Hürriyet'in ''%52 ile idam'' başlığı için karar verildi !

Hürriyet'in ''%52 ile idam'' başlığı için karar verildi !

Hürriyet gazetesinin "Yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanı'na idam" başlığı için savcılık takipsizlik kararı verdi.

Hakkında idam kararı verilen Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye ilişkin haber Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde bizzat Erdoğan’ın sözleri olan “Yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanı’na idam” başlığıyla yayınlanmış o sırada seçim mitinglerinde olan Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu kendisine yönelik ‘bir saldırı’ olarak ilan etmişti. Habere yönelik olarak Hürriyet Gazetesi Sorumlu Müdürü hakkında başlatılan soruşturma takipsizlik kararıyla sonuçlandı.

“ZATEN ERDOĞAN’IN SÖZLERi…”

Savcılık kararından adeta basın özgürlüğü dersi verdi. Savcılık kararını “Soruşturmaya konu haberin güncel olup görünür gerçekliğe uygun olduğu, basın ve haber verme hürriyeti kapsamında kaldığı, Cumhurbaşkanı’nın beyanatının haber yapıldığı, atılı suçların işlendiğine dair kesin, inandırıcı, şüpheden uzak ve kamu davası açmaya yeterli bulunmadığı anlaşılmıştır” gerekçesine dayandırdı.

Soruşturmaya bakan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu Savcısı Mustafa Gökay gerekçeli kararında ise “Toplumun önünde bulunan kişilerin basından gelen eleştiri ve hayatlarına ilişkin haberler hususunda konumları gereği daha hoş görülü ve anlayışlı olmalarının tabii olduğu, toplumun önünde yer almaları da göz önüne alındığında insanlar için normal olan bir kısım hal ve harekelerin ilgililer açısından haber niteliği taşıyabileceği ve eleştiri konusu olabileceği açıktır” vurgusu yaptı.

“DEMOKRATİK BİR TOPLUM OLUŞTURULACAKSA…”

Toplum tarafından takip edilen, değer verilen kişilerin fikir ve davranışları hakkında bilgi sahibi olmanın en kolay yolunun basın özgürlüğü olduğu belirtilen takipsizlik kararında, “Demokratik bir toplum oluşturmanın çekirdeğinin bu özgürlükle sağlanabileceği, bu nedenle toplumun önünde bulunan kişilerin basından gelen eleştiri ve hayatlarına ilişkin haberler hususunda konumları gereği daha hoş görülü ve anlayışlı olmalarının tabii olduğu, toplumun önünde yer almaları da göz önüne alındığında insanlar için normal olan bir kısım hal ve harekelerin ilgililer açısından haber niteliği taşıyabileceği ve eleştiri konusu olabileceği açıktır. Bu bilgiler ışığında dosya içeriği, şikayetçilerin ileri sürdüğü hususlar ve mevcut deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; soruşturmaya konu haberin güncel olup görünür gerçekliğe uygun olduğu, basın ve haber verme hürriyeti kapsamında kaldığı, Cumhurbaşkanı’nın beyanatının haber yapıldığı, atılı suçların işlendiğine dair kesin, inandırıcı, şüpheden uzak ve kamu davası açmaya yeterli bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple; şüpheli hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına” denilerek takipsizlik kararı verildi.