Vergi reformu geliyor !

Vergi reformu geliyor !

Maliye Baknaı Şimşek, genel seçimler sonrasında yeni bir vergi reformunun yapılacağını açıkladı.

NTV canlı yayınında soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Petrol fiyatları 50 dolar civarına inerse enflasyon çok rahat yüzde 5'in altını dahi görebilir'' dedi. Şimşek, gelir vergisi tasarısının seçimden önce yasalaşmasını beklemediğini ifade etti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı.

Petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle enflasyonun yüzde 5'in altına inebileceğini ifade eden Şimşek şöyle konuştu:

''2014'te enflasyonu etkileyen çok temel iki faktör vardı. Birisi 2014 yılı son 13 yılın en kurak yılıydı. Bu da gıda fiyatlarını olumsuz etkiledi. Bir ara yıllık gıda fiyatları yüzde 14'ün üzerinde çıktı. Gıdanın sepetteki payı yüksek olduğu için enflasyonu olumsuz etkiledi. Bir de yine geçen sene lirada önemli bir değer kaybı yaşandı neredeyse yüzde 20 civarında. Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen tek hane. Yüzde 8.2'lik geçen seneye ait geride kaldı. 2015 yılına baktığımız zaman görünüm oldukça olumlu. Kısmen bu faktörlerin baz etkisi rakamlardan çıkacak. İkinci olarak petrol fiyatlarında önemli bir düşüş var. Orta vadeli programda çok ihtiyatlı bir rakam kullanılmış 101.9 dolar varil başına. 50 civarına filan inerse enflasyon çok rahat yüzde 5'in altını dahi görebilir.''

ÇOCUK YARDIMININ BÜTÇEYE ETKİSİ

Şimşek, ekonomide dönüşüm programı kapsamında çocuk başına yardımların maliyetinin 404 milyon lira olduğunu açıkladı.

Bakan Şimşek'e sorulan sorular ve Şimşek'in verdiği cevaplar şöyle;

2014'ün ekonomik karnesi belli olmaya başladı ve enflasyon ilk olarak netleşen rakam. Tüketici fiyatları endeksi yüzde 8.17 ile kapattı yılı. Bu hem orta vadeli programdaki resmi hedefin hem de merkez bankasının son tahminlerinin adlında. Bu tabloyu neye bağlıyorsunuz?

2014'te enflasyonu etkileyen çok temel iki faktör vardı. Birisi 2014 yılı son 13 yılın en kurak yılıydı. Bu da gıda fiyatlarını olumsuz etkiledi. Bir ara yıllık gıda fiyatları yüzde 14'ün üzerinde çıktı. Gıdanın sepetteki payı yüksek olduğu için enflasyonu olumsuz etkiledi. Bir de yine geçen sene lirada önemli bir değer kaybı yaşandı neredeyse yüzde 20 civarında. Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen tek hane. Yüzde 8.2'lik geçen seneye ait geride kaldı. 2015 yılına baktığımız zaman görünüm oldukça olumlu. Kısmen bu faktörlerin baz etkisi rakamlardan çıkacak. İkinci olarak petrol fiyatlarında önemli bir düşüş var. Orta vadeli programda çok ihtiyatlı bir rakam kullanılmış 101.9 dolar varil başına. 50 civarına filan inerse enflasyon çok rahat yüzde 5'in altını dahi görebilir.

Son dönem Mart-Nisan ayı için tahminler geliyor siz katılıyor musunuz bu görüşlere?

Eskisi gibi aylık tahminlerle uğraşmıyorum ama makul bir öngörü gibi geliyor bana.

Enflasyon için bir soru işareti olarak duran veya risk olarak gördüğünüz noktalar var mı?

