Türkiye'nin dopingle imtihanı

Türkiye'nin dopingle imtihanı
Güncelleme:

Altın madalya kazanan ve birkaç yıl sonra spordan men edilen sporcularımız hayal kırıklığı yaratıyor...

Altın madalya kazanan ve birkaç yıl sonra spordan men edilen sporcularımız hepimizde hayal kırıklığı yaratıyor. Peki ama peşin sıra gelen cezaların ardında ne yatıyor? Uzmanlara ve bu konuda yaralı atrenörlere sorduk

Türkiye'nin dopingle imtihanı sancılı bir süreçten geçmeye devam ediyor. Göğsümüzü kabartan milli sporcularımız gün geçmiyor ki müsabakalardan men edilmesin. Doping tarihimize baktığımıza hayal kırıklığı yaşatan pek çok örnekle karşı karşıya geliyoruz. Halbuki 'Rüzgarın Kızı' lakabını taktığımız eski milli atletimiz Süreyya Ayhan'a ne çok umut bağlamıştık. Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda altın madalya kazandığında hepimiz gururlanmış ve "İşte Türk sporcusu" diye sevinmiştik. Ancak sevincimizim kursağımızda kalması da çok uzun sürmedi. Ayhan 2004 yılında sakatlığı gereği Atina'da düzenlenecek olimpiyatlara katılamayacağını açıklamıştı. Ve o dönem doping testi yapan yetkilileri engellediği gerekçesiyle ceza aldı. 2008 yılında ABD'de çalışmalarını sürdürürken tekrar doping suçlamasıyla gündeme gelen sporcunun kanında iki yasaklı madde saptanınca da ömür boyu men cezası aldı. 

KOŞ ASLI ABLA, KOŞ! 

Süreyya Ayhan'la tuz bastığımız yaramız geçtiğimiz hafta Aslı Çakır Alptekin'le şüphesiz yeniden kanamaya başladı. 27 Temmuz-17 Ağustos 2012 tarihleri arasında Londra'da düzenlenen Yaz Olimpiyatları'nda 4.10.23 derecesiyle altın madalya kazanmıştı sporcumuz. Birçoğumuz "İşte Süreyya Ayhan vakasında ortaya çıkan tüm olumsuzluklara cevabımız" edasıyla sevinmiştik. Üstelik Alptekin'in hemen arkasında ikinci sırayı yine milli bir sporcumuz almıştı. Son 100 metrede depar atarak ikinciliğe geçen Gamze Bulut, Alptekin'in arkasından "Koş Aslı Abla Koş, arkandayım" diye bağırıyordu. Hepimizin gözleri dolmuştu. İkili yarış sonrası birbirine sarılmış Gamze Bulut, "Başardık Aslı Abla" diye haykırıyordu. Televizyon karşısında müsabakayı izleyen milyonlar da onlarla birlikte sevindi, gururlandı. Ancak aradan yaklaşık üç yıl geçti ve Aslı Abla'nın başarısı Spor Tahkim Mahkemesi'nden gelen haberle sarsıldı. Alptekin'in de tıpkı Rüzgarın Kızı gibi dopingli olduğu tespit edildi. Herkes kırgın ve kızgındı. Alptekin telefonlara çıkmıyordu. 

ALTIN MADALYA GAMZE'YE 

Kuşkusuz şu andaki tek sevindirici haber Alptekin'den alınan altın madalyanın "Koş Aslı Abla, koş" repliğiyle hafızalarımıza kazınan Gamze Bulut'a verilecek olması. Ancak altın madalyayı Alptekin'den alacak olan Gamze Bulut, telefonlara çıkmıyor. Birkaç dakika konuşma fırsatı bulduğumuz eşiyse Gamze'nin müsait olmadığını belirterek, "Altın madalyayı ne zaman alacaksınız sorusuna?", "Daha hiçbir şey belli değil. Bizi arayan soran da yok. Daha hiçbir şey belli olmadığı için şu an röportaj da vermiyoruz" dedi. Eşi şöyle devam etti: "Hiçbir konuda Gamze aranmadı. Süreç daha devam ediyor galiba. Türkiye'nin iki madalyası varken şimdi bire düştü. Niye sevinelim!" Yine de sormadan edemiyor insan. Şule Şahbaz, Halil Mutlu hatta Hasan Şaş ve Kerem Gönlüm gibi sporcularla devam eden bu doping olayının altında yatan nedenler ne? Neden Aslı Çakır Alptekin yarıştan üç yıl sonra men cezasıyla karşı karşıya geldi? Kimi uzmanlar "Dünyada Türkiye'ye ekstra denetim var" derken kimi sporcuların şan, şöhret, para uğruna bu tarz yasaklı yollara başvurduğunu söylüyor. Dopingle Mücadele Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Tıp Hekimi Kaya Livanelioğlu ile dopingi konuştuk...

