Güneş'ten yabancı kuralı için flaş öneri!

Türkiye Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, NTV'de Yüzde Yüz Futbol programının konuğu oldu.

İşte Güneş'in açıklamalarından öne çıkanlar:

Her türlü imkanımız var. Masanın üstünde her şeyimiz var. Benim 52.yılım. 15 yaşından beri futbolun içindeyim ben. Bildiklerimi paylaşmak istiyorum. 15 yaşıma kadar Trabzon şehrinin dışına çıkmadım ben. Sonra genç takımla ilk defa Adana'ya çıktım. Şimdi çocuklarımızı ülkelere götürebiliyoruz. İmkanlarımız fazla ama çok rahatlık istiyoruz. Bir karışıklık var. Kötü değiliz ama daha iyisini yapabiliriz. Yaptığımız yatırımları ve bu yatırımların doğruluğunu tartışmamız lazım. Almanya bu konuyu çok iyi yapıyor. Bir yatırım tutmadığı zaman bir araya gelip tartışıyorlar. Biz konuyu kaybettik. Konu kayboluyor, kişileri fesat görmeye başlıyoruz. Senin bildiklerini benim bildiklerimi ayrıştırıp, olanı yok etmeye çalışıyoruz.

Biz hatırlarsan Dünya Kupası'na giderken yalnızdık. Gelirken kalabalık karşılandık. Ben, umudumla, ekibimle giderken de gelirken de kalabalıktım ama dönüşte Taksim'deki kalabalığı hala hatırlarım. Bu ülke insanı birbirini seviyor, anlaşmak istiyor. Ben her turnuvaya gittiğim zaman hoca hiçbir şey yapmadı, başkaları çok şey yaptı denir. Hayır, bunu hepimiz yaptık.

"ZENGİN AİLE ÇOCUKLARI FUTOBOL OYNAMAZ"

Almanya zaman zaman bocalıyor. Ülkesindeki yabancı oyuncuları takımına alarak zenginleştirdi ve kazandı. Futbol, zengin aile çocuklarının oyunu değildir. Zengin aile çocukları futbol oynamazlar. Geliri düşük ailelerin çocukları bu oyunu oynarlar.

"G.SARAY, BEŞİKTAŞ'IN BAŞARILARI ÖNEMLİ"

Bana "Topla nasıl oynanacağını, topa nasıl vurulacağını göster seni kursa alalım" dediler. Ben bunlarla da savaştım. Dedim ki futbol oynayanların bunlara girmesine gerek yok. Ne çok kolay ne çok zor yapmak lazım antrenörlük eğitimini. Eğitimcilerin biraz daha eğitilmesi gerektiğini düşünüyorum. Futbolcun psikolojisini bilmek, çocuk iletişimini bilmek çok önemli. Biz bahçede olan çiçeği yetiştirmek yerine, dağdaki çiçeği almaya çalışıyoruz. Önce bahçemize bakmalıyız. Genç oyuncularımız patır patır gidiyor dışarıya. Bu güzel bir şey. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki başarıları, Beşiktaş'ın yakın dönemdeki başarısı çok önemli.

"BURSASPOR'A KÖTÜ MÜ DİYECEĞİZ?"

Esas olan kulüplerdir. Kulüplerin yapısının değişmesiyle ilgili. Bazı başkanlar gerçekten cansiperane çalışıyor, altyapıya çok önem veriyor. Biz sonuçlardan sebeplere gidiyoruz. Bursaspor'un altyapısı çok iyidir mesela ama baktığımız zaman alt lige düştüler. Kötü mü diyeceğiz? Birçok oyuncusu tranSfer oluyor hep büyük kulüplere. Eskiden her şey antrenör üzerine yıkılıyordu. Antrenörün görevi ilişkilerini sıkı tutmayla alakalı olmalı. Ben orada nasıl kalacağım dediği zaman bitti. Eğiticilerin kişilik ve karakter olarak model olması gerekiyor.

"TRABZON ADETA BİR FABRİKA"

Bursa, Trabzon, Adana, Kocaeli, Sakarya, Edirne, İzmir. Bazı şehirler futbola müsait. Oradan çıkan oyuncular futbolcu olmaya müsait. Futbol şimdi toplumda popüler, para kazandırıyor ilgi görüyor. Trabzon adeta bir fabrika, oraya emek göstermek gerekiyor. Ben kaleci değildim, büyüklerin kalesine geçtim, öyle oldum. Trabzon'da hala alt takımlar var. Cemil Hekimoğlu var mesela kendi başına tesis yaptı. Şimdi devletten yardım bekliyor.

Doğru yanlışları bütün kulüpler biliyor. Trabzonspor'un şartları sıkıştığı için bunu iyi yaptı. Kucka, Malouda gibi oyuncular alındı. Ancak, bunlar karşılık vermeyince işler kötüye gitti. Popüler olması bakımından tüm taraftarlar transfer bekliyor. Al al denir, sonra bunu kim aldı denir.

"O KAZAĞI 1 SENE GİYDİM"

Geçenlerde bir maça gittiğimde bir fotoğraf vatrdı. Avni Aker'i gösteren bir fotoğraf. O fotoğrafta üstümde bir kazak vardı. O kazağı 1 sene boyunca giydim.

"SEMTLERDE SAHA OLMASI GEREK"

Altyapı sahalarını çoğaltmamız gerekiyor. Yurtdışında belediyelerin 15 tane sahasını görüyorsunuz. Biz de kurarsak, o zaman şansımız olur. 10-12 yaş grubu öğrenme yaş grubu. Okullara baktığımız zaman 0-14 yaş grubu en çok genç bulunan ülke biziz. Semtlerde sahaların bulunması gerekiyor. Ben mahallede dar sokakta, deniz kenarında oynadım. Taşların üstünde top sekerken vücudu ayarlamak kolay değil. Zekayı geliştiriyor.

