Görüşlerini bile almadığı kişileri suçlu ilan eden Fatih Altaylı büyük tepki çekti

Görüşlerini bile almadığı kişileri suçlu ilan eden Fatih Altaylı büyük tepki çekti
Güncelleme:

Gazeteci Fatih Altaylı, Galatasaray'daki karaborsa iddialarıyla ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı. Ancak Altaylı'nın yazısında başta Galatasaray Başkanı Dursun Özbek olmak üzere açık isimlerini verip, zan altında bıraktığı kulüp yöneticilerinin telefonla dahi görüşlerini almaması büyük tepki çekti.

Türkiye 2010'lu yıllarda "FETÖ tipi gazetecilik" ile tanışmıştı. FETÖ medyası Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki Atatürkçü subayları hedef alan kampanyalarla bu kişileri karalamış ve TSK'dan ihraçlarına yol açmıştı.

 Ancak ne ne acıdır ki bu olayların üzerinden yıllar geçtikten sonra gazeteci ve yazar Fatih Altaylı gibi Türk medyasının iddialı bir isminin bugün Galatasaray Kulübü hakkındaki "bilet yolsuzluğu iddiaları" için benzer bir tavır alması tepki çekti.

Gazeteci Fatih Altaylı, bugün kendi internet sitesinde Galatasaray'daki karaborsa iddialarıyla ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in iddiaları araştırması gerekirken, adı geçenleri korumaya çalıştığını ileri süren Altaylı, "Biz “Galatasaray’da ciddi bir karaborsa yolsuzluğu var. Bunun içinde bazı yöneticilerin de adları geçiyor. Başkan bu duruma el koymalı” dediğimizde Galatasaray S.K. Başkanı Dursun Özbek sert tepki gösterdi. Bu iddiaları araştırması ve gerçeği ortaya çıkarması gereken makamın sahibi, tam aksine adı geçenleri korumak için devreye girdi. Önce İstanbul Başsavcısı’na gitti. “Sorduk böyle bir soruşturma yokmuş” dedi. Sonra “Suç duyurusunda bulunduk” açıklaması yaptı. Ama suç duyurusunun iddiaların araştırılması için değil, yolsuzluk var diyenleri suçlamak için yapıldığı ortaya çıktı. Başkan olayı örtbas etmeye çalıştıkça olay büyüdü, büyüdü." ifadelerini kullandı.

Yazısında "Gerçekler dışında her şeyi söyleyen Sayın Başkan’a bir müjdem var" diyen Altaylı, "Ben ve diğer iddia sahipleri gidip savcılığa ifade verdikten ve sizin yok dediğiniz belge ve bilgileri savcılarla paylaştıktan sonra soruşturma epey genişledi. Çok önemli ifadeler verildi. Benim daha önce isimlerini verdiğim ya da ima ettiklerimin tamamı şu anda “şüpheli” ya da eski tanımıyla sanık olarak ifadeye çağrılıyorlar. Eray Yazgan “şüpheli” sıfatıyla ifade verdi. Bora Bahçetepe isimli eski Adnancı, bunların yakın arkadaşı Alper Narman, Emircan Zaptiye, Akman Yengin, Devrim Yazıcı, Ümit Karpuz da “şüpheli” yani sanık sıfatı ile ifade verecekler. Savcılık Passolig’e resmî yazarak tüm kayıtları istedi. Ayrıca yukarıda adı geçenlerin tamamımın banka hesapları, para trafikleri, hesap hareketlerinin son birkaç yıllık dökümleri BDDK aracılığı ile talep edildi." diye yazdı

Ancak Fatih Altaylı'nın sürekli olarak bu konuda yazdığı yazılarda Galatasaray içinde çoğu genç yöneticiler olan isimleri hedef gösterip, ağır suçlamalar olduğunu belgeler olduğunu servetlerini araştırıldığını yazarken adı geçen isimleri arayıp görüşünü dahi almaması büyük tepki çekti.

Kuşkusuz suçlu/suçsuz bu olay elbet açığa çıkacak ve eğer kulübün içinde yolsuzluk yapmış olan varsa elbette hak ettiği cezayı alacak. Ancak Fatih Altaylı gibi iddialı bir gazetecinin adı geçen kişilerin görüşüne bile başvurmadan onları şimdiden hırsızlıkla suçlaması 2010'lu yılların FETÖ tipi gazeteciliğini akıllara getiriyor.

Altaylı bu iddialardan oluşan yazısını "Aklanır mı, yoksa suçlu mu bulunurlar bilemem. Ama Başkan’ın dediğinin aksine ortada ciddi bir soruşturma var ve Dursun Özbek’in savcılıklardaki yalvarıp yakarmaları dosyanın kapatılmasını sağlayamadı. İfadeye çağrılan şüphelilerden birinin Başkan’ın şoförü olması ise dikkat çekici.Bu arada henüz ifade vermeyen çok sağlam tanıkların da olduğunu hatırlatayım." ifadeleriyle tamamladı.

 

Fatih Altaylı'nın yazısının tamamı için...