- Avrupa ve Dünya şampiyonalarında kazandığımız başarılar önce bizi gururlandırıyor ama ardından doping skandallarıyla sükutu hayale uğruyoruz. Bu algıda seçicilik mi yoksa bizim ülkemizde doping skandalı fazla mı yaşanıyor? 
- Yurtdışı basınında çıkan bir makaleye gore Türkiye, Ukranya ve Rusya dopingte ilk üç ülkeyi teşkil ediyor. Bunun ne kadar doğru ya da yanlı bir haber olduğunu bilemeyiz. Zira bunlar kasıtlı çıkan haberler de olabilir.

- Kasıtlı derken... 
- Batı dünyasının bu konuda iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Bu tarz araştırmalar hep bizim gibi ülkelere yapılıyor. Alman, İngiliz, Fransız ya da Amerikan... Batı'nın hükümdar ülkelerinin sporcularından hiç mi doping çıkmıyor? Usain Bolt'un da biyolojik pasaportunun sonuçlarını versinler ki inanalım. Ama bu ülkelerde hiç mi doping kullanan yok, bana çok inandırıcı gelmiyor.

ŞAN ŞÖHRET, PARA ÖNEMLİ 

Süreyya Ayhan da men cezası aldı üstelik ömür boyu. Eşi ve antranörü Yücel Kop "Doktor kurbanıyız, yanlış vitamin aldık" dedi. Bu tarz kazalar olamaz mı? 
- Onlar benim külahıma anlatsın. 2004 yılında "Sakatım koşmayacağım" dediği anda da yurtdışından bize yazı gelmişti. Yasaklı madde tespit edildi ve savunma istendi. Bir müddet sonra aynı suçu tekrar edince de ömür boyu men cezası aldı.

- Bu Aslı Çakır Alptekin'in de ikinci cezası. Neden ömür boyu men edilmedi ve sekiz yıl sonra dönse de ne yapabilir ki?
- Aslı Çakır Alptekin en üst düzey olan WADA yani Spor Tahkim Mahkemesi ile bir şekilde anlaştı. Süreyya Ayhan seyirci olmak dışında hiç bir şekilde atletizm sahalarına dönemez. Ama Aslı Çakır Alptekin antrenman olarak da geri dönebilir.

- Neden bizim ülkemizin sporcuları bu kadar dopinge yöneliyor?
- Kasıtlı ve bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Şan, şöhret, para ve unvan gibi faktörler çok önemli.

- Sizce sporcular biliyor mu yoksa çevre kurbanı mı? 
- Bakın yurtdışında sporcular arasında bir anket yapılmış ve sporculara "Bir madde var, alırsan altın madaya alacaksın ama bir müddet sonra ölme ihtimalin yüksek. Almak ister miydin?" denmiş ve tamamına yakını "Evet" yanıtını vermiş. Garip bir psikoloji ama sporcu hırsı galiba... 

ÜÇ AY ÖNCE YERİNİ BİLDİRMELİ 

- Gelelim işin en anlaşılmaz noktasına. Nasıl oluyor da yıllar sonra sporcuda doping olduğu ortaya çıkıyor? 
- İki türlü test var. Biri idrar testi diğeri kan testi. İdrar testi genellikle müsabakalarda dereceye girenlere ve kurayla seçilenlere yaplıyor. Yarış bittikten sonra dereceye girenler ve kurada çıkanlar gidip idrar örneği veriyor.

- İdrar testinde doping çıkmazsa olay kapanmıyor mu? 
- Hayır çünkü idrar testinde yasaklı maddeler listesindeki kimyasallar aranır. Ama onların vücuttan atılma süreleri vardır. Sporcu bunu bilir ve atılmasından önceki tarihte bu maddeleri kullanır. Biyolojik pasaport adı verilen kan testinde ise bu maddelerin vücutta yarattığı yan etkiler aranır. Bunun için de yılın farklı günlerinde başarılı sporcular listesindeki kişilere zamansız testler yapılır.

