Yeni Model Gazetecilik Stili

Güncelleme:

İşsizlik, yoksulluk ve terör aynı insanları vuruyor. Nasıl olup da aynı dil de bulusamiyor bu kisiler, hayret!

Bakın bu söz bana ait değil bir programcı ve köşe yazarına ait. Ayrıca neye göre başarılı kavramının göreceli olduğunu düşünerek başarılı demiyeyim ama lafı sözü dinlenir birisi diyeyim….

Bu sözü twitter’ da ilk okuduğumda dedim ki; bu lafı eden kişi acaba güzellik yarışmasına mı katılıyor Birden o tat ve kokuyu bıraktı zihnimde…

Sonra dedim ki kendime; bir insanın bütün bu güne kadar yaptığı işleri at bir kenara bir söz üzerinden vur abalıya…

Bu sefer vicdanım rahat etmedi, en iyisi düşüncelerimi kağıda dökeyim dedim. Günümüzde kağıt temsili oluyor tabii ki, sözün gelişi diyelim.

Benzer tavırları zaman zaman okurlar benim için de kullanıyor.

Yukarıdaki söze dönmeden önce, benim için kullanılan tavıra döneyim.

Diyor ki önceki yazılarımdan birinde okur; Sen falanca gazeteciyi eleştirecek biri misin?

Yani Başbakan’ ın lafını sözünü esirgemeyen bir paşamıza dediği gibi; Senin gramın ne de falancayı eleştiriyorsun diyor.

Eleştiriye açık birisi olmayabilirim, kendimi de bu güne kadar şunu yaptım, bunu yaptım diye anlatacak değilim. Bu bir görüş meselesidir. Birisi beni o eleştiriyi yapacak kapasite de görür, birisi görmez. Asıl önemli olan benim kendimi nerede gördüğüm.

Benim nerede gördüğüme gelince ben her yaptığım eleştiride niye şimdi bu popülist sistemin içine dahil oldum, ne gerek vardı, doğruları yazıp çizeceğim diye, çizgini aşağı çekmeye diye düşünüyorum.

Ama serde haksızlıklara tahammül edememe iç güdüm olduğu için yine kendimi tutamayıp, o istemediğim çizgiye iniyorum.

Biliyorum ki, birilerinin gazetecilik adı altında insanları kendi çıkarlarına, egolarına alet etmesine kızıyorum.

Çünkü bu benim beğenmediğim insanlar, kendileri gibi şakşakçıları etrafına toplayarak, çıkarcı, saçma, dünya gerçeklerinden uzak fikirlerini birbirleriyle paylaşıyorlar…

Ülkemin insanlarının çok daha entelektüel, çok daha çıkarsız, tarafsız, objektif gazetecilere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum, özellikle de bu günlerde….

Yukarıdaki söze dönersem yani arkadaş anlıyorum, iki parmağını tavşan kulağı gibi açıp peace demek istiyorsun iyi güzel ama….

Şu aydın, demokrat gazeteci kimliğinden bir sıyrılıp biraz samimi ol. Bu bahsettiğiniz konularda neredeyse geride 70- 80 yıla dayanan, dozu sürekli artan bir geçmiş var. Güney doğu’ da ta  Cumhuriyet döneminde, toprak ağalarının baskıları yüzünden ilerleyememiş geri kalmış, çorak, güçsüz umutsuz bir Anadolu ve insanlar var. Bu insanların, yoksulluklarının, umutsuzluklarının dış güçlerle beslenmiş ve desteklenmiş bir kullanılmışlığı var. Artarak yükselen bir grafik ve sonucunda oluşmuş bir etki-tepki meselesi var. Sen kalkıyorsun diyorsun ki bu durumu anlamıyorum niye? Şaka mı yapıyorsun, yoksa şimdi böyle davranmak moda diye mi  böyle yapıyorsun ….

Yoksa bunun faturasını gerçekleri gören insanlara keserek, onları savaş çığırtkanı ve silah severler ilan ederek, kendini mi rahatlatıyorsun?