İBB, Süleymaniye Sıra Dükkanları'nı İstanbul Tasarım Müzesi'ne dönüştürdü

İBB, Süleymaniye Sıra Dükkanları'nı İstanbul Tasarım Müzesi'ne dönüştürdü
Güncelleme:

İBB, uzun yıllardır atıl durumda bulunan Mimar Sinan ürünü ‘Süleymaniye Sıra Dükkanları’nı, ‘İstanbul Tasarım Müzesi’ne dönüştürdü.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kente değer katacak proje kapsamında, sanatçılar ve tasarımcılarla buluştu. Sıra dükkanların yeni haliyle dinamik, canlı, yaşayan ve dönüşen muazzam bir inovasyon merkezine dönüşeceğinin altını çizen İmamoğlu, “İddiayla ifade ediyorum ki; tarihi yarımadanın unutulmuş, köhne bırakılmış, hatta hiç hatırlanmamak üzere üstü kapatılmış birçok noktasını açığa çıkartmak, insanlarla buluşturmak noktasında yoğun bir üretim çabası içerisindeyiz. Ben, İstanbul'da tarihi yarımadadaki çalışmalarımızın, belki de en etkili 5 yıl olarak tarihe geçeceğini düşünüyorum” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Fen İşleri Müdürlüğü, kentin önemli kültürel miras alanlarından Mimar Sinan ürünü Süleymaniye sıra dükkanlarında titizlikle yürütülen restorasyon çalışmalarını tamamladı. Şehrin asırlardır en köklü ticaret alanlarından biri olan, UNESCO Dünya Mirası alanında bulunmasına karşın yıllardır atıl kalan sıra dükkanlar, “İstanbul Tasarım Müzesi” olarak kapılarını açıyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kente değer katacak proje kapsamında, sanatçılar ve tasarımcılarla buluştu. İBB’nin Saraçhane’deki ana yerleşkesindeki başkanlık katında gerçekleşen buluşmada konuşan İmamoğlu, “Şehrimizin sanat ve tasarım alanında öne çıkan işlerini, her zaman en ön vitrinde tutma çabası içerisindeyiz. Siz kıymetli sanatçılarımızla, tasarımcılarımızla birlikte, şehrimizin kültürel mirasına çok özel işler bırakacağımızdan hiç kuşkumuz yok” dedi.

“UZUN ZAMANDIR ATIL DURUMDAYDI”

Süleymaniye Camii ve Külliyesi’ni, “İstanbul'un en haşmetli ve en güzel noktalarından birisi” olarak niteleyen İmamoğlu, “İçine girdiğinizde etkilenmemek mümkün değil. Burası, İstanbul'da, UNESCO tarafından 1985 yılında Dünya Miras Listesi’ne kabul edilen dört bölgeden bir tanesi. Çevresi, son süreçte çok da pozitif etkilenmedi. Özellikle burada düşünülen bir dönüşüm süreci, o bölgenin uzun yıllardır ne yazık ki harap bir halde bulunmasına sebep oldu. Orayla ilgili de özenli çalışmamız ve orayı en azından bir kısım dahi olsa doğrulara evirme noktasında yoğun bir çabamız olduğunu belirtmek isterim. Mimar Sinan'ın ustalığını, dehasını burada elbette size anlatacak değilim. Burası, Sinan’ın bütün bu haşmetini hissettiren bir bölge. Aynı zamanda hareketli bir merkez üretilmiş burada zamanında. Süleymaniye Camii’yle birlikte, ticaret alanlarıyla belki de bütün Osmanlı coğrafyasının en etkili, en kalabalık, en yoğun merkezlerinden birisi oldu. Ancak az önce de ifade ettiğim gibi, uzun zamandır atıl durumda ve ilgisiz kalan bir pozisyonla bugünlere kadar gelmişti. Arkadaşlarımla birlikte, o bölgede birçok noktada mevcutta çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.

“YOĞUN BİR ÜRETİM ÇABASI İÇERİSİNDEYİZ”

