Koronavirüs ile ilgili bunu ilk kez duyuyoruz

 Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ayşin Kılıç Toker, Kayseri'de vaka sayısının beklediklerinin üzerinde seyrettiğini ifade etti. İlk dönemlerde yurt dışından gelen hastalarda büyük sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Dr. Toker, "Mart ayındaki vakaların ağır seyretme durumu yaşla ilişkiliydi. Temmuz ayından sonra genç yaştaki hastalar gelmeye başladı. 40-45 yaş grubundaki insanlar daha fazla olmaya başladı. Ağustos ayından sonra gelen vakalarda akciğer tutulumları daha yaygın görülmeye başlandı. Bu süreçte net yüzde 100 tedavi bulunabilmiş değil. Farklı tedaviler uyguluyoruz. Tedavi yöntemlerimiz kişiden kişiye, ek hastalığına ve yaş grubuna göre değişiyor. Maske, mesafe ve el hijyeni ile vaka sayılarımızı kontrol edilebilir durumda" ifadelerini kullandı.

“102 YAŞINDAKİNİ TABURCU ETTİK, 25 YAŞINDAKİNİ KAYBETTİK”

Dr. Toker, mart ayından bu yana Kayseri'de ilginç vakalarla karşılaştıklarını ifade ederek, "Biz hastanemizde 102 yaşında bir hastamızı sağlıkla evine gönderdik; ama maalesef 25 yaşında çok uzun süre yoğun bakımda büyük emekler sarf ettiğimiz bir hastamızı da kaybettik. Bu hastalığın ilk başta sanki solunum yolunu etkilediğini düşünüyoruz. Ateş, öksürük, nefes darlığı diyoruz; ama hiçbir semptom vermeden sadece ishal, karın ağrısı bulgularıyla gelen ya da genellikle sağlık çalışanlarımızda bu çok fazla, tat ve koku kaybı söz konusu olabiliyor ve kişinin testi pozitif çıkıyor" diye konuştu.

“DUYGUSAL SIKINTILAR YAŞANIYOR”

Dr. Toker, hastalığı hafif atlatan kişilerde duygusal sıkıntılar gözlediklerine işaret ederek, "Hastalığı hafif atlatan kişiler var. Fakat, hastalığı hafif atlatan kişilerde duygusal ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Öncelikle ölüm korkusu, hastalık ya da hastalık anksiyetesi diyebiliriz. Onun dışında uzun vadede 2-3 hafta süren bıkkınlık, sinirlilik hali bizim tamamen hastanede tecrübe olarak gördüğümüz duygusal olarak duygu durum değişiklikleri olabiliyor. Çok dikkat edip ve sonrasında hastalığa yakalandıysa bu kişilerde daha çok endişe hakim oluyor. Biz bilgisi çok olan ve endişeli olan kişilerde tablonun daha ağır seyrettiğini fark ettik. Daha sakin bunu kabullenerek hareket etmek daha iyi oluyor" ifadelerini kullandı.