''Yeniden değerleme oranında revizyona ihtiyaç vardır''

Asgari ücretin % 30, memur ve emeklilerin maaşlarında ise % 11,54 ila % 15,75 oranında artış olması beklenirken, vatandaşların doğrudan ödeyeceği harç ve ücretlerin % 43,93 oranında artış göstermesi, adaletsizlik yaratmakta, tepkilere neden olmaktadır. Toplumda, “kaşıkla verip, kepçeyle geri almak” algısı ve etkisi oluşturmaktadır.

Yeniden değerleme oranına bağlı olarak her yıl başında otomatik artış ya da değişiklik gösteren vergi, harç ve ücretlerde bir gözden geçirme, bir ayırım yapılmalıdır. İstisna ve tarifelerde ortaya çıkan değişikliklerle, vatandaşın doğrudan ödeyeceği harç, ücretler ve idari para cezaları, birbirinden ayrıştırılmalıdır. Vatandaşların doğrudan ödediği Motorlu Taşıtlar Vergisi ya da ehliyet, nüfus belgesi yenileme ücreti her yıl artmak zorunda mıdır?

Örneğin, yasa değişikliği ile 2024 yılı içerisinde 150 TL’den 500 TL’ye yükseltilen yurt dışı çıkış harcı, 01 Ocak’tan geçerli olmak üzere, yeniden değerleme oranında artırılarak 710 TL olarak uygulanacaktır. Bu durumun “Fahiş fiyat artışından” hiçbir farkı bulunmamaktadır.

Ortaya şöyle bir çelişkili tablo çıkmaktadır. Ekonomi yönetimi anlayışlarıyla enflasyona sebep olan siyasi iktidarlar, sebebi oldukları üretici fiyat endeksini esas alarak, tüketicilerin (Vatandaşların) doğrudan ödeyeceği vergi, harç ve ücretleri belirliyorlar.

Bu nedenle, ticari işletmelere ya da vergi mükelleflerine uygulanacak yeniden değerleme oranı ile tüketicilere (Vatandaşlara) uygulanacak yeniden değerleme oranı ayrı hesaplanmalı ve ayrı uygulanmalıdır.

Yeniden değerleme oranının hesaplama yöntemi ve uygulama yerleri konusunda, ciddi bir revizyona ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda, bilim adamları ile konunun uzmanları çalışma yapmalıdır. Yeniden değerleme oranı kolaycılığı, daha fazla adaletsizliğe yol açmamalıdır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere, karar vericilerin dikkat ve değerlendirmesine sunuyoruz.

Saygılarımızla.
Levent KÜÇÜK
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)