“İddiayla ifade ediyorum ki; tarihi yarımadanın unutulmuş, köhne bırakılmış, hatta hiç hatırlanmamak üzere üstü kapatılmış birçok noktasını açığa çıkartmak, insanlarla buluşturmak noktasında yoğun bir üretim çabası içerisindeyiz” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Ben, İstanbul'da tarihi yarımadadaki çalışmalarımızın, belki de en etkili 5 yıl olarak tarihe geçeceğini düşünüyorum son dönemde ülkemiz adına. Bu noktada, özellikle ‘UNESCO Yaratıcı Şehirler’ alanında ‘Tasarım Başkenti’ unvanını alan İstanbul'a bir tasarım müzesi kazandırma çabasıyla burada arkadaşlarım projeyi önümüze getirdiler.  Bunu, biliyorum ki bütün paydaşlarıyla da sohbetini yaptılar, çalışmalarını sürdürdüler. Geçmişte ‘Dökmeciler Çarşısı’ olarak bilinen Süleymaniye'nin sıra dükkanlarını, Fen İşlerimiz tarafından restore edilerek, böyle bir müzeye dönüştürme yolculuğuna hep birlikte çıktık. Bu projenin en özgün yanı, tabii ki İstanbul tarihinin belki de en önemli tasarımcılarından olan Mimar Sinan eseri olan Süleymaniye Cami ve Külliyesi’ni barındıran bu alanda, aynı zamanda bu sıra dükkanların olduğu sokağın içerisinde, yine o dev şahsiyet Mimar Sinan'ın mezarı da bulunuyor. Dolayısıyla, burası tam da büyük dehayla buluşma noktası diyebiliriz.”

“İSTANBUL, BİR VİTRİN”

Sıra dükkanların yeni haliyle İstanbul'a muazzam işler bırakacağına inandığını vurgulayan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Dünyada çok fazla belki de böylesi bir alanın olmadığını düşünüyoruz. El sanatlarından endüstriyel tasarıma, seramikten dijital tasarımlara, illüstürasyondan mimari ürün ve mobilya tasarımına dönük farklı tasarım alanlarını da bir araya getiriyor ve etkileşim halinde, çağdaş tasarım noktasında yeni ürünlerini ortaya çıkaracak bir merkez hayatımıza giriyor. İstanbul'un tasarım birikimini elbette belki de izah etmesi bile güç. Ben, şehrimizi birkaç kelimeyle ifade etmek isterim. Tam da bu sahada, ‘ilham’ dendiğinde, herhalde İstanbul en ilham verici coğrafya, şehir. Tarihi birikimiyle beraber, ‘yetenek’ dendiğinde; yine yetenekli insanlarını bu şehirde barındıran bir kent. Tabii bu yetenek coğrafyası, İstanbul'un kapsadığı coğrafya itibariyle, belki de dünyanın en etkileyici coğrafyasının, en etkileyici yeteneklerinin bulunduğu şehir merkezi. Tabii eğer, ilham ve yetenek bir araya geldiyse, oradan sanat ürünleri, tasarım ürünleri çıkacaktır. Bir vitrine ihtiyacı var. O vitrin de yine İstanbul'un kendisi aslında. İstanbul, böyle bir üçlemeyle, müthiş bir vitrine sahip.”

“DİNAMİK, CANLI, YAŞAYAN VE DÖNÜŞEN BİR İNOVASYON MERKEZİNE DÖNÜŞECEK”

Sıra dükkanların yeni haliyle dinamik, canlı, yaşayan ve dönüşen muazzam bir inovasyon merkezine dönüşeceğinin altını çizen İmamoğlu, konuşmasını, “Ben, bu heyecanı taşıyarak sizlerle bir aradayım. Ve bu heyecanı, umuyorum ki çok yakın bir zamanda canlı olarak yerinde görüyor olacağız. Bu sonbaharda, çok güçlü adımlarıyla birlikte, orada hep birlikte ürünleri, tasarımcıları görüyor olacağız. Süleymaniye çevresi, Sultanahmet'ten tutun Eminönü Meydanı'na, Unkapanı’ndan ta Yenikapı'ya kadar birçok noktasındaki çalışmalarımızla birlikte her sokağını, her caddesini dolu dolu turistle görmeyi arzuladığım tarihi yarımadanın  geleceğinde, bugün konuştuğumuz ve başlangıcının imzasını attığımız bu merkezde, eminim ki önümüzdeki yıllarda dünyanın en ünlü tasarımcıları ve sanatçıları, dünyanın en özel eserleriyle, manşetlere ve gündemlere oturacak. Bu hayalle ve bu arzuyla, bu projemize katkıda bulunan bütün tasarımcı, sanatçı dostlarımıza ve bu müzenin bütün paydaşlarına, bütün bileşenlerine, hepinize yürekten teşekkür ediyorum” sözleriyle tamamladı.

Etkinlikte; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, ressam, sinema oyuncusu, heykeltıraş, baskı, grafik, gravür sanatçısı ve öğretim üyesi Süleyman Saim Tekcan, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü ve Avrupa Kültür Vakfı Başkanı Görgün Taner, Yaratıcı Endüstriler Konseyi Derneği Başkanı Sertaç Sayın, ressam Serap Kosovalı, tasarımcı Ekim Kohen de birer konuşma yaparak görüşlerini dile getirdi.