Yazık oldu yarınlara!
Hatırladınız değil mi İlhan İrem'in bu şarkı sözlerini...
Aynen şimdiki Türkiye için söylenebilir:
Yazık oldu ülkemin ve gençlerin umutlarına...
Yönetemeyen bir iktidar; başkanlık, kurullar, danışmanlar ve bürokrasi; akortsuz bir kakafoni!
Yetersiz bir muhalefet; akım deren karam diyen, miyop, sığ, küçük çıkarların peşinde, tutarsız bir siyaset!
Eğitimi ezbere, otoritesi korkuya dayalı,
toprakta doymayan, sanayide istihdam olanağı bulamayan, yerleşik kültürden nasiplenmeyen,
adeta geleceği olmayan insanların toplumu...
Evet, her yanı keder doldu, derdi bir idi bin oldu ve yazık oldu Türkiye'mize...
Halkı evinde yoksullaşan, Dünya’da giderek yalnızlaşan bu büyük ülke, bu kadim uygarlığa; gerçekten yazık oldu...
Bakın, emekli aylık bağlanma oranları düşük, kök maaş denilen tıkaç, "artışı" tıkar halde, enflasyon hesabı tartışmalı ve gerçeğin neredeyse yarısı, refah payı buhar vaziyette...
Beri yanda;
Karlarını yüzlerce kat artıran kimi özel şirketlerin vergi borcu siliniyor, ballı zamlar sadece vekillere tatbik ediliyor...
Edirne'den Kars'a;
Piyasa kontrolden çıktı, özellikle gıdada fiyat terörü yaşanıyor...
Yazık bu halka, hepimize yazık !
Yetmez, bitmez, gitmez:
Sığınmacılar meselesi bir saatli bomba halini almış durumda...
Her an patlamaya hazır bir büyük sosyal lav dağının üzerinde oturuyoruz...
Sınır güvenliğimizi tam olarak tesis edecek, komşularımızla iş birliği ekseninde bölge ülkelerini teskin edecek bir siyasetten halen uzağız...
Ekonomi... Güvenlik... Adalet sistemi...
Demokrasi ve insan hakları meselesi...
Nereden tutsan, oradan elde kalıyor;
tüm halkalarının biri değil hemen her biri zayıf olan bu zincir bizi gerçekten kaygılandırıyor...
Yazık oldu yarınlara!
Cenneti vaat edip, cehennemi yaşatanlara karşı, yüreğimizdeki
-aracısız- Allah sevgisiyle insancıl sosyal bir düzeni düşledik oysa...
Düşümüzde, duamızda, düşüncemizde, daim Türkiye...
Ve ama..
Yazık oldu yarınlara!..