''Trabzonspor son olsun''

''Trabzonspor son olsun''

Şota Arveladze, ilk haftası geride kalan 2015-2016 sezonunda, coşkulu, rakiplerini zorlayan ve bir numara olmak için sahaya çıkan bir takım olacaklarını ifade etti.

Arveladze, Trabzonspor Dergisi'ne yaptığı açıklamada, taraftarın dik  oynayan, kazanmaya odaklı bir takım izleyeceğini vurgulayarak, "Net bir şekilde  top oynayan, hücuma giden, topa baskı yapan, pozisyona giren gol atan bir takım  istiyorum" ifadesini kullandı. 
 
Şansın, başarıyı getirecek faktörlerin başında geldiğini ifade eden  Arveladze, tek başına hiçbir unsurun yeterli olmadığını vurgulayarak, "Mesela  maçta ekibinizin yanı sıra hakemin de çok iyi olması gerekiyor. Seyirci de çok  etkili. Örnek vermek gerekirse, uzun süre şampiyon olamayan Almanya, programından vazgeçmedi ve dünya kupasını kazandı. Bu bizde çok eksik" şeklinde görüş  belirtti. 
 
 "Bizi en azından 25 bin kişi desteklemeli" 
   
Takım için destek isteyen Arveladze, taraftarın kulübe karşı  sorumluluğu bulunduğunu anlatarak şunları kaydetti: 
 
 "En azından tribüne gelmeliler. Real Madrid son 10 senede 1 milyar 200  milyon dolar harcadı ama geçen sene son saniyede Ramos'un attığı golle kupayı  kazandı. Olmayabilirdi de. Hocaları teknik adamları değişti ama taraftarı  değişmedi. 90 bin kişi her zaman yerini aldı. Rakiplerimiz de bunu yapabiliyor.  Bizi en azından 25 bin kişi desteklemeli." 
 
 Tek başına başarının mümkün olmadığını vurgulayan Arveladze, "Bir kişi  yazı getirmiyor, bir çiçekle bahar olmuyor, bize şehir lazım. Bana ve takıma,  içeride oynadığımız maçlarda taraftarın aldığı 25 puan lazım. Hocası ile rakibi  baskı altında alsın istiyorum. Dışarıdaki maçları ben hallederim ama içeride ben  1-0 başlamak zorundayım. Çünkü ben futbolculuk yıllarımdan böyle hatırlıyorum.  Taraftarın coşkusunu takıma sahip çıkışını hatırlıyorum" değerlendirmesini yaptı.   
 
"Bazen Trabzonspor benim için son olsun diyorum" 
 
Geleceğe dönük düşünceleri sorulan Gürcü teknik adam, başarılı olduğu  için bu görevin kendisine verildiğini ifade etti. "Buraya kimse beni sevdiği için getirmedi" diyen Arveladze, şunları  kaydetti: 
 
 "Bazen Trabzonspor benim için son olsun diyorum. İnanırlar inanmazlar  ama sevdiğim bir yerde bu kadar başarılı olmak, zenginliğim. Burada insanlar  benim zenginlikten kastımın ne olduğunu mutlaka anlıyordur, parayla kıyaslanamaz  bile. Antrenör olmasam bile Trabzon'a gelsem, herhangi bir kapıya gitsem, mutlaka  misafir edilirim. 2008 yılında bir olay yaşadım. Elimde bebeklerle pasaportsuz Batum'dan gümrüğü geçtim. Türkler benden pasaport istemedi." 
  
 "İlk maçımda 10 ya da 20 yaş gençleştim" 
 
Arveladze, Trabzonspor'un başında teknik direktör olarak sahaya  çıktığı ilk maçta kendisini 10 ya da 20 yaş daha gençleşmiş hissettiğini  belirtti. 
 
İçinden sahada top koşturmayı geçirdiğini anlatan Arveladze, "Ne kadar  güzel kelime bulsam hislerimi anlatmaya yetmeyecek. Teknik direktör olarak  Trabzonspor'da ilk çıktığım maçta 10 ya da 20 yaş daha da gençleştim. 10 saniye  bile olsa insan kendini bu kadar genç hissedebilir mi? Oh, dedim kendi kendime.  Hatta 'üzerimde bir de forma olsa, top koştursam' diye geçirdim içimden. İnşallah  ilerde böyle bir organizasyon yapılırsa Avni Aker'de maç oynamak için fırsatımız  olur" şeklinde ifadeler kullandı. 
 
1996'da kendisinin de bulunduğu kadronun, en iyisi olduğu fikrine  katılıp katılmadığı sorusuna da Gürcü teknik direktör, şu cevabı verdi: 
 
 "Biz başarılıydık. Beş sene içinde 5-6 tane kupa kazandık, altı  futbolcumuz milli takıma gitti. Şampiyon da olabilecek kadar iyi bir takımdık.  Ama kulübü kim şampiyon yapmışsa o iyidir. Trabzonspor'da kaldığım sürede her  sezon 84 puan alacaksın deseler bugün imzamı atarım. Kaçıncı olurum bilmiyorum  ama 84 puanı alırım. O mutluluğu bütün camianın yaşamasını çok isterim, bunun  inanılmaz bir zevki ve havası var."