Juventus seriye bağladı

İtalya 1. Futbol Ligi'nde (Serie A) bitime 3 hafta kala mutlu sona ulaşan Juventus, son 25 haftada aldığı seri galibiyetlerle dikkati çekti.

Serie A'nın 111 yıllık geçmişinde şampiyonluk sayısıyla açık ara en  başarılı takım konumundaki Juventus, son 4 yılına damgasını vurduğu ligde bu  sezon da mutlu sona ulaşarak üst üste 5. kez aynı başarıyı tekrarladı.
 
"Juve" kısaltmasıyla ya da İtalyanca da "Yaşlı Kadın" anlamına gelen  "La Vecchia Signora" lakabıyla bilinen Juventus'un bu sezonki olağanüstü  performansının ardında birçok kriter yatıyor.
 
İtalya'da 2006'da patlak veren "Calciopoli" skandalındaki  yöneticilerinin rolü sebebiyle 2004-2005 ve 2005-2006 sezonlarındaki  şampiyonlukları elinden alınan ve Serie B'ye düşürülen Juventus, bir daha eski  günlerine dönemeyeceği yönündeki yorumları boşa çıkardı.
 
Radikal bir kararla tarihi stadı Delle Alpi'ye veda ederek 2011'de  yeni stadını açan ve teknik direktör Antonio Conte yönetiminde yepyeni bir takım  kuran Juventus, bunların ardından gelen ilk şampiyonluğun üstüne dün bir yenisini  daha koydu ve üst üste 5'inci, toplamda ise 32'nci lig şampiyonluğunu hanesine  yazdırdı.
 
Juventus, elde ettiği bu başarıyla şampiyonluk sayısı bakımından en  yakın takipçileri Milan ve Inter'e (18) büyük fark attı.
 
Hem tesisleşme hem de sportif bakımdan gösterdiği başarılı  performansla dünya futbolunda sayılı örnekler arasına giren siyah-beyazlı takım,  en özel şampiyonluklarından birini bu sezon geriden gelerek sergilediği üstün  performansla kazandı.
 
Kabus gibi ilk 6 hafta
Sezon öncesinde Arturo Vidal, Andrea Pirlo ve Carlos Tevez gibi son 4  senedeki başarılarda büyük payları bulunan yıldızlarını kaybeden ve yeni  transferleri Paulo Dybala, Sami Khedira, Alex Sandro, Mario Mandzukic, Simone  Zaza, Roberto Pereyra, Hernanes ve Juan Cuadrado ile kadrosunu yeniden yapılandıran Juventus'un performansı, büyük merak konusuydu.
 
Sezona İtalya Süper Kupası'nı kazanarak başlayan Juventus, ligde ilk  maçta Udinese'ye, ikinci haftada da deplasmanda Roma'ya kaybederek son yılların  en kötü sezon başlangıcını yaptı. Aradığı istikrarı bir türlü bulamayan  siyah-beyazlılar, ilk 6 hafta sonunda 1 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyetle  5 puan topladı ve ligde 15. sıraya kadar geriledi.
 
Söz konusu 6 müsabakada kalesinde 7 gol gören Juventus'un yeni  transferlerinin takıma oturmadığı, geçen sezon siyah-beyazlı ekibin başında  başarılı sonuçlar alan teknik direktör Massimiliano Allegri'nin koltuğunun  sallandığı yorumları yapılmaya başlamıştı.
 
Juventus, 10. haftada Sassuolo'ya deplasmanda 1-0 mağlup olarak  sezonun 4. yenilgisini aldı ve o dönem 23 puanla lig lideri Roma'nın 11 puan  gerisinde 12. sırada yer aldı. İtalya basını ve spor camiası, Juventus'un söz  konusu performansıyla bu sezon zirvenin yakınından geçemeyeceği yorumlarını yapmıştı.
 
