Tuğba Özay, Radyo Trafik Marmara'da

“Motosiklet hikayem 8 yaşında Bodrum’da babamın bir arkadaşının bana motor kullandırmasıyla başladı. İlkbindiğimde acayip büyülendim. Etrafı izlemek, rüzgarı teninde hissetmek harika bir duyguydu. Çok kısa zaman sonra kendim motosiklet kullanmaya başladım. Çocukken annemler uyurken komşunun motorunu kaçırmıştım. 15 yaşımda büyük motorlar kullanmaya başladım ama kendi kendime öğrendim. Ben o kadar çok çılgınlık yaptım ki hasbelkader hayatta kaldım. Tabi yaptıklarım hiç örnek alınacak şeyler değil. Motor kazasında çok arkadaşımı kaybettim. Yaşla birlikte, deneyimle birlikte doğruyu buldum. Motorsiklet kesinlikle artistlik aracı değildir.”

 “Moto kuryeler çok kötü motor kullanıyor”

“Babamın bir sözü var; bir milletin kültürü trafiğinde gizlidir. Bu bisiklet, araç, yaya ya da motosiklet trafiği olabilir. Motosikletle trafikte tabiki sıkıntı yaşıyorum. Kask takıyorum ama kadın olduğumu anladıklarında, yanıma geliyor, kornaya basıyor, sıkıştırmaya çalışıyorlar. Trafiğe çıkan herkesin motosiklet sürücülerine karşı biraz daha hassas davranmaları gerekir. Motor iki teker üzerinde olan bir şey, bizim ülkemizde yollar da malum. Otobanda giderken karşınıza inek çıkabiliyor. Motosiklet şöförlerinin de çok dikkatli olması şart. Özellikle moto kuryeler çok kötü motor kullanıyorlar ve hem yayaların hem başka sürücülerin hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Herkes kendi hayatından ziyade başkasının hayatını düşünürse her şey çok güzel olur. Tabi kötü kullanmalarına, patron ve iş kaybetme kaygısı yol açıyor. Markaların yaptığı; gecikirsek paranız iade türünden reklamların kaldırılması lazım. Tüketicilerin de buna dikkat etmesi gerekir.”