insanımızı da 16 milyon insanımızı da tek tek, ayrı ayrı en üst seviyede sevmiyorsak namerdiz” ifadelerini kullandı. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) köklü kuruluşu İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), Büyükçekmece’nin yetersiz kesite sahip, birleşik sistem çalışan, kullanım ömrünü tamamlamış veya eksik altyapıya sahip atık su ve yağmur suyu altyapısını, 602 milyon TL’lik yatırımla yeniden inşa etti. “Yeni Yatırımlar Yeni Atılımlar” başlığıyla düzenlenen “Büyükçekmece Çevre Projesi Tanıtım Töreni”; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa’nın katılımlarıyla gerçekleşti. Törende, sırasıyla Başa, Akgün ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.

“HİÇ KİMSEYİ AYRIŞTIRMADAN, HERKESE EŞİT HİZMET GETİRİYORUZ”

İstanbul’un tek sahibinin 16 milyon vatandaşı olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, çarpıcı konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Hiç kimseyi ayırt etmeden, hiç kimseyi ayrıştırmadan, herkese eşit hizmet getiriyoruz. İnanınız; İstanbul'un 39 ilçesine nasıl hizmet ediyorsak, Büyükçekmece'ye de aynı hizmeti getiriyoruz. Evet, Hasan Başkanımız, benim çok eski bir dostumdur, sevgili ağabeyimdir; doğru. Ama öyledir diye, biz Büyükçekmece'ye hizmet koşturmuyoruz. Zaten yerel yönetime uzun yıllardır hizmet etmiş olan Hasan Başkanımızın öyle bir talebi olmaz. Hasan Ağabey ne kadar kolay ulaşabiliyorsa bana, İstanbul'un 39 ilçesinin belediye başkanı da bana kolay ulaşır. İlçe Belediye Başkanı olarak, İBB Başkanı’yla (merhum Kadir Topbaş) iki kez görüşebildik. Allah rahmet eylesin. Sonraki Belediye Başkanımız (Mevlüt Uysal) da aynı. Onlar da baskı altındaydı. Kötü olan bu. O dönemde, randevu vermek istese bile veremediği bir sistemin, bir rejimin bizi zora soktuğu, hizmet alamadığımız, hizmeti konuşamadığımız bir düzenin varlığını yaşadık.”

“TRAJİKOMİK DURUMLARI SONA ERDİRDİK”

“O 5 yılı ben yaşadım, Hasan Bey yaşadı, diğer belediye başkanlarımız yaşadı. Artık trajikomik o durumları sona erdirdik. Evet, 38 ilçe belediye başkanı da Hasan Bey'in dışında bize kolayca ulaşabilir. Dün gece bir belediye başkanımız -ismini vermeyeceğim- bir konuda sıkıntı hissetmiş, problem hissetmiş, diğer partilerden birisine mensup; mesaj yazdı. Karşılıklı mesajla dertleştik. Sorunu çözdük. Sorunun çözümüyle ilgili arkadaşlarıma bilgi verdim. Onlar da muhtemelen bu sabah görüşüyor. Böyle bir şansı aylarca, yıllarca elde edemediğimizi biz yaşadık ve biliyoruz. Bunları unutmayalım. Bunlar kötü şeyler. Bu kötü şeyleri biz yaşatmadığımız gibi, demokrasi ve Cumhuriyetin değerleri altında görev yapan belediye başkanları veya siyasi diğer kurum, kuruluşlar birbirine yaşatmasın diye anlatıyorum. Böyle bir şey olabilir mi? O bakımdan biz, Büyükçekmece'ye bu anlayışla hizmet ettik.”