İki son dakika golü Juventus'un kaderini değiştirdi
Juventus, ligde 11. haftayla birlikte ender rastlanan bir çıkış  yakaladı. Serie A'nın 11. haftasındaki derbide Torino'yu konuk eden Juventus,  zorlandığı maçta Juan Cuadrado'nun 90+3. dakikada kaydettiği golle rakibini 2-1  yenerek galibiyet serisine start verdi.
 
Kadronun oturmasının ardından ligde 11 ile 25. hafta arasında oynadığı  14 maçın tamamını kazanarak adım adım zirveye tırmanan Juventus, 25. haftada  lider Napoli ile kritik bir karşılaşmaya çıktı. İki ekibin de kontrollü oynadığı  maçın son anlarına girilirken Juventus, bu sezonki transferlerinden Simone Zaza'nın 88. dakikadaki golüyle rakibini 1-0 yendi ve liderlik koltuğunu ele  geçirdi.
 
Son 25 haftada sadece 2 puan kaybetti
Napoli'den liderliği aldığı haftanın ardından Juventus, tek puan  kaybını 26. haftada Bologna deplasmanında yaşadı. Siyah-beyazlı ekip, aynı hafta  takipçisi Napoli'nin de Milan'a puan kaybetmesiyle zirvedeki yerini korudu.
 
Juventus, Bologna maçının ardından 35. haftada Fiorentina ile  deplasmanda oynadığı karşılaşma da dahil olmak üzere son 9 müsabakasından 3  puanla ayrılmayı başardı.
 
Ligin ilk 10 haftasında 18 puan kaybeden Allegri'nin öğrencileri, daha  sonraki 25 haftalık süreçte sadece 2 puan kaybetti ve hiç yenilgi yüzü görmeyerek  önemli bir istatistiğe imza attı.
 
Kalede emektar Buffon, forvette genç Dybala
Juventus'un ligde son 25 haftalık bölümde yakaladığı yüksek kazanma  grafiğinin altında takım oyunu kadar iki oyuncunun ek gayretleri de belirleyici  oldu.
 
Siyah-beyazlı takım, kötü sonuçlar aldığı ilk 10 haftada 11 gol atıp,  9 gol yedi. 24 galibiyet ve 1 beraberliğin elde edildiği 25 haftalık süreçte ise  Juventus, kalesinde 9 gol görürken, rakip filelere 57 gol bıraktı.
 
Juventus'un kalesini gole kapatmasında en büyük pay sahibi, 38  yaşındaki deneyimli file bekçisi Gianluigi Buffon oldu. Tecrübeli eldiven, 19.  haftadaki Sampdoria maçından Torino'yla oynanan 30. hafta mücadelesine kadarki  süreçte 974 dakika kalesinde gole izin vermedi ve takımının başarısında büyük rol  oynadı. Buffon, bu süreyle "İtalya'nın en uzun süre gol yemeyen kalecisi"  unvanını ele geçirdi.
 
Buffon'un Juventus savunmasına yaptığı katkıyı, hücum hattında ise  sezon başında Palermo'dan transfer edilen Arjantinli genç forvet Paulo Dybala  verdi.
 
Dybala, görev aldığı 31 lig maçında 16 kez fileleri havalandırırken,  Napoli'de forma giyen ve 30 golü bulunan vatandaşı Gonzalo Higuain'ın ardından  gol krallığı yarışında ikinci sırada yer alıyor.
 
Paulo Dybala, takımının son 25 haftada aldığı 24 galibiyetin 3'ünde  attığı gollerle galibiyetin mimarı oldu. Arjantinli golcü, Juventus'un 1-0'lık  sonuçlarla kazandığı 13. haftadaki Milan, 21. haftadaki Roma ve 29. haftadaki  Sassuolo karşılaşmalarında takımına 3 puanı kazandıran golleri kaydetti. Dybala,  20. haftadaki Udinese ve 34. haftadaki Lazio maçlarında ise filelere ikişer gol  bıraktı.