Türk Folklor Kurumu 50. Yılını Kutladı

Türk Folklor Kurumu 50. Yılını Kutladı
Güncelleme:

Türk Folklor Kurumu'nun 50. yılında düzenlediği "Türküler Bizi Söyler" konserinde Arif Sağ, Belkıs Akkale, İbrahim Can ve birçok halk müziği sanatçısı sahne aldı

İSTANBUL (AA) - Türk Folklor Kurumu 50. yılını ünlü türkücülerin sahne aldığı "Türküler Bizi Söyler" konseriyle kutladı.

Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığının katkılarıyla gerçekleşen konserde AA muhabirine açıklamada bulunan Türk Folklor Kurumu Genel Başkanı Gürhan Özenoğlu, kurumun Türkiye'de halk müziği, halk oyunu, derleme, araştırma gibi Türk folklorunun unsurlarını yaşatmaya çalışan ilk ve tek kuruluş olduğunu söyledi.

Özenoğlu "Ellinci yılımızı kurumumuza hizmet etmiş türkücülerimizle kutluyoruz. Bu kadar büyük sanatçı ile bir arada olmaktan büyük heyecan duyuyoruz. İBB de bize her zaman destek veriyor. Sayın Belediye Başkanımız Kadir Topbaş'a, Kültür Daire Başkanımız Abdurrahman Şen'e, farklı salonlarda kültürümüzü yaşatmak için yaptığımız çalışmalara verdikleri büyük destek için çok teşekkür ediyorum."

- "Türkülerin bozulması aile yapısını bozuyor"

Türk halk müziği sanatçısı Arif Sağ da, kurumun ilk kuruluşundan beri içinde yer aldığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Türk Folklor Kurumunda amacımız insanların kendi öz kültürüne sahip çıkmasıydı. Bugünkü noktada bunu başardık gibi geliyor. İnsanlar kendi türkülerini söylüyor, ağıtlarını yakıyor. Bu kurum olmasa bugün insanlar niceliksiz, niteliksiz insanlar haline dönüşecekti belki de. Bu akşam da insanlar müthiş sahipleniyor bu elli yıllık faaliyeti. Bunu görmek çok güzel."

Sağ, türkülerin korunması gerektiğini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Modernleşme elbette güzel bir şey, çağdaş teknolojiden yararlanmak doğru bir şey ama bunu kendini kaybederek yapmayacaksın. Türkülerin bozulması aile yapısını da bozuyor çünkü. Bunları birbirinden ayıramayız, sözleri, müziği, içeriği hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Ozanlık ne olacak? Kim yazacak bize şiirleri? Tarihimizi kim yazacak? Tarihi devletler, tarihçiler yazmaz, sanatçılar yazar."

Şef Yücel Paşmakçı, 1974-1975 yıllarında kurumun genel başkanlığını yaptığını hatırlaarak, "Kurduğumuz Türk Halk Müziği Okulu'nda da çok değerli öğrenciler yetiştirdik, çoğu TRT'ye girdiler" dedi.

Bugünkü gençlerin türküye ilgi gösterdiğini gözlemlediğini aktaran Paşmakçı, şu yorumu yaptı:

"Türkiye'nin birçok ilinde, her yerde koralar var. Geçmişte bu kadar koro yoktu. Altmışiki yıldır profesyonel olarak müzikle ilgileniyorum. Halkın ilgisi eskiden bu kadar çok değildi, mahalli sanatçılar vardı radyolarda ama birkaç koro vardı. Ben İstanbul'da doğup büyüdüm, İstanbul'da türkülerin kıymeti geç algılandı. Ben ilk bağlamayı onaltı yaşında gördüm."

Paşmakçı, bugün yılda 1 milyon bağlama satıldığını, kendi zamanında birkaç bağlama ustası varken bugün birçok ustanın bulunduğunu ve türküler için büyük bir potansiyel oluştuğunu dile getirdi.

- "Halk maalesef kendi kültürüne sahip çıkmıyor"

Ünlü türkücü Belkıs Akkale, kurumun kendisi için anlamını anlatırken şunları kaydetti:

"Ben kurumun yüzdördüncü kayıtlı üyesiyim. Onaltı yaşımdaydım oraya girdiğimde ve iki yıl öğrenci olarak çalıştım. Folklor kurumunun çok farklı bir yapısı ve duygusu var. Elli yıl içerisinde kendisini bu kadar güzel ifade etmesi büyük başarı. Halkoyunlarında bilhassa büyük çalışmaları oldu, Türkiye'ye defalarca birincilikler getirdi."

Popüler kültürün çok öne çıktığını düşündüğünü söyleyen Akkale, "Bizler halk müziği için mücadele vermiş insanlar olarak birbirimize her zaman destek olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Akkale halkın türkülere daha çok sahip çıkması gerektiğini vurgulayarak, şu şekilde konuştu:

"Sahip çıkmak için internetten dinlemek ya da televizyondan izlemek yeterli değil. Sahip çıkmak deyince benim aklıma halk müziği sanatçılarının verdiği ücretli konserlerin tıka basa dolması gelir. Albümlerin satın alınması ve emeğinin karşılığının verilmesi şeklinde olur. Halk maalesef kendi kültürüne sahip çıkmıyor gerektiği gibi."

Halk müziği sanatçısı İbrahim Can, Yurttan Sesler Korosunun bir sanatçısı olarak Türk Folklor Kurumunun manevi üyesi olduğunu belirterek, şunları anlattı:

"Biz bir ağacın dalları gibiyiz. Yaklaşık otuz yıldır kurumun etkinliklerine davet edilirim, gönüllü katılırım. Oradaki herkes bizim arkadaşlarımız ve biz bir aileyiz. Ülkelerin topraklarında yetişen yer altı, yer üstü zenginlikleri gibi tarih boyunca getirdiği kültürler vardır. Türküler, halkoyunları insanları birbirine kenetleyen, birbirini anlamasını sağlayan en önemli halk mirasıdır."

Kurumların kendini ifade etme gücü bulamayan insanlar için yol gösterici yerler olduğunu söyleyen Can, "Türk ananesi, milletimizin vakur duruşunu, edep, saygı ilişkilerini Türk Folklor Kurumu gibi yerlerde görüyoruz" dedi.

Sanatçı Mehmet Özbek ise, "Folklor kurumu, halk oyunları ve müzik konusunda çok ciddi çalışan kamil bir kurumdur" ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Belkıs Akkale, Nursaç Doğanışık, Latife Eraslan, Ertuğrul Eraslan, Arif Sağ gibi isimler bu kurumdan yetişmiş insanlardır ve sonradan hocalık yapmışlardır. Türkiye'ye çok önemli değerler kazandırmıştır, nice elli yıllar diliyorum."

Folklor Kurumu Halk Müziği Grubu, Arif Sağ, Mehmet Özbek, Mustafa Hisarlı, Tuncer İnan, Ali Gürlü, Soner Özbilen, Belkıs Akkale, Nursaç Doğanışık, Tülin Berbergil, Latife Eraslan, İbrahim Can, Rüstem Avcı, Zafer Gündoğdu, Taşkın Doğanışık, Mustafa Demirkaya, Şendoğan Karadeli, Erdoğan Eskimez, Arif Yanmaz, Cihangir Terzi, Yücel Paşmakçı'nın sahne aldığı konserde, Kars Kafkas Dans Gurubu da türkülere danslarla eşlik etti.