Ankara'da Görme Engelliler Müzesi, Ulus Kültür Merkezi ve kapalı durak inşaatı devam ediyor

Tarihi Ulus Kent Merkezi’ni yeniden canlandırmak için çalışmalarına devam eden Ankara Büyükşehir Belediyesi, Hacı Bayram Mahallesi bölgesinde yapımına başlanan “Ulus Kültür Merkezi ve Kapalı Dolmuş Durakları” inşaatının yüzde 70’ini tamamladı. Yaklaşık 20 bin metrekare arsa üzerine inşa edilen kültür merkezinde; sanat galerileri, kafeler, ticari alanlar ve Başkent Market’in yanı sıra ilk olma özelliği taşıyan bir Görme Engelliler Müzesi bulunacak. Ayrıca, aynı mahallede bulunan tescilli vakıf eseri Hamidiye Camisi için de rölöve, restitüsyon ve restorasyon çalışmalarına başlandı.

Ulus Tarihi Kent Merkezi’nde yer alan ve Altındağ ilçesi Hacı Bayram Mahallesi’nde yapımına başlanan “Ulus Kültür Merkezi ve Kapalı Dolmuş Durakları” projesi inşaat çalışmasının yüzde 70’i tamamlandı.

Ulus’u özellikle de Kale bölgesini yayalaştırmak istediklerini belirten Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, “Ulus Kültür Merkezi ve Kapalı Dolmuş Durakları projemiz bulunduğu alanda yaklaşık 20 bin metrekare arsa üzerinde 100 bin metrekare civarında. Bittiğinde, Keçiören ve Mamak kuzey ve doğu minibüslerinin tamamını burada kapalı garaja almış olacağız. Projenin yüzde 70’ini tamamladık. 2023 yılı içerisinde de tamamını bitirmiş olacağız” dedi.

Projenin 2’nci katında Keçiören ve Mamak dolmuşlarının bulunacağını aktaran Ödemiş, “330 minibüs kapasiteli. Diğer bir katında da 270 araçlık sivil araç otoparkı olacak. Ayrıca açık otopark da var. Bu proje sadece bir dolmuş durağı ve kapalı durak görevi yapmıyor. İçerisinde sanat galerileri, kafeler, ticari alanlar, Başkent Market ve kafeterya da olacak” diye konuştu.

TÜRKİYE’DE BİR İLK OLACAK

ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı, Hacettepe Üniversitesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi arasında imzalanan iş birliği protokolü kapsamında, Türkiye’nin ilk “Görme Engelliler Müzesi” de yapılacak. Müzedeki eserler, Türkiye’nin çeşitli müzelerinde sergilenen seçkin eserlerden oluşacak.

Proje; görme engellilerin bilgiye ulaşmasındaki güçlüklerin önüne geçilmesi, kültürel açıdan toplumsal bir hafıza yaratılması ve herkes için müze anlayışının gelişmesi açısından Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahip olacak.

Bekir Ödemiş TÜBİTAK tarafından da desteklenen proje ile ilgili şunları söyledi:

“Burayı kamusal sanatın merkezi hâline de getirmeyi istiyoruz. Sanat ve kültür etkinlikleri açısından önemli bir proje… Dolmuşlar oradan kalktıktan sonra dolmuşların bulunduğu alanda yaklaşık 15 bin metrekare alanımız var. Oranın da yeşil alan projesini hazırlamış bulunuyoruz.”

HAMİDİYE CAMİSİ YENİDEN AYAĞA KALDIRILIYOR

ABB ile Vakıflar Genel Müdürlüğü iş birliğiyle Hacı Bayram Veli Mahallesi’nde yer alan tescilli bir vakıf eseri olan ve 19. yüzyılda inşa edilen tarihi “Hamidiye Camisi”nin birebir aynısının yapılması ve yeniden Başkent tarihine kazandırılması için rölöve, restitüsyon ve restorasyon çalışmalarına başlandı. Ödemiş, inşaatına başlanan tarihi Hamidiye Camisi ile ilgili ise şöyle konuştu:

“Hamidiye Camisi önemli tescilli bir vakıf eseri. Mimari üslup ve yapım tekniği açısından da ele aldığımızda 19. yüzyılda 2. Abdülhamit dönemine ait diyebiliriz. Bölgenin geçmişine baktığımızda 1875, 1876 yılları arasında Hamidiye Camisi’nin bulunduğu alana Bulgaristan ve Romanya'dan gelen göçmen vatandaşlarımızın yerleştirildiğini biliyoruz. Türk, Müslüman vatandaşlarımızın ibadet ihtiyacını karşılamak için yapılmış. Ama zaman içerisinde cami yıpranmış. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak Vakıflar Genel Müdürlüğüyle yapmış olduğumuz bir protokol neticesinde caminin proje ve uygulama sorumluluğunu üstlendik. Projeler hazırlandı ama görüldü ki hem koruma kurulunca hem projeyi yapan bizlerce onarmak ve restore etmek çok mümkün gözükmüyor. Onun için kuruldan rekonstrüksüyon olarak geçti. Tıpkısının aynısı gibi özgün hâliyle yeniden yapacağız. Projeler onaylandı ve ihale sürecini tamamladık. İnşaatı başladı 2023 yılında camiyi hizmete açmayı planlıyoruz. Özellikle üzerinde bulunduğumuz bu bölgenin de ibadet ihtiyacını karşılayacak önemli bir eser olarak da Ankara tarihinde yerini alacak diye düşünüyoruz.”