''En büyük pişmanlığım, tombala hareketi''

Pascal Nouma, üç çocuk sahibi bir baba. İkinci ve üçüncü çocuğunun annesi Olivia ile hiç evlenmedi. İlk çocuktan sonra aşkları bitti, dostlukları devam etti. Noah’a bir kardeş yapmak istediler, Elma dünyaya geldi. Onları Göcek’te yakaladık. İşte Nouma’nın, kimsenin bilmediği çoluklu çocuklu özel hayatı...

Altı aylık bir bebeğiniz var. Kimi bebeğinizin annesiyle evli olduğunuzu, kimi boşandığınızı, kimi bir sevgiliniz olduğunu söylüyor. Nedir işin aslı?
Hayatımda bir kere evlendim. O da büyük kızımın annesiyle. Ve boşandık.

Peki oğlunuz ve altı aylık kızınız Elma’nın annesiyle?
Hiç evlenmedik.

Neden?
Herkesin görüşüne saygılıyım ama Fransa’da evlenmeniz gerekmiyor. O benim kız arkadaşımdı. Önce bir oğlumuz oldu, şimdi sekiz yaşında, adı Noah. Sonra aramızdaki aşk bitti. Ama arkadaşlığımız devam etti. Fransa’ya gittiğimde aynı evde kalıyoruz, oğlumla vakit geçiriyorum.

Kafam karıştı. O zaman neden ikinci bebeği yaptınız?
Olivia oğlumuza çok düşkün. O da kardeş istiyordu. Olivia da benden sonra hiç kimseyle birlikte olmadı. Bu yüzden kardeşinin benden ve öz kardeşi olmasını istedi.

OĞLUMA 'BABAN GİBİ OLMA' DERİM 

Aranızda cinsel ilişki var mıydı?
Hayır yoktu. Dediğim gibi o benim oğlumun annesi ve arkadaşım.

E peki bu teklifi alınca ne hissettiniz?
Oğlum bir kardeş çok istiyordu ve ona hediye vermiş olacaktım. Oturup nasıl olabilir diye konuştuk. Fransa’ya tatile gittim ve ortam öylece gelişti. Sonuçta Olivia son çocuğumuza hamile kaldı. Şimdi oğlumun annesinden iki güzel çocuğum var.

Bir aşk çocuğu olarak dünyaya gelmek var, bir de anlaşmalı olarak. Elma bir anlaşmayla doğuyor. Büyüdüğünde ona bu durumu nasıl anlatacaksınız?
“O zaman ki şartlar böyleydi” derim. Benim annem ve babam ben yedi yaşımdayken ayrıldı. Beş seneye yakın annemi görmedim. Belki de bu beni daha güçlü yaptı. Ayrıca anne ve babam şimdi birlikte yaşıyor. Yaşam böyle bir şey.

“Benim çocuklarım bunları yaşamasın” demediniz mi?
Öyle kararlar almadım. Hayat sana ne gösterirse öyle oluyor.

Şimdi aranızda cinsellik var mı?
Hayır yok. Olivia ile ayrı yaşıyoruz ama birbirimizi daha çok seviyor ve saygı gösteriyoruz. O çocuklarımıza çok iyi bakıyor. Böyle bir kadına nasıl saygı duymam? Benim ailem de Olivia’yı çok seviyor ve aile ilişkileri devam ediyor.

Neden bebeğinize Elma adını verdiniz?
Türk ismi koymak istiyorduk. Ben ‘Elma’ olsun istedim. Meğer hamileyken o da günde 10-15 elma yiyormuş. Bir diğer adı da Jena bu ismi de abisi koydu.

Şimdi bir kız arkadaşınız var. O bu duruma nasıl yaklaştı?
Bu kararı verdiğimizde şimdiki kız arkadaşımla birlikte değildik. Sonuçta dünyaya bir bebeğim geldi ve ondan saklayamazdım. Doğruyu anlattım. Her şeyin farkında.

Peki çocuklarınızın annesi başkasıyla evlenebilir mi?
Öyle bir şey olacağını sanmam ama olabilir. Bu onun hayatı ne diyebilirim.

SİYAH DOĞDUM, SİYAH ÖLECEĞİM

Artık Google var. İleride çocuklarınız adınızı aradıklarında yaptığınız çapkınlıkları görecek. O zaman ne diyeceksiniz?
Noah henüz anlamıyor. Okul ve top peşinde. İnternette sadece Rihanna’yı falan aratıyor. Beni ne yapsın? Barcelona, Messi ve Ronaldo’yu biliyor. Beni hâlâ arkadaşlarıyla futbol oynuyormuş gibi düşünüyor.

Oğlunuz futbolcu olursa ona ne nasihat edersiniz?
“Baban gibi olma” derim!

Bir röportajınızda “Benim hayatım çok zorluydu. Ondan çılgın biri oldum” demişsiniz. Neydi yaşadığınız zorluklar?
Para, anne ve baba yoktu. Babamın beni öptüğünü, sevdiğini hiç hatırlamam. İlk karakola gittiğimde altı yaşımdaydım. 13 yaşımda aileme para vermeye başladım. Üç kız, üç erkek kardeşim vardı.