Çok önemli bir risk faktörü sayılabilir o da doların değer kazanması. Gelişen ülkeler için Amerikan merkez bankasının parasal sıkılaştırmaya başlaması ve doların değer kazanmasının etkisi ben fiyatlardan çok kur etkisinden bahsediyorum. Gelişmekte olan ülkelerden para çıkar sermaye çıkışı yaşanır. Bu Türkiye'ye özgü değil küresel anlamda bir risk. Öngörülemeyen bir Amerikan merkez bankası faiz artışı veya şu andakinden çok daha yüksek doların değer kazanması gündeme gelirse fon akışını olumsuz etkiler. Ama bunlarda geçici olur. Geçici bir takım şoklarla kalıcı şokları ayırmamız lazım. 2015'te böyle risk olsa bile yine enflasyon aşağı yönlüdür.

2014 büyümesi Mart sonunda belli olacak ama yüzde 3 civarında bir büyümeye yönelik tahminler ortaya konuyor. Sizin öngörünüz ne?

Ben maliye bakanıyım şahsi öngörüm olmaz benim. En büyük ticaret ortağımızla uzun süredir devam eden bir durgunluk var. Avrupa Birliği'ndeki sıkıntıların Türkiye'ye yansıması çok büyük. İkincisi, geçtiğimiz yılın ortasından karşımıza bir IŞİD sorunu çıktı ve bu bizim en büyük ihracat pazarımız Irak'ı vurdu. Jeopolitik gerginlikler Türkiye'nin büyüm performansını olumsuz etkilemiştir. Aslında Türkiye iyi bir büyüme performansı ortaya koydu diyebilirim bunların ışığında. İlk 9 ayda Türkiye yüzde 2.8 büyümüş, 3.çeyrek beklentimizin altındaydı. Onunda en büyük sebebi tarımdaki daralmanın bizim öngördüğümüzden fazla oldu. Kuraklık sadece enflasyonu değil aynı zamanda büyümeyi de olumsuz etkiledi. Muhtemelen son çeyrekte büyüme yüzde 3'ün altına düşmezse ki biz onu görmüyoruz. Latin Amerika ülkelerinin ortalamasına baktığınızda büyüme yüzde 1.3. Gelişmekte olan Avrupa'da Polonya gibi Macaristan gibi yüzde 2 buçuk. Aslında Türkiye'nin performansı o kadar da kötü değil. Ama Türkiye'nin standartlarına göre hele 2002 sonrası yüzde 5 ve üstü büyümeyi dikkate alırsanız mütevazi bir büyüme.

Bütçe uygulamaları açısından da durum netleşti gibi ama öncesinde bizimle paylaşabileceğiniz notlar var mı bütçe açısından? En azından hedeflere uyum açısından bütçe 2014'ü nasıl tamamladı?

Tabi 2014'te de sürpriz yapmadık. Öngördüğümüz bütçe açık hedefinin oldukça altında bir açıkla kapatmayı muhtemelen başardık. Biz yıla başlarken bütçe açık hedefini yaklaşık 33 buçuk milyar lira ve milli gelire oranını da yüzde 1.9 olarak belirledik. Yıl sonunu muhtemelen 24 buçuk milyar lira civarında belki kapatabiliriz. Bu da milli gelire oran olarak yüzde 1.4. Uluslar arası karşılaştırmalar için Türkiye'nin açığının milli gelire oranı yüzde 0.8. Bu oran Avrupa Birliği ortalamasının 3'te 1'inden az, gelişmekte olan ülkelerine ortalamasının yarısından az bir açıktır. 2009 yılı hariç Türkiye hemen hemen her sene bütçe açık hedefinin altında bir açıkla bu işi götürmüştür. 2017 yılında Türkiye ilk defa uzun bir süre sonra nominal bir bada bütçe fazlası verecek ilk defa. Biz her sene bütçeyi ihtiyatlı yaptık. Yatırımlara ciddi şekilde ilave kaynak aktardık ama yine de bütçe açık hedefinin çok altında bir açıkla kapattık.

Geçtiğimiz yılın son aylarında başlayan 2015'e de uzayan ekonomide öncelikli dönüşüm programları açıklanıyor. Bu programlara bağlı bir eylem planı var. Bu eylem planındaki bir çok maddenin hayata geçebilmesi için gelir vergisi yasasında değişiklik gerekiyor gibi öngörüler var. Sizinde gelir vergisi ile ilgili bir tasarınız 3 yıldır mecliste. Bu programlarda dikkate alındığında gelir vergisi tasarısı seçimden önce yasalaşır mı?

