Galatasaray'da erken seçim iddiası !

Galatasaray camiasının önde gelen isimlerinden ve geçmişte 2 dönem yöneticilik yapan Ahmet Özdoğan, Başkan Dursun Özbek'i bir kez daha istifaya davet etti. Sarı-kırmızılıların erken seçime gitmekten başka şansı kalmadığını ifade eden Özdoğan, Galatasaray'ın asla sahipsiz kalmayacağını belirterek AMK'ya şu özel açıklamalarda bulundu:

“Bugün Sayın Dursun Özbek ‘seçime gidelim' desin Galatasaray sahipsiz kalmaz. Ben ‘ortak akıl' ile birlikte hareket diyorum. Ortak akıl eğer ‘aday ol' derse aday olurum. Ama şu anda seçim ortamı yok. Aslanlar yeni bir hikâye yazmak zorundalar. Bunun için de bir milat olması lazım. Milat da Sayın Başkan olağanüstü seçime gitsin. O milattan sonra aslanlar tekrar hikâye yazmaya başlayacak. Ancak Dursun Özbek ve eşine yapılan hakaretler çok yanlış. Bu yapılanlar sosyal düzene ve anayasaya aykırıdır. Galatasaray başkanına hakaret ederek de bir yere varılmaz. Galatasaray başkanlık makamı değerli bir makamdır. Onun telefonunu, değerli eşinin telefonunu başkalarına vererek hakaret ederek bir yere varamazsınız. Bunu yapan kimse derhal bulunmalı ve gereği yapılmalı.”

SNEIJDER’I YOK ETMEYİN

“Egonuzu yıldızlar üzerinde tatmin edemezsiniz. Mühim olan o yıldızı yok etmek değil, parlatmaktır. İçindeki amatör ruhu çıkartarak o yıldızdan verim alabilirsiniz. Bizim dönemlerimizde Hagi geldiğinde tabii ki bir yıldızdı. Ama Galatasaray'daki ruhla yoğrulunca başarılar art arda gelmeye başladı. Böylece dünya çapında Galatasaraylı oldu. Şimdi Sneijder'ın mukavelesini kim uzattı. Mukaveleyi uzatırken maddelerde yazan şartları Sneijder, başkanın başına silah dayayarak mı yazdırdı? Siz kendiniz yazdırdınız, sonra size yakın basın mensuplarına vererek niye yıpratıyorlar Sneijder'ı? O zaman nasıl oynatacaksınız böyle bir yıldızı?”

“TUDOR’U HEMEN KOVARDIM”

“Önemli bir maçtan önce, teknik adamınız ‘Florya'nın çivisi çıkmış' diyor. Teknik adamınız bir gün önce ‘bütün mevkiler için futbolcu arıyorum ayrıca Florya'da bazı şeyler vardı onları düzeltmeye çalışıyoruz' derse o hocayı hemen kovarım. Takım içinde konuşursunuz, dışında konuşamazsınız. Yüzde yüz hatalı olan teknik adamdır ve yönetimdir. 240 milyon borç futbolcuyu etkilemez. Teknik adamın bir lafı etkiler. Biz orada olmuş olsaydık, o maça çıkamazdı. Ben de teknik adamımı eleştiremem yönetici olarak. Mayıstan sonra eleştirsin. Teknik adam futbolcusunu, başkan teknik adamı eleştiriyor, nereye varacak böyle?”

“ÖZÜR DİLEMEZLERSE GEREĞİNİ YAPACAĞIM”

“Galatasaray Divan Kurulu Başkanlığı ve divanı, Galatasaray genel kurulundan özür dilemelidir. Galatasaray Genel Kurulu'ndan özür dilemezlerse ben gereğini yapacağım. Çünkü dernekler kanununa göre suç işlediler. Genel kurul üyelerini hiçbir yerden mahrum edemezsiniz. Divanda Galatasaray'ın çıkarlarıyla, geleceğiyle ilgili ne konuşuluyorsa üyelerin bilme hakkı var. Gelen genel kurul üyesini nasıl bilgilendirip divan kurulunda eğiteceksiniz? İşte öyle.”

“DİVANDA ŞİKAYET EDEMEZSİNİZ”

“Eğer 51 kişi çıkıp size karşı tenkit yapıyorsa, konuşacak bir şeyi varsa o genel kurul sağlıklı bir kuruldur. Eğer genel kurulda hiç kimse çıkıp sizi tenkit etmiyorsa o zaman korkun. Eğer sizi tenkit ediyorsa çok iyi bir şeydir. Demek ki genel kurul sizi iyi denetliyor. Size yol gösteriyor. O zaman genel kurulun bu motivasyonunu arkanıza alıp yeni ufuklara yol açmanız lazım. Siz genel kurulu benimsemelisiniz. Gelip divanda şikâyet edemezsiniz. Onların yüzüne baka baka konuşacaksınız. Herkes ‘birlik beraberlik yok' diyor, nasıl birlik beraberlik olacak? Genel kurul üyelerine divanı kapatarak mı birlik beraberlik olacak?”