Emin Çölaşan özür dileyecek mi ?

Emin Çölaşan özür dileyecek mi ?

Kenan Evren’in en sevdiği gazeteci Emin Çölaşan bakın Mamak Hapishanesi’ni nasıl anlatmıştı.

Kenan Evren’in ölümü ile, mamak hapishanesini ve burada röportaj yapan Emin Çölaşan yeniden gündeme geldi.

12 Eylül Askeri Darbesi'nin üzerinden 35 yıl geçti, Kenan Evren öldü ve bugün 12 Eylül'ü savunan neredeyse kalmadı.

Bugünlerde de köşe yazarlığına ve medya yöneticiliğine devam eden birçok gazeteci o günlerde darbeyi alkışlayan yazılar ve yorumlar kaleme almışlardı.

O dönemden kalan tartışmalı yazılardan biri de halen Sözcü gazetesinde yazan Emin Çölaşan’a ait. Kenan Evren’in en sevdiği gazeteci olan Emin Çölaşan, dönemin Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in verdiği özel izinle, 12 Eylül rejimince gözaltına alınan kişilerin kaldığı Mamak Askeri Cezaevine girdi.

Mamak’ta yapılan işkenceler o günlerde ayyuka çıkmıştı. Herkes Emin Çölaşan’ın bu işkenceler konusunda ne yazacağını, merak ediyordu.

Ancak röportaj Milliyet’te yayınlanmaya başlayınca herkes şok oldu.

Yazı dizisinde işkencenin adı geçmezken, mahkumların nasıl mutlu olduğu, yaptıklarından pişman olduğu ve devletin gücünü nasıl kabul ettikleri ballandıra ballandıra anlatılmıştı.

screenshot_1-091.jpg

Bakın Emin Çölaşan Milliyet gazetesindeki yazı dizinde Mamak Cezaevini nasıl anlatıyor:

"Dikkat , Hazır ol! Sigara İçebilirsiniz! Sağolun komutanım. Yürüyüş kararı sayılacak bir iki üç her şey vatan için her şey vatan için. Mamak Cezaevi devletin devlet olduğunu kanıtlayan ilk kuruluşlardan. Ve bunların başta gelenlerinden biri. Gazetecilik görevimizdeki en ilginç günlerini burada yaşadık. Burada gördük ki Mamak Cezaevi yepyeni bir disiplin anlayışıyla bizlerin aklının alamayacağı ya da düşünemeyeceği yeni uygulamalarla özellikle 12 Eylül'den sonra durum tümüyle değişmiş, disiplinsizlikten disipline geçmiş; Laubaliliğe kaytarmaya yer yok; bunların yerini emirler komutlar ve büyük bir disiplin içerisinde günlerini geçiren mahkumlar almış."

Ne demişler, söz uçar yazı kalır...

Bakalım, Emin Çölaşan, aradan 35 yıl geçtikten sonra bu konuda bir vicdan muhasebesi yapacak ve kamuoyundan özür dileyecek mi ?