- Nasıl yani sporcunun olduğu yere çat kapı mı gidiliyor?
- Aynen öyle oluyor. Başarı elde etmiş sporcular üç aylık periodlar halinde gün ve gün, saat ve saat nerede olacaklarını federasyona bildirmek zorundalar. Bildirmeyen sporcuya üç uyarı gelir ve üç uyarı alan sporcu 2-4 yıl arası ceza alır.

- Ya sporcunun programı değişirse... 
- Akıllı telefon uygulması da var... Sporcu sonsuz sayıda programını revize edebilir. Ama üç kez test ekibi gelirse ve o sporcu dediği yerde yoksa yine 2-4 yıl arası ceza alır.

- Aslı Çakır Alptekin'in olayındaki sorun nedir peki? 
- Onun yıl içinde alınan kan değerlerinde bir sapma söz konusu oldu. Bu yüzden de men cezası aldı. Ulusal Federasyon ile Uluslarası Atletizm Federasyonu arasında anlaşmazlık olunca CAS'a yani Spor Tahkim Mahkemesi'ne gidildi ve sporcu kusurlu bulundu. Sürecin bu kadar uzun olmasının nedeni de bu.

- Aldığımız doğal besinler de yasaklı madde etkisi yapabilir mi? 
- Evet yapabilir ama bu yüzden 'kusursuz sorumluluk kuralı' diye bir madde var. Örneğin ginseng de doping etkisi yaratabilir. Ama sporcunun bunun bilincinde olması ve sorumluluğu üslenmesi gerekir.

FATİH ÇİNTİMAR 
Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı


Kimseye müsaade etmeyeceğiz
"CAS'ın mahkeme kararıyla ilgili bir şey söylemek doğru olmaz. Ama hiçbir şekilde hiçbir yerde dopinge müsaade edilmeyecektir. Bu kapsamdaki çalışmalarımıza Bakanımızın desteğiyle devam ediyoruz, edeceğiz. Kendimden önceki dönemle ilgili hiçbir şey söylemek istemiyorum. Öncekiler için bu konuda bir eğitim verildi mi, verilmedi mi bilemiyorum. Ama biz şu an, ailelere varıncaya kadar eğitim veriyoruz. Bu eğitimleri verdikten sonra da doping yapıyorsa sporcu kusura bakmayacak. Her yarışmada sporculardan numune aldırıyoruz ve her yarışta en az 15 kişiden numune aldırıyoruz. Numunenin haricinde kan numunesi de aldırıyoruz ki, yarın biyolojik pasaportla ilgili 'şu çıktı, bu çıktı, ben yapmadım' denmesin. O nedenle bu kadar emek verdikten sonra insanlar hala doping yapmak istiyorsa burada artık diyecek bir şey yok."

PRO. DR. RÜŞTÜ GÜNER 
Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu Genel Koordinatörü


Kadın vücudunda erkeklik hormonunun işi ne!
"Sporda performansı artırmak için çok değişik antrenman yöntemleri var. Her spor dalının farklı özellikleri var. Gülle atıcının ya da bir haltercinin kuvvetli olması beklenir, bir maratoncunun dayanıklı, bir jimnastikçinin de esnek olması beklenir. Örneğin bir okçunun sakin olması makbuldür. Yani spor dallarında performansı artıran değişik maddeler vardır. Bunların yasaklı olanlarının kullanılmasına 'doping' diyoruz. İlaçların içinde de olabilir, çok farklı uygulamalarda da. İlaç olmasa bile, mesela sporcuya kan verilmesi de bir uygulamadır. Bu da doping olarak kabul edilen bir yöntemdir. Sporcular, sporun kurallarını öğrenmekle yükümlüdür. Yedikleri, içtikleri, aldıkları her şeye dikkat etmek zorundadır. Yani eğer sporcunun idrarında ya da kanında yasaklı madde saptanırsa bu tümüyle sporcunun sorumluluğundadır. 'Benim bilgim yoktu' demesi geçerli bir savunma değildir. Bir kadın vücudunda erkeklik hormonu bulunması çok kolay açıklanacak bir durum değil."