“120’NİN ÜZERİNDE NOKTADA, SEL VE SU BASKINLARINA SON VERDİK”

“Çevre ile ilgili, özellikle bu atık su ve yağmur su ayrıştırılması, derelerin ıslahı ve ıslah edilen derelerin de yine bir yeşil alana, bir yaşam alanı koridoruna dönüştürülmesi, Beylikdüzü'nden başlattığımız Yaşam Vadisi kavramının bütün İstanbul'a yayılması… Az önce Başkanımız da söyledi. Küçükçekmece Belediye Başkanımız burada. Ayamama'nın çevresiyle berabe bir yeşil alana, kuvvetli bir nefes koridoruna dönüşmesini sağladığımız projemiz bir bölümü bitti, diğer bölümü devam ediyor. Sayın Genel Müdürümüzle konuştuk. Özellikle son su baskınlarında, Kaynarca koluyla ilgili hızlıca projenin hayata geçirilmesi ve oranın temelinin seçimden önce atılmasının sağlanması konusunda talimatı verdim. 120’nin üzerinde noktada, sel ve su baskınlarına son verdik. Önceki dönem genel müdürümüz, şimdiki genel müdürümüz, her ikisi de Raif Bey, Şafak Bey ve diğer arkadaşlarımız, bu konuya, ilk geldiğimiz andan itibaren çok hızlı asıldık. Ve bu görüntünün çağdaş şehrimiz İstanbul'a yakışmadığını ve işte Boğaz’ın Kurban Bayramı'nda kan gölüne dönüştüğü görüntüleri veya sel, su baskınları arasında can kayıplarının olduğu görüntüleri, Haramidere, Esenyurt'tan tutun da Büyükçekmece'ye ya da Kuzguncuk’a, diğer vadilere, Ayamama’ya, şuna buna varıncaya kadar, 120’nin üzerinde noktada sel ve su baskınlarıyla ilgili sorunu gündemden kaldırdık.”

“BİZ, MİLLETİN BİLEĞİYİZ”

“Bu bir çevre projesidir. Ama bitti mi? Bitmedi. Devam ediyor. Kaynarca kolu ve bunun gibi başka projeleri de yapmaya devam edeceğiz. Bu özeni gösteren, bu kötü görüntüleri şehrimizin hafızasından kazıyan kıymetli yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bizden önceki yönetim gibi, altyapı sorunlarının üstünü örterek değil, ‘Altyapı yatırımları göze görünmez, oy getirmez’ diyerek değil, tam aksine biz, altyapıya belki de 4-4,5 yılda, 5 yılda… ‘5 yıl’ diyemeyeceğiz; 3 ayımızı çaldılar. Bu, ‘çaldılar’ lafını kullanıyorum, çünkü tescilli. Niye tescilli? Vallahi çaldılar. Yani hakkımız olan seçimi elimizden aldılar. Sanırım bu demokrasi tokadını yedikten sonra, hukuka müdahale edip, böyle saçma sapan davalarla, ‘Ekrem'in önüne nasıl taş koyarız, set koyarız’ akıl tutulmalarını yaşamazlar. Yaşattıklarında nasıl fark yediklerini bir kez gördüler. Eğer bir kez daha görmek istiyorlarsa, ‘Hadi yapın bakalım’ diyorum, hadi bakalım tenezzül edin; bakın ne oluyor? Tavsiyem şu: Biz, milletin bileğiyiz. Bilek güreşine hazırız. Mertçe güreşimizi yapalım. Mertçe siyasi mücadelemizi yapalım. Yarışımızı yapalım. Mertçe yarışın kazananı kaybedeni fark etmez. Bu sahayı sağlayın. Bakalım ne olacak? Ben ne olacağını biliyorum. Size de göstermekten zevk duyarım. Ben bu arada rakibimi de biliyorum. Tekrar altını çizeyim. Siz de anlamışsınızdır.”

