''Beni kullandılar''

''Beni kullandılar''
Güncelleme:

Ergin Ataman, artık bir operasyonun gerektiğini ve kendilerinin de bunu, önemli hedeflerin konduğu bu yılda hayata geçirdiklerini söyledi

Avrupa Şampiyonası hazırlıklarını sürdüren 12 Dev Adam’ın patronu, Bormio kampı sonrasında hem takımın geldiği noktayı, hem de hedefleri değerlendirdi, gençleştirmeye rağmen iddialı olduklarını söyledi.

Bormio kampında hedeflenen yere gelebildik mi, 12 günün bir değerlendirmesini alabilir miyiz?

 Öncelikle bu takım çok yeni. Geçmişte birlikte oynamış isimler var, ama onlar da dönemsel olarak birlikte oynama fırsatı bulamadılar. Mesela Ersan takımın en önemli ismi ama geçen yıl aramızda değildi. Preldzic geçen sene takımın yükünü çekti, bir değişiklik yaşandı ve devşirme olarak Dixon kadroya katıldı. Kamptaki amacımız, bu oyuncuların birlikte oynamaya alışmasını sağlamak. Kimin ne yaptığını hem onların hem de bizim görmemizdi. Sonuçta oyuncular tatilden geliyor. Hem teknik taktik olarak hazırlanmak, hem de fiziksel olarak maç oynayacak duruma gelmek lazım. İdmanlar oldukça sert geçti, genç bir takım olmamızla alakalı. Oyuncuların motivasyonu, çalışma isteği hep pozitif. Tabii ki maç tecrübesi ayrı. Bu nedenle maç sayısını fazla tuttuk. 14 hazırlık maçı yapacağız. Çalışma konusunda Semih en başlarda görünüyor, bu da beni ayrıca mutlu etti. Ömer’in olmadığı bir şampiyonada Semih’in performansı çok çok önemli.

İki isim dışında, Dünya Şampiyonası’nda olan 8 oyuncu değişti. Alışıldık oyuncuları bir anda dışarıda bırakmak risk değil mi?

 Aslında bu gençleştirmeyi geçen yıl da yapabilirdik. Ama Ümit ve Gençler’de şampiyon olan takımın oyuncuları henüz fizik olarak tam gelişmemişti. Bunların içinden biz Cedi’yi takıma dahil etmiştik ve ona da ortalama 15 dakika süre vermiştik. Bu sene Cedi Efes’te ciddi süreler aldı. Benim için öncelik, turnuvanın hedeflenmesidir. Yani önce turnuvadaki dereceyi düşünürüm ve Dünya Şampiyonası tek bir şampiyonaydı. Orada başarılı olmak için de tecrübeli isimlere ihtiyacım vardı. Belki madalya alamadık ama ilk 8 takım arasına girerken, Milli Takım ile son Avrupa Şampiyonaları’ndaki hayal kırıklıklarından sonra yeniden heyecan yarattık. Bu sene ise hem bu Avrupa Şampiyonası’nı düşünmek zorundayız, hem de önümüzdeki yıl olimpiyat hedefi var. Ayrıca daha sonrasını planlamalıyız. Artık altyapılarda madalya kazanan jenarasyon 22-23 yaşına geliyor, basketbolda en verimli döneme yaklaşıyor. Onlara şans verilmesi gerekiyor diye düşündük ve bu riski aldık. Ama bu riski alırken dışarıda bıraktığımız tecrübeli isimlerden milli formayı hak eden bir isim de olmadı. Bu nedenle gençleştirmeyi bu sene yaptık.

‘Bazıları beni kullandı’

Ergin Ataman, Kızılyıldız gerginliğini değerlendirdi, “Özellikle Sırbistan medyası tarafından kullanıldım. Sporseverler ne olduğunu biliyorlar. Özür diledim, kapandı” dedi

Almanya’daki taraftar gücümüzden bahsettiniz ama Sırbistan ile aynı gruptayız ve Berlin’de ciddi bir Sırp nüfusu da var. Akıllara Kızılyıldız gerginliği geliyor. Bunun olumsuz bir etkisi yaşanır mı?

