Yeni Polemikler
Gündemdeki konular ne biliyorsunuz; biri okullarda kıyafet serbestisi adı altında, ilkokullardan itibaren, kız öğrencilerin türban takabilme hakkı. Diğeri Muhteşem Yüzyıl dizisinin ahlaki olarak Osmanlı Hanedanı’ nın gerçeklerini yansıtmadığı için, dizinin yayından kaldırılması vs. Dolayısı ile Star Tv’ nin patronu Ferit Şahenk’ in kınanması…
Bu dizi konusunu hiç uzatmayacağım. Tabii ki bir Başbakan’ ın da normal vatandaşlar kadar beğenmeme ya da fikrini söyleme hakkı vardır. Orada sorun yok zaten. Sorun üslupta ve o üslubun içinde, kendisi ile her konuda sıcak ilişkilerde bulunan bir iş adamına, alenen yönelttiği eleştiride. Akıl karıştıran tarafı; Ne oldu da, Ak Parti döneminde işleri bu kadar güzel ilerleyen bir iş adamı dizi sebebi ile Başbakan’ dan sitemi işitti? Merak uyandıran kısmı bu…
Ama kişisel fikrimce, bu konular da artık her ne ise sebebi, yakında yola girer bir şekilde, bizim vatandaşlar olarak hiçbir şeyden haberimiz olmadan sorunlar çözülüverir.
Diğer tarafta konuşulacak bir şey yok. Sanat eleştirilmemeli, düşünceden sonra serbest gibi gözüken bir o kalmıştı, o da sağolsun Başbakan’ ımızın eleştirisine maruz kaldı… Artık yaratıcılığın hangi ölçülere kadar bize yakıştığının ölçüleri çizilir, biz de o ölçülerde yaratmaya devam ederiz….
İlkokullardaki kıyafet serbestisine gelince. Doğru bir açıdan sevindirici. Yıllarca anlamsız kurallar yüzünden saçımızı bile at kuyruğu yapamayan bir jenerasyon çocuğu olarak, serbest kıyafet ve saçla okula gidebiliyor olmak muhteşem. Tabii ki bu sefer de öğretmenlerin niye saçını örtmüyorsun dayatmaları ile karşılaşmayacaksa çocuklarımız….
Düşünsenize bir okul herkes istediği gibi giyinmiş kuşanmış, kimse birbirinin görünüşüne karışmıyor, birbirini eleştirmiyor. Ne kadar güzel olur. Ama yok öyle değil de, sürekli karşı karşıya gelmek ve insanları birbirine düşürmek için bir adım olacaksa bu da çok kötü olacak. İyi niyetli düşünmek ve ilk söylediğim gibi olmasını diliyorum.
Artık laik insanlarda, dindar insanların özgürlüklerine örtünmelerine karışmasınlar. Örtünmek isteyeni tutmayalım, sıkı sıkı örtünsünler, yeter ki bizler gibi laik insanların yaşamlarına karışma hakkını kendilerinde görmesinler…
Keşke özgürlükleri konuşurken, azınlıkların haklarını, eşcinsellerin beklentilerini, dinsiz insanların inançla ilgili fikirlerini rahatça konuşabiliyor olsaydık. Özgürlük deyince benim aklıma özgürlüğe uygun şeyler geliyor. Ailesi tarafından başı örtülen kızların, kadınların örtünme hakkı gelmiyor.
Belki o da ileriki yıllarda olur, inşallah olur. Gerçek anlamda insanların özgürce yaşadığı, suçları kesinleşmeden hapislerde yıllarca yatmadığı, bir kesimin çıkarlarına hitap etmese de, insanın yalnızca insan olarak algılandığı ve kişisel özgürlüklerinin tartışıldığı bir ülke haline geliriz.
Biz şimdi ancak örtünme hakkı ve bunun bir özgürlük olduğunu konuşabiliyoruz.
Bu da bir tercih demekten ve böyle yaşamak isteyenleri kendi istekleri ile başbaşa bırakmaktan başka bir seçeneğimiz kalmadı yazık ki…
O halde yaşayalım ve görelim bakalım bundan sonra toplum daha ileri, daha medeni, daha refah ve zenginlik seviyesine ulaşabilecek mi?
Bilim, ve teknoloji alanında dünya medeniyetleri ile yarışabilecek kıvama gelebilecek mi?
Benim böyle bir ümidim yok ama belki de ben yanılıyorumdur, böyle bir durumda, haklı çıkmaktansa ben yanılmayı tercih ederim…