Türkiye akıllı telefonlarla uyuyup kalkıyor

2017 yılını kapsayan son bir araştırmaya göre Türkiye’deki mobil kullanıcıların, günde ortalama 78 kez, yani her 13 dakikada bir telefonun ekranına baktığı tespit edildi. Akıllı telefonlarda bulunan haberleşme uygulamalarından ise en sık Facebook, WhatsApp ve Instagram kullanıldığı ortaya çıktı. Medya Takip Merkezi (MTM), iletişim çağının en yaygın ürünü olarak kabul edilen akıllı telefonların medyadaki yerini araştırdı.

Son yapılan araştırma, Türk insanının ortalama 13 dakikada bir telefonunun ekranına baktığını ortaya koydu. Deloitte tarafından hazırlanan Deloitte Global Mobil Kullanıcı Araştırması 2017 raporuna göre akıllı telefonlar, artık hayatın vazgeçilmez bir parçası. Türkiye'de araştırmaya katılanların %92'sinin akıllı telefona erişimi olduğu saptanırken, bu erişimin önceki araştırmalarda ise %86 oranında olduğu açıklandı.

TÜRKİYE, AVRUPA'YA GÖRE AKILLI TELEFONA DAHA BAĞIMLI

Türkiye'de gün içerisinde akıllı telefonlara bakma sayısı ortalama 78 defa iken, Avrupa'da bu sayı 48olarak belirlendi. Dikkat çeken bir diğer tespit ise Türkiye'de %70'in üzerinde kullanıcıların uyumadan önce son 15 dakika, uyandıktan sonra ise ilk 15 dakika içerisinde telefona baktığı. Bu verilerin yanında telefon bağımlılığımızın bir göstergesi de sahip olunan telefon sayısı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 Mart ayı sonu itibarıyla cep telefonu abone sayısının 75 milyon 724 bin 413olduğunu açıklamıştı.

CEP TELEFONU BAĞIMLILIĞI
NASIL GEÇER ?

MEDYANIN AKILLI TELEFONLARA OLAN İLGİSİ YÜKSEK

Medya Takip Merkezi ise medyada yaptığı araştırmanın sonucunda, akıllı telefonlara medyanın ilgisinin yüksek olduğu tespitini kamuoyu ile paylaştı. Buna göre akıllı telefonlar 2017 yılı boyunca, yazılı basında 28 bin 258, görsel basında 3 bin 810 ve internet medyasında 147 bin 821 haber olmak üzere toplamda 179 bin 889 haberde yer aldı.

AKILLI TELEFONLAR STRES SEBEBİ

Öte yandan BBC'nin haberine göre akıllı telefonlar birçoğumuz için, kapanıp rahatlamamıza ve kendi pillerimizi şarj etmemize izin vermeyen ceplerimizin tiranları haline dönüştü.

Tatildesiniz ama bir yandan da uyanır uyanmaz iş yerinize ait e-postalarınızı kontrol ediyorsunuz. Kaldığınız otelde kablosuz internet yoksa veya dağın tepesinde cep telefonunuz çekmiyorsa telaşlanıyorsunuz. Telefonunuzun pili azalmışsa huysuzlanıyor, ofiste değilseniz işlerin ters gideceği endişesi taşıyorsunuz. Bunların hepsi, cep telefonu bağımlılığının yarattığı "sürekli erişilebilir" olma" stresinin tipik işaretleri.

Birçok gözlemci, bu sendromdan giderek daha fazla kaygı duymaya başladı. Coventry Üniversitesi Psikoloji, Davranış ve Başarı Araştırma Merkezi'nde görevli endüstriyel psikolog Dr. Christine Grant, "'Sürekli erişilebilir olma' kültürünün olumsuz etkileri, zihninizin hiçbir zaman dinlenemiyor olması, dolayısıyla da sürekli stresli olma halidir" diyor. Akıllı telefonların sayısı arttıkça, kullanımımıza sunulan verilerin sayısı da bir o kadar artıyor. Bu durumun 'karar verme felci' yarattığı belirtiliyor. 

Seçiniz...