 Sırbistan olayı tamamen, farklı amaçlarla, politik bir düzeye çekildi. Ben de bazıları tarafından kullanıldım. Özellikle Sırbistan medyası tarafından. Ama Sırbistan’daki gerçek sporseverler neyin ne olduğunu biliyorlar, bunu da deplasmana gittiğimizde gösterdiler. Tabii ki tepki aldık ama bu normaldi. Basın tarafından insanlar bu kadar yönlendirilince bu kaçınılmaz olmuştu. Ama olaysız bir şekilde maçı oynadık. Yanlış anlaşılmadan ötürü gereken özürü de dileyerek olayı kapattık. Burada bence konu Ergin Ataman olayı değil. Maalesef dünyada şu anda ciddi bir politik çekişme, soğuk savaş var. Hatta bazı yerlerde bu sıcak savaşa da dönmüş durumda. Spor da böyle ortamlarda bazen bu teröre alet oluyor. O yüzden burada maksimum dikkat gerekiyor. Ev sahibi Almanya, Sırbistan, Türkiye gibi hep ateşli taraftarların olduğu bir grup oluştu. FIBA ve Almanya hükümeti de gerekli tedbirleri alacaktır. Benim gurbetçilerimizden beklentim de Türk Milli Takımı’na zarar verecek şekilde değil, bu takımı yüceltecek şekilde destek olmaları.

Almanya’daki taraftar potansiyeli, ev sahipliğini seven Türkiye için bir avantaj getirecek mi?

  Tabii ki. Ülke olarak iki madalyamız var, ikisinde de ev sahibiydik. Almanya’da da yarı ev sahibi olacağız. Tabii ki Alman yetkililerin Türkiye’ye ne kadar bilet vereceklerini de hep birlikte göreceğiz. Evet Berlin bir Türk şehri gibi ama salonun içinin nasıl olacağı önemli. Sonuçta belli bir sayıda destekçimiz olacaktır ve bu da bizim tecrübe açığımızı kapatmamız için önemli bir artı getirebilir.

‘Kimsenin peşinden koşmam’

İlk hazırlık maçında Tunus’a yenilince, sosyal medyada ‘Enes’i almazsanız böyle olur’ yorumları yapıldı. Şampiyonadaki ilk tökezlemede de bunlar olacaktır. Mental olarak hazır mıyız?

Biz hazırlık maçlarını kesinlikle kazanma amaçlı oynamıyoruz. Kadroya girecek bir iki ismi tespit etmeye, bütün oyunculara süre vermeye çalışıyoruz. Enes konusunu zaten ilk gün açıkladım. Milli Takım oyuncuların keyfi gelip gelmeyecekleri bir yer olamaz. Benden önceki dönemle ilgili bir şey söyleyemem ama geçen yıl ben Enes’i Milli Takım’a kazandırmak için çaba sarfettim. Ama olmadı. Benim ismim önemli değil, ama Türk Milli Takımı antrenörü bir oyuncuyla görüşmek isterse bir şekilde o oyuncunun görüşmesi lazım. Milli Takım antrenörü hiçbir oyuncunun peşinden koşmaz.

Bu yıl içinde de kadroya alabileceğinizi söylüyordunuz?

Yine hiçbir şekilde iletişim sağlayamadım. Sonuçta genç bir takımız ve ben hiçbir oyuncunun kendisini takımın üzerinde görmesine müsaade edemem. Bu sadece Enes’le alakalı değil ama teknik özelliklerin ötesinde bunu hazmetmek daha önemli. Ne zamanki Ay-yıldızlı formayı kayıtsız şartsız giymek isterse, ben olduğum sürece kapı açık olacaktır. Ama Türk milli takımında oynayacak oyuncuların her şeyden önce Türkiye’nin ahlak, saygı ve sportif ruhuna uygun olması gerektiğini düşünüyorum.

