''Emre Fenerbahçe'den ayrılmasaydı...''

''Emre Fenerbahçe'den ayrılmasaydı...''

Örnek bir kulüp olma yolunda ilerleyen Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı'dan özel açıklamalar...

Abdullah Avcı... Bilime son derece önem veren, sistem oluşturmayı ve bunu yönetebilmeyi iyi bilen tecrübeli hoca, Başakşehir’i taşımak istediği noktayı anlattı. 
 
İşte Avcı'nın sözleri...
 
‘İnşaat sezon sonu’

 
“2006-2007’de bu takımda başladığımızda şampiyon olduk. Başkanımızın, İstanbul’un kullanabileceği bir tesis projesi vardı. Tesis ve stat hayali gerçekleşti. Kulüp şirket oldu, Belediye’den tamamen ayrıldı. 7 tane hissedarı var. Kısa vadede ayakları üzerinde duran bir takım olduk. Oyun kalitesiyle de oldu. Sezonu 4. bitirdik, bu sene de ilk yarı bunu yaptık. Avrupa’dan da hocalar gelip bizim maçlarımızı izledi. Herkes oyun anlayışını gördü. Başkan ve yönetimin geniş vizyonu var. Çok çalışıyorlar. Benim de hedefim akademi kurmaktı. Bu projeyi hayata geçirmek için çalışıyoruz. Ben A Takım projesinden Akademi aşmasına geçeceğim. Bu projenin taslağı tamam. Ligin sonunda akademinin inşaatı başlayacak. Buna ciddi yatırım yapacağız.” 
 
‘Ya futbolcu olamazlarsa...’
 
“20 yaşında da oyuncum var 35 de. Yaş ortalaması düşecek. 1.5 senedir izliyoruz. Kendi içimizden ve dışarıdan oyuncular olacak. 162 tane maç seyretti ekibimiz. Karar aşamasında ben de seyrediyorum. Akademide hemen stadımızın yanında okul projesi olacak. Futbol eğitimini iyi antrenörlerden alacaklar. Şu anda oyuncularımız beslenme uzmanıyla çalışıyor. Kilo ve yağ ölçümleri iki haftada bir yapılıyor. Kuracağımız akademimizdeki çocuklar futbolcu olamayabilir ama iyi vatandaş olmalılar. Seyirci artırma projemiz var. Bunlar en az 5 senede karşılığını alacağımız projeler. Gerçek anlamda altyapıdan oyuncu çıkartan kulüp durumuna geleceğiz” 
 
‘Marka oyuncu da alırız’
 
“Marka oyuncu da alabiliriz. Ama seyircimiz çoğalırken sisteme de uyum sağlamalı. Bununla ilgili çalışma da yaptık. Her şeyden önce kulübün menfaati önemli. Biz bir sistem takımıyız. 4.’yüz. Sürdürülebilir olmalı. Uzun vadede artık yarışan bir takım olacağız. Benim altımda 10 kişilk bir ekip var. 2 tane analizcim, performans antrenörüm, fiziksel antrenörüm, diyetiysenim, 2 yardımcım, 3 de oyuncu izleyen arkadaşım var. Geçen akşam Porto’nun altyapı sorumlusunu davet ettik. En ufak bir bilgi bile bizim için değerli. En azından Türkiye’de örnek olalım. Tesisleri gören herkes etkileniyor.” 
 
‘Hocalık ayaklar altında’
 
Teknik direktör skandallarıyla ilgili de konuşan Avcı, şunları söyledi: “Buna gülüyorum. Bununla ilgili tam tersi bizim takımı örnek alsınlar. Son 10 senenin 2 senesi milli takım olmak üzere 8 yılında aynı takımdayım. Bunun içinde başkan, yönetim kurulu ve karşılıklı bir güven ortamı var. Hoca değiştirmek ya günü kurtarır ya da bir yıl sonra farklı bir yere getirir. Teknik direktör ve yönetici konuşuluyor. Futbolcu bunun neresinde! Bizde başkan diyor ki, ‘Ben kulübü yönetirim, hoca da sahayı.’ Oyuncu bunu biliyor. Benim hakkımda yönetimle, medyayla ve taraftarla tartışmaya giremiyor. Oyuncu neden mukavele yapar idman yapmak için. Bunun hakkını ben veririm.”
 