Gönül ister ki gelsin fakat gündeme bakarsanız bir de Mart sonunda seçimler nedeniyle meclisin çalışmayacağını dikkate alırsanız çok gerçekçi görmüyorum. Ben uzun süredir bu tasarının bir miktar önceliklendirilmesi konusunda çok çaba gösterdim. Ama maalesef sıra gelmedi. Bu 17 Aralık sonrasında Türkiye çok badireler atlattı karşımıza bir çok yeni sorun çıktı. Bütün bu sorumlarla maalesef Türkiye bu alandaki önemli bir reforma yeterinde zaman ayıramadı. Ama bu reform paketinin altında sayın cumhurbaşkanımızın imzası var. Hükümetimiz arkasında. Seçim sonrasında mutlaka en öncelikli konulardan birisi olacak. Vergi sistemini daha adil yapmamız lazım. Ne gelir vergisi oranları ne kurumlar vergisi oranlarında bir artışa gitmeyeceğiz. Sadece vergiyi tabana yayıyoruz yasayı basitleştiriyoruz. Bir miktar gayrimenkul rantlarını vergilendireceğiz. Zaten adalet açısından bu da gerekiyor. Ama maalesef gündem oldukça yoğun.

Bu programlarla birlikte çeşitli toplum kesimlerine yeni haklar getiriliyor ki bir kısmı da mali haklar. Sayın başbakanın açıkladığı kadınlara aileye dönük paket özellikle. Bu paketlerin mali boyutuna ilişkin bütçeye getireceği yeni yük bakımından bir hesaplamanız var mı?

Bu reformlar çok önemli. 90 yıllarda Türkiye'nin çok temel makro problemleri vardı. 2000'li yıllarında başında hükümetimizin çok güçlü vurgulamalarıyla siyasi istikrar sayesinde biz bu sorunları kökünden çözdük. Genel olarak makro istikrar sağlandı. Şimdi sorun nedir diye sorarsanız Türkiye'de verimlilik düşük, rekabet düşük, katma değer zincirinde yükselmesi Türkiye'nin bunlar önemli konular. Biz uzun bir süredir bu reform paketi üzerine çalıştık. Bu reform paketi 1300 eylemin üzerinde reform var ve bunların tamamı kim ne zaman yapacak, sorumlu kim, ne yapılacak ve mali portresi ne hepsi hesaplanmış. Çocuk başına ilave yardımların etkisi tam olarak 404 milyon lira olmasını bekliyoruz. TÜİK'in rakamları ortada her yıl birinci ikinci üçüncü çocuk olarak doğan rakamlar var. Bence bu nüfus hususu çok önemli. Türkiye'nin önündeki en uzun vadeli risk biz zenginleşmeden yaşlanma riskimiz var. Türkiye'nin nüfusu hızlı bir şekilde yaşlanacak eğer biz tedbir almazsak.

Diğer maddelerde bütçeye yük getireceğini hesapladığınız uygulamalar var mı?

Çok. Ama bir kısmı zamana yayılıyor bunların. Mesela ısı yalıtımı. Türkiye'de milyonlarca konut ve işyeri eski. Isı yalıtımına biz bir teşvik vereceğiz ve ısı yalıtımını sağlamaya çalışacağız. Belki 2017'ye kadar yapmayanları vergi politikası ile cezalandıracağız. Enerjide hep üretimi konuşuruz ama en önemli kaynak enerji tasarrufudur. Bu reform paketi çok önemlidir ve bu reformlar hızlı bir şekilde seçim öncesinden başlayarak uygulanmalı.

MEMURA ENFLASYON FARKI

Bu sene memurlara enflasyon farkı ödeyeceğiz, memur maaş artışı en az yüzde 6,1 olacak. Enflasyon öngörülenden farklı olursa onu da memurlara ödeyeceğiz.