''Burhan Kuzu beni aradı, işitmediğim hakaret kalmadı''

''Burhan Kuzu beni aradı, işitmediğim hakaret kalmadı''
Güncelleme:

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, 2 yıl önce 'Zindaşti rezaleti' başlıklı yazısının ardından Burhan Kuzu'nun kendisini aradığını söyledi ve "Kuzu’dan işitmediğim hakaret kalmadı" ifadelerini kullandı.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü yazısında Burhan Kuzu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Fatih Altaylı, Habertürk'te 'Yalancı kimmiş Burhan Bey' başlığıyla yayımlanan yazısında sözlerine, "Allah bu gerçeği kahretsin, olmaz olsun, yok olsun. Gerçek dediğin şey öyle kötü ki, öyle berbat ki, ne makam dinliyor, ne güç, ne iktidar, ne rütbe, ne cinsiyet ne de yaş. Ortaya çıkıveriyor birden bire. Bundan neredeyse 2 yıl kadar önce bu köşede bir yazı yazdım. 'Zindaşti rezaleti' başlığı ile. Günü bile aklımda, 31 Ekim 2018'de" diye başladı.

Altaylı, yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Pek çok cinayetin azmettiricisi olma ve uyuşturucu kaçakçılığı yapma suçuyla aranan İranlı suç baronu Zindaşti’nin yakalanıp, mahkeme tarafından serbest bırakılmasının ardından yazdığım bu yazıda 'İktidar partisinin bir milletvekili ve her kabine değişikliğinde bu kez bakan olacağını bekleyen ama her seferinde umutları kırılan Anayasacı' diyerek bir AK Partili profesörü işaret ettim.

"HABERİ YALANLAMAMIŞTI"

Olay şuydu: Zindaşti yakalanmış, daha sonra çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmıştı. Rezalet üzerine HSK soruşturma başlatmıştı. Serbest bırakan mahkemenin hakimi, HSK’ya verdiği ifadesinde 'Burhan Kuzu arayarak bu kişinin serbest kalması gerektiğini söyledi. Bunun bir devlet işi olduğunu iddia ederek çok baskı yaptı' demişti.HSK Başkanvekili de konuyla ilgili soruma, 'Soruşturma aşamasında bilgi veremeyiz' demiş ancak haberi yalanlamamıştı.

"BURHAN KUZU ARADI"

Ben bu büyük rezaleti yazınca Burhan kuzu aradı ve 'Yalan yazdığımı, kendisini karaladığımı, bunun FETÖ’cü bir komplo olduğunu' söyledi. Ben Kuzu’nun açıklamasını da yazdım ve Kuzu ile Zindaşti’nin birlikte çekilmiş fotoğrafları olduğunu söyledim. Kuzu da bunun üzerine 'Zindaşti’yi tanımadığını, bir yemek sırasında karşılaştıklarını kendisi ile fotoğraf çektirmek isteyenleri kırmadığını' iddia etti bu kez. Bunun üzerine ben de 'Madem tanımıyordunuz, Zindaşti’nin Türk vatandaşlığına geçmek için yaptığı başvuruya neden imza attınız' diye sordum. Bu nedenle Kuzu’dan işitmediğim hakaret kalmadı. Bir kısım AK Parti destekçisi ve medyasından da haliyle.

"BÖYLE BİRİ TÜRKİYE'DE HUKUK PROFESÖRÜ"

Aradan geçen zaman beni haklı çıkardı. Soruşturma sırasında ifade veren 3 ayrı yargı mensubu Burhan Kuzu’nun defalarca arayıp Zindaşti’nin serbest kalması için baskı yaptığını, lobi yaptığını, kulis yaptığını açık açık yer ve zaman vererek anlattılar. Burhan Kuzu’nun AK Parti’de MKYK üyesi olmasını falan bir kenara bırakın. Böyle biri Türkiye’de hukuk profesörü. Sonra Türkiye’de niye hukuk yok! Profesörü uyuşturucu baronu için hakim sıkıştıran hukuktan ne olur ki."

 

Fatih Altaylı'nın yazısının tamamı için...