‘Kadro şekillendi’

Bugüne kadar yıldız oyuncular vardı, kadroyu kurmak zor değildi. Ama şimdi birbirine yakın seviyede oyuncu var.


 Aslında benim kafamda kadro şekilleniyor. Basketbolu yakından takip edenlerin kafasında da yaklaşık 10 kişi bellidir. Kadroyu geniş açıkladık, önümüzdeki 5-10 yıl içinde kadroda olacak isimlere de bu havayı teneffüs ettirmek istedik. Ersan ile Furkan’ın zaten kapasiteleri belli. Sinan sezonun en verimli Türk oyuncusu oldu. Cedi Osman ciddi bir yıl geçirdi. Melih, Euroleague maçlarında ciddi süreler aldı. Son bir iki isme, hazırlık maçlarının ardından karar vereceğiz.

‘Dixon çok önemli’

Rakiplere baktığımızda hep oyun kurucuların liderliğini kabul eden ekipler. Biz yeni bir isimle sıkıntı yaşar mıyız?

 Öncelikle grubumuz gerçekten çok zor. İspanya ve Sırbistan gibi, hatta İtalya’nın NBA oyuncularının da katılmasıyla 3 tane şampiyonluğa aday takım var. Hepsinde de kemikleşmiş bir kadro var. Bir de Almanya var, yükselen bir ülke. Ev sahibi avantajı var ve Nowitzki geliyor. Soruna gelince; oyun kurucu pozisyonunda Dixon mükemmel bir sezon geçirdi. Euroleague takımlarına karşı performansı, takımına yaptığı liderlikle Pınar Karşıyaka’yı şampiyon yaptı. Aynı rolü milli takımda ona vereceğiz. Uzun yıllardır Türkiye’de olması, diğer oyuncuları tanıması, kamuoyunun kendisine sempatiyle baktığı bir oyuncu. Seçim yaparken sadece teknik özellikleri değil, bunları da hesap ettik. İşin gerçeği, onun göstereceği performans, özellikle de hücumda çok önemli olacak. En büyük hücum silahımız o olacak.

‘Sürprizlerimiz olacak!’

Oyuncular hep Olimpiyat ve madalya hedeflerinden bahsettiler. Siz de bu hedeflere yakınlığımızı ne kadar görüyorsunuz?

 Tabii ki biz turnuvaya hadi beşinci olalım diye gidemeyiz. Hedef belirlerken önemli olan şeyler var, mesela kendinize güvenmek. Biz kendimize güveniyoruz ama rakiplerin gücüne saygı duyuyoruz. Türkiye’de gruptaki İzlanda dışındaki 5 takım içinde grupta çıkabilecek potansiyeli olan bir ekip. Tecrübe olarak onların altında olabiliriz ama bunu da gençlikle, dinamikliğimizle, sert savunma ve bazı sürpriz taktiksel oyunlarla, Almanya’da olacağımız için de taraftar desteğiyle iyi takım olmaya çalışacağız. Yıldız oyuncular tabii ki fark yaratabiliyor, ama hedefe iyi takımlar ulaşıyor.

‘Zirvede olmayı severim’

 Geçen yıl şampiyona öncesinde stresli bir final serisi oynamıştınız. Bu sene sezonun erken bitmesi sizi nasıl etkiler?

Geçen yıl zor geçmişti, sert geçmişti ama Galatasaray takımı önemli bir derece elde etmişti. Şampiyonluk, üzerine Euroleague çeyrek finali ve son maça taşınan bir final. Ben de bundan çok memnundum, inşallah önümüzdeki yıllarda yine öyle olur. Erken elenmek beni dinlendirmek bir yana, kafa olarak daha da yordu diyebilirim. Ben hep zirvede olmayı, mücadele etmeyi seven birisiyim.

Milliyet