300 bini aşkın memura cadı avı iddiası

300 bini aşkın memura cadı avı iddiası

Plan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyesi Vahap Seçer, kamuoyunda 'torba tasarı' olarak bilinen düzenlemelerin birçoğunun Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi.

İdari yargılama usulünde değişiklik yapan 82. madde için “cadı avı” uyarısı yapan CHP'li Vahap Seçer, "Düzenleme bu şekilde Meclis'ten geçerse, kamu çalışanlarının vay haline" dedi.

Soma’da maden kazasının ardından taşeronluğu düzenlemek için Meclis gündemine gelen ve kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi vekilleri de isyan ettirdi. Komisyon üyesi, CHP Milletvekili Vahap Seçer, torba düzenlemenin sakıncalı maddelerini anlattı.

"Haziran ayında 61 madde ile gelen tasarı, ilavelerle önce 106'ya yükseldi, şimdi yeni önergelerle madde sayısı 140’a yaklaştı" bilgisini veren Seçer şöyle devam etti: "Soma’daki ailelerin acılarını hafifletebilecek düzenlemelere kim neden karşı çıkabilir? Ancak AKP, Anayasa'ya, hukuk devletine açıkça aykırı ‘adrese teslim’ düzenlemeleri, üye sayısına güvenerek ‘yaptım oldu’, ‘ben bildiğimi yaparım’ anlayışıyla hareket ederek geçiriyor. Bu, çoğunlukçu ve zorba bir demokrasi anlayışıdır. Açık bir şekilde Anayasa’ya aykırı olan maddelerin ayıklanması gerektiğini defalarca belirtmemize rağmen uyarılarımızı dikkate almıyorlar.” Düzenlemenin, idari yargılama usulünde değişiklik yapan 82. maddesine dikkat çeken Seçer, “cadı avı” uyarısı yaparak şunları söyledi:

“300 bini aşkın memuru ve ailesini yakından ilgilendiren düzenleme. Bu madde, idarenin keyfilik alanını genişletiyor. Görevden alınan ya da başka yere nakledilen memurun mahkeme kararıyla geri dönüşü artık imkansız hale gelecek. Mahkeme kararını uygulamak için idareler isterse 2 yıl bekleyebilecek. Eğer bu düzenleme bu şekilde Genel Kurul’dan geçerse, kamu çalışanlarının vay haline. İş güvenceleri ortadan kalkıyor, iktidar istediği memuru istediği yere gönderebilecek, rüzgârda savrulan yapraklar gibi onları oradan oraya sürecek, bu sürek avını, bu cadı avını devam ettirecek.

Hukuk devletini askıya alacak bu düzenlemenin kabul edilecek hiçbir tarafı yok" ifadesini kullunan Seçer, "Üstelik Anayasa'nın bir değil, birden çok amir hükmüne aykırı. Düzenlemede ‘kamu görevlileri hakkında yapılan bu tür idari tasarruflar, telafisi güç veya imkansız zararlar doğurmaz’ şeklindeki ifadeyle neyin telafisi güç veya imkansız zarar yaratıp yaratmadığı yasayla belirlenecek. Memurun güvencesi tamamen bitiyor” dedi.

Siyasi ikbal için

17 Ara­lık yol­suz­luk so­ruş­tur­ma­sı­nın ar­dın­dan ik­ti­da­rın yap­tı­ğı de­ği­şik­lik­le­ri ha­tır­la­tan Se­çer, "İk­ti­dar, HSYK’­nın ya­pı­sı­nı de­ğiş­tir­di, MİT Ya­sa­sı­’n­da de­ği­şik­lik yap­tı, in­ter­net ve ders­ha­ne­le­re iliş­kin dü­zen­le­me­ler yap­tı. Bü­tün kar­şı çı­kış­la­ra rağ­men, yan­lış ya­pı­yor­su­nuz uya­rı­la­rı­mı­za rağ­men yap­tı" de­di. Se­çer, "Tür­ki­ye­’yi dü­şün­me­den, de­mok­ra­si­yi, in­san hak­la­rı­nı, Ana­ya­sa­’yı, hu­ku­ku ayak­lar al­tı­na ala­rak, çiğ­ne­ye­rek, si­ya­si ge­le­ce­ği için, si­ya­si ik­ba­li için ve in­ti­kam­cı ve rö­van­şist bir an­la­yış­la bu dü­zen­le­me­le­ri yap­tı. İk­ti­dar, si­ya­si ik­ba­li için Tür­ki­ye'nin ge­le­ce­ği­ni teh­li­ke­ye at­ma hak­kı­na sa­hip de­ğil­di­r” di­ye ko­nuş­tu.

CHP Milletvekili Vahap Seçer, tasarıdaki diğer tartışmalı düzenlemeleri şu şekilde sıraladı:

Belediyeler Kanunu'nun 15. maddesinin 5. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan ‘arsa' ibaresi 'taşınmaz' olarak değiştirildi. Bu düzenlemenin Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ve büyük kızı Esra Albayrak'ın mütevelli heyetinde bulunduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) yönelik olduğu belirtildi. Belediyelerin taşınmaz tahsisine imkan veren bu düzenlemenin tasarıdan çıkarılmasını istedi ancak kabul görmedi.
Tasarıyla, taşeronluk sistemi daha da yaygınlaşacak.
Başbakanlığa 1 genel müdür yardımcısı, 1 daire başkam ve derecesi farklı olarak 400 raportör kadrosu ihdas edildi.
Yer altında 6 saat olarak düzenlenen çalışma süresi, fiilen tekrar 7,5-8 saate yükseltildi.