"YABANCI OYUNCU SON MADDE"

Yabancı oyuncu bana göre son maddedir. Üretimi yapıyor musunuz? İyi oyuncu üretimi yapmak önemli. Mesela Merih gitti. Yönetimler de dernekler kanununa göre gelip gidebiliyorlar. O adam o dönemi kurtaıyor. Yerli oyuncularımıza yüzde 27 şans veriyoruz. Şansın hepsini yabancıya veriyoruz. 5 milyon vermişiz bir yabancıya, oynatalım mı diyoruz, iyiyse oynat diyorlar. Zorundayız, 5 milyon euro vermişiz.

"YABANCI SAYISI FAZLA"

Yabancı konusunda sayının fazla olduğunu söyledim, "Neden 14?" diye sordum. 14 yabancıdan çok, yerlinin çıkarılması düşünüldü, kriterler vardı ve havada kaldı. Bunun yapısının değişmesi lazım. 14 yabancıyı al, 11 oynat, 3 de yedek. O zaman altyapıya gerek kalmıyor.

"BANA BİR SALDIRI GELDİ"

Türkiye'deki Dünya üçüncülüğünde ilk başarı altyapı antrenöründeydi. Noldu zaman içerisinde; herkes kolay kazanmak istedi. Elit antrenörler toplantısında yabancı oyuncu fikrimi söyledim diye bana bir saldırı geldi. Neden yabancı oynatıyorsun o zaman dendi bana. TÜrkiye'deki yabancı konusunda fazla olduğunu söyledim.

"YABANCI SAYISINI KALDIR DİYEMEZSİN"

Uygulanan bir sistem var. Transferler yapılmış, hadi kaldır diyemezsin bunu. Yavaş yavaş olacak. 14 yabancı bu sene kalsın dedim ben. Şu anda 14 yabancıyı almışlar, hadi kaldır diyemezsiniz. 14 yabancıyı Avrupa'da kullanabilirsiniz ama Türkiye'de mesela önce 10 oynayacak, sonraki sene 9'a, sonraki sene 8'e indireceksiniz.

"BURAK YILMAZ, FUTBOLU SEVİYOR"

Ben Beşiktaş'ta bir sevgi yumağı içerisinde bulundum. Sadece antrenör olarak değil, karakter olarak da olduğunu düşünüyorum. Onların dürüstlüğüyle, doğruluğuyla uyuştuğumuzu düşünüyorum. Bana tepkilerin geldiği zamanlar da oldu. Burak Yılmaz Beşiktaşlı. Trabzonspor'da, Galatasaray'da hiç kimse böyle oynayamaz. Çünkü, çocuk futbolu seviyor. Ben Burak'a kefil oldum ama gittim. Oradan da ayrılmak zorunda kaldık. Buna ne derseniz deyin. Biz oyuncuyu, yönetim bizi yönetir. Bizde yönetimler, teknik direktörlük yapmaya çalışıyor biraz. Hocanın, oyuncunun üstündeki itibarını zayıflatmamak gerekiyor.

"BARÇA'DA MESSI VAR MESELA"

Benim futbol ömrüm çok uzun olduğu için her senem çok güzeldi. Sebat Gençlikspor'da geçirdiğim olaylar inanılmaz olaylardı. Bunlar neden akılda kalıyor? Mesela Rıdvan neden unutulmuyor, özelliği ne? Farklı şeyler yapıyor sahada. Sahaya gelen seyirciler olumlu anlamda şaşırmalı. Biz hep bunu yapmaya çalışıyorduk. Mesela Beşiktaş'ta sağdan Ricardo gelip orta yapıyor. Peki o orta oraya nasıl geliyor? Öyle bir oyuncunuz varsa özelliklerini kullanmalısınız. Barcelona'da Messi var mesela, onun özelliklerini kullanmayın diyorlar mı?

"TRABZONSPOR ERKEN FORM TUTTU"

Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Başakşehir öndeler. Trabzon'un da geçen sene iyi bir kadrosu vardı. Bu sene takviye de yaptılar. Genç takım oldukları için erkenden forma girdiler.

"TRANSFER LİG BAŞLAMADAN BİTMELİ"

Beşiktaş'ta başkan sürekli isimleri söyledi, Talisca'lar varken şampiyon olamadık diye ama nedenini söylemedi. Beşiktaş'ta transferler hep geç yapıldı. Kampa hep gençlerle gittik. Kampa gençlerle, yarışa yeni transferlerle gidildi. Böyle olunca da olmuyor. İlk yarıdan kaybettiğimiz puanlar mesela şampiyonluk yolunda bizi zorlamıştı. Transfer sezonunun lig başlamadan bitmesi gerekiyor. İngiltere'deki gibi olmalı. Transfer sene içinde başlamalıdır zaten.

"G.SARAY'IN AĞIRLIĞI VAR, F.BAHÇE'YE DEFANS GEREK"

5 takım da zirveye oynayacak. Okan Hoca bu işi çok iyi yapıyor. Abdullah Hoca'nın takım oluşturmada sıkıntıları vardı transferden ötürü. O yansımış olabilir. Galatasaray'da biraz ağırlık var sezon başından kaynaklanan. Güçleri var, bunu biliyorlar ama gösteremeyince sıkıntılar başlar. Fenerbahçe çok dinamik, ileri çıkışta sorun yok ancak savunmada biraz sıkıntı var gibi gözüküyor. Orada alması gerekebilir belki. Arkadan bir sürpriz de gelebilir. Denizli ve Sivas kazandı. Bu tür takımlar sonradan form olarak düşebiliyor.