ERSİN KURUEL 
Vücut Geliştirme Federasyonu Milli Takım Antrenörü


Doping kullanmadan dereceye girmek imkansız
Vücut Geliştirme Federasyonu Milli Takım Antrenörü Ersin Kuruel, doping olayının ülkelerin politikası olduğunu iddia ediyor: "Doping meselesine evrensel bakmanız lazım. Tüm dünyada çeşitli spor yapan bazı sporcular doping kullanıyor. Dünyada profesyonel liglerde, bunları kullanmadan natürel yollarla derece yapmak mümkün değil. İş oraya kadar kirlenmiş. Bu artık uluslararası reklam politikası haline dönüşmüş. En son Rusya ve Almanya'nın doping yapıp WADA'ya rüşvet verdiği ortay çıktı. Çünkü bütün sporcular bunu kullanıyor. Biraz sporun içinde olan herkes bunu bilir. Siz vücut geliştirme dünya şampiyonunun hayatı boyunca doping almadığına inanıyor musunuz? Mümkünatı yok bunun. Biyolojik testler bazı ülkelerde yapılıyor gibi gösteriyor. Türkiye'de 'Dopinge Sıfır Tolerans' yasası çıktı bütün sporcular yok oldu ya da ömür boyu ceza aldı. Onun yerine bilinçlendirme politikasında olmalı. Dopingi bütün dünya kullanıyor. Ülkeler bunu kovalıyor gibi görünüp kovalamıyor. Bunlar kapalı masalar ardında konuşuluyor. Bir ülke bu duruma karşı gibi görünür ama el altından bu işe yol verir. Bu işe yol vermeden kimse dünya halter şampiyonu olamaz."

ASLI İLGİSİZLİK KURBANI OLDU

Atletizm alanında her hangi bir faaliyetten ömür boyu men edilen Süreyya Ayhan'ın eşi ve antrenörü Yücel Kop, Aslı Çakır Alptekin'in başına gelenlerin sorumlusunun antrenör ve kulüp doktoru olduğunu söylüyor

Eski Atlet Süreyya Ayhan'ın eşi ve eski antrenörü Yücel KOP, Aslı Çakır Alptekin'in ilgisizlik kurbanı olduğunu söyledi. Kop da, şu yanıtları verdi. 
- Siz Aslı Çakır'a ceza verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
- Aslı Çakır'ınki doping değil. Madde bulunmadı. Sadece kurban gitti. Kan değerlerini yükseltmek için birtakım vitaminler kullanmışlar. Kan değerleri inip çıktı. Bu da Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) nezdinde suç. Yani yasaklı madde yok. Kan değerlerindeki iniş çıkışlar bile suç. Dopingli sayılıyor.
- Sporcu bilmez mi?
- Tabii ki. Antrenörü ile kulüp doktorunun hatası bu. Programı biz yapıyorduk, antrenmanı uyguluyordu. Her sporcu kan değerini yükseltmek ister. Kan değerleri daha iyi olsun diye faydası vardır. Burada yanlış yapıldı.
- Sonuç böyle olacaksa yapılan doğru bir şey mi? 
- Dikkatli olacaklardı. Kan değerleri fazla yükselmeyecekti. Takip eden doktoru vardı. İlgisizlik yüzünden kurban gitti kızcağız.
-İkinci Süreyya Ayhan olayı. Türkiye bunu niye sık sık yaşıyor?
- Süreyya Ayhan olayı değil. Süreyya'nın madalyaları tertemiz, madalyaları duruyor. Yarışma dışı testlerde iki bulaşık madde bulundu. Madde çıkanların tamamında madalyaları geri alınıyor. Sıfır durumuna düşüyorlar. Süreyya'da bulaşık madde vardı. 
- Kan değerini neler yükseltir? 
- Kan değerini yükselten doğal ilaçlar var, farklı yöntemler var. Burada bir yanlış yapıldı, kız da kurban gitti. Yazık oldu. 
- Bilinçli yapılmış olabilir mi? 
- Bilinçli olamaz. Antrenörü de eşi üstelik. Antrenmanlarının çok iyi olduğunu biliyorum, yüklendiğini, çok iyi olduğunu biliyorum. Ama yine de böyle bir şeyi kullanma ihtiyacı duymuşlar. Madde yok ama kan değerinin iniş çıkışlarını doping sayıyorlar.
-Eşiniz bu olayı duyunca neler hissetti?
- Üzüldü tabii. Emek verdik. Aslı'yla kamplara gittik. Eşim onunla antrenman yaptı. Emek verdi. Beraber çalıştırdık. Üç sene beraber kamplara gittik. Eşim kendisinin danışmanı. 
- O kadar emek veriliyor, yatırımlar yapılıyor. Eşiniz böyle bir kariyerden iki çocuklu bir ev kadınına dönüştü... 
- Biz onları aştık artık. Epey zaman geçti aradan. Bebeklerle mutluluk, güzellik var. Ama tabii çok zor günlerdi.
- Neler yaşadınız bu süreçte? 
- O anlatılmaz. Gerçekten çok zor şeylerdi. Bir anda yerlere iniyorsunuz. Moral yok. İştahtan kesiliyorsunuz, hayata küsüyorsunuz... Zor süreçti. 
- İkinizin de psikolojisi aynı mıydı?
- Tabii ki. Süreyya'daki olay farklı. Süreyya'nın madalyaları tertemiz. Aslı'dan madalyalar geri alınacak. Süreyya'nın üç madalyası var. Bizimkisi kamp dışı yarışmada değil de kampta olan bir madde. O da bulaşık madde. Biz yine burada çok şanslıyız. Madalyamız kaldı. 