‘Profesyonellik zamanı’
 
“Antrenörlük ülkemizde son zamanlarda son derece ayaklar altına alınmaya çalışılıyor. Antrenörler kulübe giderken günü kurtarmayı düşünmemeli. Kulüplerin profesyonel yapı kurması lazım. Şirket yöneten adam beni yönetmesin. 2-3 milyon Euro ödeniyor futbolcuya. Bunun bir insan kaynakları kontolünde olması gerek. Birimlerin başında profesyoneller olursa bu sirkülasyon azalır.”
 
'Şans demek saygısızlık'
 
“Turnuva takımı olamıyoruz ama turnuvaya gidince değişik işler yapıyoruz duygularımızla. Fransa’da olmak ülke adına çok değerli. Ben elemelerde 18 tane oyuncu oynatmıştım. Bunların bir kısmı şu an milli takımda devam ediyor. Hakan Çalhanoğlu’na, benim döneminde yazı gönderildi. Biz alacakken, ayrıldık. Oğuzhan’ı, Gökhan’ı da biz oynattık. O dönem tartışma konusu olmuştu. Yunus Mallı da bizim görüştüğümüz bir oyuncu, kendi kulübüm için de görüşmüştüm. Elemelere kötü başladık. Ama her maç bir final oynadılar, gençlerle oynadılar. Buna şans demek, hem hocaya hem oyuncu grubuna hem de ekibe saygısızlık olur. Büyük emek var. A Milli Takım’ın 2016’ya gitmesi, oyuncumun önüne hedef koymam demek. Bütün oyuncuları dinamik tutacak bir iştir bu. Genç jenerasyon yakalandı. 3-4 turnuva oynayabilirler. Milli takıma ve hocasına destek olunmalı. Takım oraya gitmişse bunda kulüp hocalarının da payı vardır, oyuncu vermişlerdir.” 
 
‘Volkan Babacan en iyisi’
 
“Biz çok yıpratıldık, çok üzüldük kırıldık ama parayla satın alınamayacak tecrübeler kazandık. Ama bugün itibarıyla kazandığımız oyuncular A Milli Takım’da. Genç milli takımlardan 4-5 oyuncumun şu an bu takımda olması. Kalecimin orda olması. Volkan Babacan bizi mutlu ediyor. Volkan aşağı doğru giderken de Türkiye’nin en iyi kalecisi derdim. Ayakları çok düzgün. İtalyan kaleciler gibidir. Geçen sene transferinde çok ısrarcı davrandım. Volkan heyecanlanmaz. 16 yaşında da öyleydi. Onun da önüne hedef koyduk. ‘2016’yı iyi oyna oradan da Avrupa’ya git’ dedik.” 
 
‘Emre öfkesini kontrole çalışıyor’
 
“Emre Fenerbahçe’den ayrılmasaydı alamazdık. Türkiye’nin yetenek ve kariyer olarak en iyi 3 oyuncusundan biridir. Fiziksel sağlığı yerinde olduğunda antrenmanın şekli, temposu bile değişebiliyor onunla. Bizim yüzde 20 kalitemizin artmasında onun payı var. Bunu çok faydalanamama rağmen söylüyorum. Böyle bir kariyerden sonra sistemin içine girmek kolay değil. Ama buna adım attı. Öfke kontrolü konusunda kendisi de çalışıyor. Bazen ne yaptığını kendisi de hatırlamıyor saha içinde. Destek alıyor, çalışıyor. Son maçta yaptığından dolayı takım arkadaşlarından özür de diledi. Sonuçta o maçı kazansaydık bugün 3.’ydük. Emre olsa çok farkederdi. Biz bunlardan ders çıkaracağız. Emre de, takım da.” 
 
‘Rize’deki olay algı operasyonu’
 
“Rize’deki tepkiye gülüyorum. Abdullah Avcı’yı 30 senedir tanıyorlar. Her şehir, her stat veya her basın toplantısı sonrası Abdullah Avcı’nın çizdiği bir duruş vardır. Bugüne kadar yaşamadık, bunu Rize’de mi yaşayacağız? Arkamızdan küfür de yedik, bir tanesine dönüp hareket mi yaptık? Bu yanlış bir algı operasyonudur. Memleketimde olması beni daha çok üzmüştür. Çok fazla dik durursan insanlar eksik arıyor demek ki... Rize’de bir gün evvel 40 kişi otele ziyaretime geldi. Videoyu seyredenler ne olduğunu gördü zaten. Gole de mi sevinmeyeceğiz!” 
 
