"Seramikçi Gözüyle Türk Çini Sanatı" Paneli

"Seramikçi Gözüyle Türk Çini Sanatı" Paneli
Güncelleme:

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü öğretim üyesi Çizer:- "Çini sanatı, İslam seramikçilerin tüm Akdeniz kültürüne bir armağanıdır"

İSTANBUL (AA) - Geleneksel Türk sanatlarından olan çini, özellikleri, gelişimi ve baş yapıtları ile "Seramikçi Gözüyle Türk Çini Sanatı" panelinde konuşuldu.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından düzenlenen panel, üniversitenin Kandilli Yerleşkesinde gerçekleştirildi.
Panelde konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Güzel Sanatlar Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Güngör Güner, çininin Anadolu'ya Selçuklularla birlikte geldiğini belirterek, "Türk sanatı söz konusu olduğunda Batının tasavvur edebileceği ilk ürünümüz çini veya halıdır. Biz Türkler içinse böyle değildir. Şu anda güzel sanatlar eğitimi almış veya almakta olanlar arasında bir anket yapılsa, çininin ne olduğunun ayırdında olmayan seramik öğrencisine dahi rastlayabilirsiniz" dedi.
Güner, çininin gurur duyulması gereken bir değer olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Çiniyi tanımak ve belki seramik eğitimine doğrudan onunla başlamak, çağdaş sanat eğitimiyle onu bütünleştirebilmek, Türk çini sanatının çağdaş sanatımızın içinde doğal olarak yerini almasına vesile olacak ve çok önemli bir ayrıcalık yaratabilecektir. Buna bizden önce bizim dışımızdaki ülkelerin el atmış ve örneklemiş olması düşündürücüdür."

- "Çini hem teknik hem tarihi açıdan bir kültür mirasıdır"
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sevim Çizer de çini ve seramiği birbirinden ayrı görmediğinin altını çizerek, "Çini konusunun, seramik lisansının üzerine, bir lisansüstü eğitim olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü o teknik ve temel sanat alt yapısını ve tüm üretim teknolojisiyle malzemeyi öğrendikten sonra bir tercih olarak geleneksel el sanatları bünyesinde bu bölümü okuyabilir" diye konuştu.
Çizer, "Çininin tarihi aynı zamanda seramiğin tarihidir. Hindistan'dan Müslüman İspanya'ya kadar uzanan, kuzey Afrika'yı da içine alan bir coğrafyadan bahsediyoruz. Çini sanatı, İslam seramikçilerin tüm Akdeniz kültürüne bir armağanıdır. Çini hem teknik hem tarihi açıdan bir kültür mirasıdır" ifadesini kullandı.
Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Öğretim Görevlisi Fatma Batukan Belge'nin de konuşma yaptığı panelde, çiniyle süslenmiş cami, medrese, türbe, kervansaray gibi yapılardan örnekler sunuldu.