SÜREYYA ÇOCUKLARINA BAKIYOR 

- Sizin hayatınızda neler değişti? 
- İki çocuğumuz var, hayatımız mutlu gidiyor. 
- Aktif spor yaşamınızı özlüyor musunuz? 
- Eşim mutlaka çok özlüyor. Ben de özlüyorum. Bugün de bazı sporcularla çalışıyorum. Danışmanlık yapıyoruz. Böyle gidiyor. Federasyon bize görev vermiyor ama biz yine de çalışıyoruz. 
- Süreyya Ayhan'ın iki çocukla günleri nasıl geçiyor?
- Çocuklara bakıyor. Sabah sporunu yapıyor. Danışmanlık yaptığı sporcular var. 
- Formunu koruyor mu? 
- İkinci bebeğimiz üç aylık olduğu için sabah sporunda aksamalar oluyor. Büyük oğlumuz da yedi yaşına girdi.

LANCE ARMSTRONG EFSANESİ DE SÖNMÜŞTÜ

Doping skandallarının dünyadaki en çarpıcı örneği kuşkusuz bisiklet sporunun en önemli organizasyonu olan Fransa Bisiklet Turu'nu 1999-2005 yılları arasında aralıksız yedi kez kazanan Lance Edward Armstrong'unkiydi. Amerikan Anti-Doping Ajansı tarafından doping yaptığı gerekçesiyle suçlu bulunan bisikletçi Oprah Winfrey'in televizyon programında doping kullandığını itiraf etti. "Yedi Fransa Bisiklet Turu'nu doping yapmadan kazanmak mümkün değil" diyen bisikletçi kusurlu sistem sayesinde testleri geçtiğini anlattı. "Yarıştığım dönemde doping yapmak su içmek kadar doğaldı. Kötü de hissetmedim, bu durumu hile yapıyormuş gibi algılamadım" açıklamasını yapan efsane bisikletçinin bütün başarıları elinden alındı ve ömür boyu spordan men cezası aldı. Şampiyonluklarını kazandığı takımın sahibi Tailwind Sports şirketine 10 milyon dolar para cezası verildi. Armastrong'un yanı sıra, Fransa ve İtalya'daki büyük bisiklet turlarında beşer şampiyonluğu bulunan ve üç kez doping yaptığı tespit edilen Belçikalı Eddy Merckx de, men ve para cezalarına çarptırılan isimler arasında. Atletizmin öne çıkan birçok ismin de doping yaptığının belirlenmesi, sporseverleri hüsrana uğrattı. Bu isimler arasında Shelly-Ann Fraser, Asafa Powell, Justin Gatlin, Tyson Gay, LaShawn Merritt ve Ben Johnson gibi adlarını atletizm tarihine yazdıran bu isimler de ceza almaktan kurtulamadı.

NBA OYUNCUSU DA VAR 
100 metre erkeklerde eski dünya rekortmeni olan Jamaikalı atlet Asafa Powell, doping yaptığı gerekçesiyle 18 ay men cezası aldı ancak cezası altı aya düşürüldü. Yine 100 ve 200 metre dünya şampiyonu ABD'li Tyson Gay'e, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda doping yaptığı gerekçesiyle bir yıl men cezası verildi. Gay, ABD Milli Takımı'nın ikinci olduğu 4x100 metre bayrak yarışında kazandığı gümüş madalyayı da iade etti. Dopingli sporcu kervanına NBA oyuncuları da katıldı. 2009 yılında Orlando Magic'in yıldız oyuncularından Rashard Levis de, bu isimler arasında. Levis, doping gerekçesiyle 10 maç ceza almıştı.

Sabah