“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E LAYIK BİR CUMHURİYET EVLADI OLABİLMEK İÇİN…”

“Yeni atılımlarla, yeni yatırımlarla, kalkınmacı bir toplumun varlığı için, ekonomik sıçramayı yapabilen bir toplumun, üretken bir toplumun, müreffeh bir toplumun, yaşam koşulları kaliteli bir toplumun var olabilmesi için, Cumhuriyetimize layık, bu ilkelerle Cumhuriyetimizi güçlendiren Mustafa Kemal Atatürk'e layık bir Cumhuriyet evladı olabilmek için sorumluluklarımız var. Benim ailemde, Cumhuriyetin ilk yıllarında ilk okuma yazmayı bilen öğrenen kişi, ilk çocuklarından birisi olan rahmetli dedem. Cumhuriyet'ten önce benim ailemde okuma yazma bilen yoktu. Olsaydı bir belgesi, bir evrakı kalırdı. Yoktu. Anadolu'nun büyük kesimi böyleydi. Bunu bilelim arkadaşlar. Cumhuriyet, bir eğitim devrimidir. Cumhuriyet, 40 haneli bir köyde, o büyük dedenin dördüncü nesil torununu İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı yapar. Büyük bir devrimdir bunun adı. Bu kadar net. Onun için, yutkunarak, ‘Mustafa Kemal Atatürk’ demeyeceksiniz. Yutkunarak, ‘Cumhuriyet’ demeyeceksiniz! Ağzınız, avazınız çıktığı kadar, ‘Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk’ diyeceksiniz. Biz bunu her zaman demeye hazırız. Bu kadar net. Bayramınız kutlu olsun. Yatırımlarımız hayırlı olsun. Yolumuz açık olsun. 86 milyon insanımızı da 16 milyon insanımızı da tek tek, ayrı ayrı en üst seviyede sevmiyorsak namerdiz.”

“ATIK SULAR ARITMA TESİSİNE, YAĞMUR SULARI MARMARA’YA AKACAK”

İSKİ Genel Müdürü Başa’nın verdiği bilgilere göre; çalışmalar sonunda bölgede yaşanan (Albatros Sahili, Kordonboyu Caddesi, Turgut Özal Bulvarı, Dr. Hasan Akgün Caddesi, Dr. Sadık Ahmet Caddesi, Yalı Caddesi, Silivri Caddesi, Kırçeşme Sokak, Kentplus, Yoğurthane Caddesi, Fevzi Çakmak 2 Caddesi, Millet Caddesi ve Taşocağı Sokak gibi ana arterler) su baskınlarını sona erdiren çalışmalar kapsamında; 92.914 metre atık su kanalı yapılarak, karışık çalışan hatlar ayrıştırıldı. Atık sular, Büyükçekmece İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ne yönlendirildi. Böylece Marmara Denizi’ne atık su akışı önlendi. Toplam 13.587 metre yağmursuyu kanalı yapılarak, bölgenin altyapısı ayrıştırıldı. Bu sayede, Büyükçekmece İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ndeki yağmur suyu kaynaklı yük azaltılarak, enerji tasarrufu sağlandı ve su baskınları önlenmiş oldu.

İKİNCİ ADRES SİLİVRİ OLDU

İmamoğlu ve beraberindeki heyet, Büyükçekmece’den Silivri’ye geçerek, “Selimpaşa Alt Geçit Açılış Töreni”ne katıldı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay’ın bilgilendirme konuşmasından sonra mikrofona gelen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“Cumhuriyetimize olan borcumuzu birlikte ödeyeceğiz. Eksiklerimiz olabilir, tamamlayacağız. Geçmiş yüzyılda kalbi kırılmış olanlar olabilir, kalplerini tamir edeceğiz. Geçmiş yüzyılda ötekileştirilmiş ya da sıkıntılar yaşamışlar olabilir, uzlaşacağız, konuşacağız. Herkese şunu hatırlatacağız: Bu Cumhuriyet, hepimizin Cumhuriyeti. Bu Cumhuriyet, bizi eşitledi. Sarayın tebaası değil, Cumhuriyetin evlatları olduk hepimiz. 86 milyon, hepimiz, o eşitliğin şu anda nimetlerini yaşıyoruz, hayallerimizi kurabiliyoruz. Demokrasi ve özgürlükler; hak, hukuk, adalet çerçevesinde bir kısım sıkıntılar yaşıyoruz, biliyorum. Cumhuriyet hiçbir zaman durmaksızın yol yürümektir. Cumhuriyet revizyon ister, gelişim ister, sürdürülebilirlik ister. ‘Cumhuriyet bir görev, yapılmış ve bitirilmiştir’ anlamına asla gelmez. İnovatif bir duygudur. Yetişen yeni nesillerin ihtiyaçlarını karşılar. Onları kapsar. Onlarla düşünür. Günün çağdaş taleplerini düzenler ve halkına eşit hizmet olarak sunmaya devam eder. İşte bu eşitlik duygusu bize; gelişimci, aydınlanmacı, çağdaş bir Cumhuriyetin varlığı, geleceğe dair bize derin sorumluluklar yüklemektedir. Ben ve çalışma arkadaşlarım, ben ve siyasi yol arkadaşlarım, ben ve çevremde olan bize inanmış değerli vatandaşlarımız, hep birlikte bu ideallerin peşinde koşacağız.”