Şimdi neredeler?
Paris’te oturuyorlar. Kız kardeşlerimle görüşüyorum. Ama erkek kardeşlerimle o kadar değil. Anne ve babam da Paris’te. Babamın beyninde damar tıkanıklığı oldu. Vücudunun yarısına felç geldi. Şimdi annem ve bir hemşire ona bakıyor.

Peki 2003’te yakalandığınız kanser sizde ne değiştirdi?
Asla kanseri kabul etmedim. Grip gibi düşündüm.

İlk duyduğunuz an ölümle yüzleşirken kendinizle hesaplaştınız mı?
Doktora “S..... git” dedim. “Beni kobay olarak kullanmak istiyorsan kullan ama ben hasta değilim” dedim. Ama boynumdaki kist kötü huyluydu ve sekiz ay boyunca kemoterapi gördüm.

Siyah olmanın zorluklarını çektiniz mi?
Siyah doğdum, siyah öleceğim. Bu yüzden de ömrüm boyunca kavga ettim ve savaş verdim. Paris Saint-Germain’de futbol oynarken bile taraftarların ırkçı davranışlarıyla karşılaştım. Mesela dazlaklar vardı. Ben beyaz arkadaşıma göre o gün daha iyi oynasam bile takım kaybederse ben laf işitirdim.

Nasıl üstesinden geldiniz?
Yıllarca çabalarsın ama bir noktaya geldikten sonra belli bir başarıya ulaşınca insanlar sizi kabul ediyor. Her gün idmana “Birinci ben olmalıyım” diye giderdim. Rengimle ilgili sıkıntıyı sadece Türkiye’de yaşamadım.

Kadınlar, siyah erkekleri daha çok mu beğeniyor?
Bilmem ama ben Fransa’da doğup büyüdüm. Etrafımdaki kadınlar hep beyazdı. Onların arasında bazen siyah olduğumu unuturdum. Herhalde bu yüzden beyaz kadınları daha çok beğeniyorum. Hayatımda çok az siyah kadınla birlikte oldum.

EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM TOMBALA HAREKETİ

Çok pozitifsin ama seni sahalardan agresif olarak tanıyoruz. Değiştiniz mi?
Evet. Eskiden düşünmeden hareket eder ve sinirime hâkim olamazdım. Önce tepki verirdim. Sonra “yaptığım yanlış oldu” derdim. Şimdi önce düşünüyor sonra hareket ediyorum. Ve kavga istemiyorum.

Sizi ne çileden çıkarıyor?
Adaletsizlik. Bir de etraftaki arkadaşlarıma ya da kadınlara kötü davranılması.

Futbol kariyerinizde yaşadığınız en büyük pişmanlık neydi?
Tombala hareketi.

O güne geri dönseniz yapmaz mıydınız?
O anın yaşanmaması için maçtan önce elimi keserdim!

Hâlâ suçluluk mu duyuyorsunuz?
Evet aradan yıllar geçti ama hâlâ suçlu hissediyorum. O hareket benim futbola bakışımı bitirdi. Yedi ay ceza aldım. Depresyona girdim. Aklım hep Beşiktaş’taydı. Uzun süre depresyonu atlatamadım. Bir kulübe tekrar dönmek büyük olaydır. Bunu sağlamışken yaşadıklarım beni mental olarak bitirdi. Şu an odağım oğlumun iyi bir futbolcu olup Beşiktaş’ta oynaması.

Beşiktaş’a dönen Quaresma hakkında yorumunuz ne?
İkinci gelişler çok zordur. Bu sene çok iyi olması lazım. Ya kahraman olur ya da kaybolur gider.

Gelelim spor ve seks ikilimine. Maçtan önce seks yapılmaz efsanesi doğru mu?
Ben yaptım. Performansımı da olumsuz etkilemedi.

Gol atmak mı, seks mi daha zevkli?
Gol beni daha mutlu ediyor.

SURVIVOR, ŞAKASI OLMAYAN BİR YARIŞMA

Survivor’daki 2.5 ayı nasıl özetlersiniz?
İlkinden çok daha zordu. 14 kilo verdim. Bu şakası olmayan bir yarışma.

Seranay “Sizinle oturup kahve bile içmeyeceğini” söyledi...
Programdan önce onu sadece ailesi ve arkadaşları tanıyordu. Beni ise tüm dünya... Yolda görsem tanımam.

Sizi en çileden çıkaran kimdi?
Hakan ve Serenay.

Orada yaşadıklarınız size ne öğretti?
Bazıları karakterlerini değiştirip rol yapıyor ve sen hayatın nasıl bir şey olduğunu anlıyorsun.

Futbolla ilgili oyunda puan alamayınca futbolculuğunuzu da eleştirdiler?
Beni eleştirenlerin yaşındayken UEFA Kupası kaldırmıştım. Daha ne diyeyim?

Hürriyet