Memur, enflasyon farkı istiyor

Petrol fiyatlarının 115’ten 50 dolara gerilemesi bile enflasyonu düşüremiyor. Yüzde 9’a yaklaşan enflasyon, memurun kaybını her ay artırıyor. 123 liralık seyyanen zammın yüzde 5,5-6 enflasyon tahminine göre yapıldığını belirten uzmanlar, gerçekleşen enflasyonun hedefi çok aştığı için aradaki farkın memura ödenmesini istiyor.

Yaklaşık 3 milyon memur, 2014 yılını zararla kapattı. Memur-Sen ile hükümet arasında imzalanan toplu sözleşme nedeniyle kamu çalışanlarına ilk kez enflasyon farkı verilmedi. Sadece seyyanen 123 TL zam yapıldı. Bu miktar, yüzde 2 ile yüzde 6,4 arasında artışa denk geliyor. Enflasyon ise yüzde 9’a yaklaştı. Enflasyon farkı alamayacak olan memurların kaybı her ay büyürken Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası’ndan (Bem-Bir-Sen) önemli bir çıkış geldi. Yerel yönetimlerde yetkili sendika olan Bem-Bir-Sen Başkanı Mürsel Turbay, kamu çalışanlarına enflasyon farkının ödenmesi gerektiğini söyledi. 123 liralık seyyanen zammın yüzde 5,5-6 enflasyon öngörüsüne göre yapıldığını ancak gerçekleşen enflasyonun hedefi çok aştığını belirtti. Bu ortamda memur maaşlarının enflasyon karşısında kayba uğradığını söyleyen Turbay, enflasyon farkının ödenmesinin kamu çalışanlarının talebi olduğunu aktardı. Hükümete çağrı yapan Turbay, “2014 yılında öngörülen yüzde 5,5’lik zam, enflasyon hedefine yenik düşmüştür. Bu zamlar bildiğiniz gibi enflasyonun yüzde 5,5’lik olacağı bir zamdı. Enflasyon öngörülen yerde kalmamıştır. Yüzde 10’ları geçmiştir. Memurun burada yaklaşık yüzde 5 enflasyon alacağı varken, bununla ilgili hiçbir çalışma görmüyoruz. 2014 yılında oluşan kayıpların masaya yatırılmasını ve seyyanen zam şeklinde telafi edilmesini bekliyoruz.” dedi. Çatısı altında oldukları Memur-Sen’in yetkili konfederasyon olarak toplu sözleşmeye imza attığının ve enflasyon farkı istemediğinin hatırlatılması üzerine ise, “Bu durum sendika olarak bizi bağlamaz. Yetkili olduğumuz yerel yönetimlerde enflasyon farkını almaya gayret ediyoruz.” dedi.

5 YILLIK TAYİN YASAĞI KALKSIN

21. kuruluş yıldönümü münasebetiyle basın toplantısı düzenleyen Mürsel Turbay, Yerel Yönetim Bakanlığı’nın kurulması gerektiğini söyledi. İçişleri Bakanlığı’nın yerel yönetimlerin sorunlarıyla ilgilenemediğini belirten Turbay, problemlerin yerinde çözülebilmesi için yerel yönetim bakanlığına ihtiyaç olduğunu belirtti. İşçi sendikalarında olan dayanışma aidatının memur sendikalarında da uygulanması gerektiğini söyledi. Kadroya alınan yerel yönetim çalışanlarına getirilen 5 yıllık tayin yasağına son verilmesini de isteyen Turbay, gazetecilerin sorunlarına da değindi.

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Turbay, “Devlet kurumu olan Anadolu Ajansı’nda hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarılan gazetecilerin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şöyle cevap verdi: “İşten çıkarmaları kesinlikle tasvip etmiyoruz. Gelişigüzel işten çıkarmaları asla ve asla doğru bulmuyorum.  Her zaman mazlumun yanında ve zalimin karşısındayız. Dört grubun kimliğine bakılmaz. Bunlardan birincisi zalimdir. Zalimin kimliğine bakılmadan karşısında olmak gerekir. Zalim kim olursa olsun, nerede olursa olsun karşısındayız. İkincisi hırsızdır. Hırsızın da kimliğine bakılmadan karşısında olmak gerekir. Mazlumun ve mağdurun ise yine kimliğini, kim olduğuna, nerede olduğuna bakılmaksızın yanında olmak gerekir.”