“İSTANBUL'UN EN DEĞERLİ, BELKİ DE BU YÜZYILIN EN ÖNEMLİ PROJELERİNDEN BİRİSİNİ HAZIRLIYORUZ”

“İstanbul'un en değerli, belki de bu yüzyılın en önemli projelerinden birisini hazırlıyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Beylikdüzü'ne, yaklaşık 80 kilometreyi 50 dakikaya indirecek bir süreci beraber planlayacağız. Ve işte sıfırdan başladığımız Mahmutbey-Bahçeşehir- Esenyurt metrosu… Esenyurt İlçe Başkanımız burada. O kadar arzuladığını biliyorum ki. Bir metronun Esenyurt'a gelmesi demek, Esenyurt'taki sosyolojik problemlerin de çözülmesine cevap bulmak demektir. Aynı şey Beylikdüzü için de geçerli. Bu yönüyle raylı sistemleri Trakya'ya doğru evirerek, buraların da ihtiyaçlarını karşılayarak, bu bölümü de raylı sistemlerle beraber merkeze bağlamak, İstanbul'un gelecek ulaşım vizyonunun önemli parçalarıdır. Şunu söyleyeyim: Bizden önceki 25 yılın metro üretme hızını, 3 katına katladık. İstanbullular tekrar görev verir ve Allah nasip ederse, önümüzdeki 5 yılda size söz veriyoruz; hizmet rekorlarımızı 2-3’e çarpacağız. Açılışını yaptığımız Selimpaşa Altgeçidi, bu hassasiyetimizin en güzel örneklerinden birisi.”

“BİZE YAPILAN HİÇBİR KÖTÜLÜĞÜN ZERRESİNİ BİR BAŞKASINA YAPMADIK, YAPMAYACAĞIZ”

“Milletin takdirine saygı duymayı da bilerek, bu seçimlere gireceğiz. Bu yönüyle biz, bize yapılan hiçbir kötülüğün zerresini bir başkasına yapmadık, yapmayacağız. Silivri'ye olan hizmetlerimizi devam ettiriyoruz, ettireceğiz. Ve göreceksiniz; bu şehre 25 yıl yönetildiğinde nasıl çağ atlatılır, nasıl mutlu bir şehir yapılır, nasıl yeşil alanlar arttırılır, nasıl parsel bazlı imar artışı yapılmaz, nasıl bu şehrin rantı milleti için kullanılır bir avuç insanın zenginliği için değil, nasıl bu şehrin çocuklarına eşitlik fırsatları verilir, kreşler açılır, yurtlar açılır; bunları göstereceğiz. Silivri'mizin uzun yıllardır kurtuluş anı kutlaması yapılmıyordu. Özellikle burada arkadaşlarımız, hemşehrilerimiz talepte bulundular. Yarın akşam Silivri Otopark Alanı’nda güçlü bir kutlama anını da İstanbul Büyükşehir Belediyemiz olarak sizlerle paylaşacağız. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetin 100 yılı kutlu olsun. İkinci yüzyılılında çok büyük başarılara imza atmak için yolumuz açık olsun, hizmetlerimiz Silivri'ye hayırlı uğurlu olsun.”