‘Arda ummadık anda arar’
 
“Arda hakikaten farklı bir yapı. O hep hayalleriyle yaşadı. Hayallerini yaşarken çalıştı da. İnanılmaz mutlu oluyoruz. Çalıştığım bir oyuncunun Atletico, UEFA Kupası, Süper Kupa, Şampiyonlar Ligi finali, La liga’yı kazanması mükemmel. Konuşuruz hep. Hiç ummadığın anda arar, ‘Napıyorsun’ diyerek. Şimdi git Barcelona’ya Bayrampaşa’dan 10 kişi olabilir yanında. Yakında ziyaret edeceğiz inşallah. Arda’nın Avrupa’ya transfer olmasının ilk adımı EURO 2008’di. Avrupalılar seni uluslararası seviyede test ediyor. Hakan, Oğuzhan çok ön plana çıkacak oyuncular olacak.”
 
‘Batdal’ın aynısı 5 milyon Euro'
 
“Bazen oyuncuyu fiziksel, bazen de zihinsel hazırlamak gerekiyor. Daha evvel genç milli takımlardan tanıdığım bir oyuncuydu Mehmet Batdal. Bugün Avrupa’da devamlı maç izliyorum, ekranda sürekli izliyoruz, ekibim de öyle. Bu ölçülerde, 1.93 boyunda bir oyuncuyu 5 milyon Euro verip alırsın ancak. Kafa hakimiyeti, teknik kapasitesi, sol ayağı, koşusu, hırsı var. Oyunu önde tutabiliyor. Eksiği; ceza alanı içinde pozisyon almak. 28 yaşına kadar ligde olup olmayacağı tartışılan biri. Ben ona, ‘Artık bu ligde varlığını hissettirmen gerekiyor’ dedim. Devre arasında çok taliplisi vardı. Son dakikaya kadar asansörde peşimde dolaştı ‘Beni bırak’ diye. PTT’de şampiyonluğa oynayanların hepsi istiyor. Ben de dedim ki asansörde en son, ‘Bir Batdal daha var mı Türkiye’de?’... ‘Yok hocam’ dedi. O zaman, ‘Çık asansörden dışarı’ dedim. Birebir görüşmede de, ‘Son 6 maç kötü de olsan seni saha içinde tutacağım’ dedim. ‘6 maç bu forma senin’ dedim. İnanılmaz Fenerbahçe, Galatasaray maçları oynadı. Ekstra da çalışıyor. Algı, eğitim seviyesi yüksek.” 
 
‘Golleri artarsa...’
 
“Şu anda Batdal iyi gittiği için onu oynatıyoruz. Milli Takım 2016’ya gidiyor, mevcut santrforlar Umut, Burak, Cenk ve Mevlüt. Umut’tan Burak’tan bir tanesi oynuyor. Cenk oynamıyor, Mevlüt oynamıyor. Bu şartlarda, ‘Sen oynayan oyuncusun, senin için artık oraya gitmek hedef olmalı’ dedim. Mukavelesini de talipleri olmasına rağmen uzattık. Şu ana kadar ligde 5 golü yoktu, ilk yarıda bunu yaptı. Gol performansını artırırsa umarım Milli Takım’a da önemli kazanç olur.” 
 
‘Tayfun Korkut inanamadı’
 
“Tayfun Korkut 5 tane antrenörüyle beni ziyaret etti, tesislere inanamadılar. Doğru yatırım yaparsak uzun vadede yarışan takım olacağız. Bir sonrasındaki aşamada İstanbul’da  Anadolu yakasında alt liglerde oynayan bir takımımızın olması lazım. 19’a kadar oyuncu A Takım’a çıkamıyorsa 19-23 arası tekrar bir sıçrama yapmalı. Bunu alt ligde oynayarak yapabilir. 2. Lig’de senin hocan, sistemin ve kontrolün altında olursa ve sıçrama yaparsa alırsın, olmazsa satarsın. Bunu Porto yapıyor. Almanlar da yapıyor.”

Fanatik