Üniversite tercihleri başlarken...
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları bugün açıklandı. Öncelikle, sınav sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum. Öğrenciler, aldıkları puanlara göre (sıralama ve yüzdelik dilimlerini esas alarak) önümüzdeki günlerde tercih yapacaktır. Öğrenciler ile birlikte aileler ve eğitim kurumları açısından da bir koşturmaca (Tercih ve üniversitelere yerleşme) süreci başlamış bulunmaktadır. Öğrenciler istedikleri üniversite ve bölümlere yerleşme, aileler evlatlarının iyi bir eğitim alması ve geleceklerinin sağlanması, eğitim kurumları da başarıları açısından bu sürecin içerisinde yer almaktadır. Vakıf (Özel) üniversiteleri başta olmak üzere tüm üniversiteler, öğrencilerin kendilerini tercih etmelerini sağlamak amacıyla burs, yurtdışı eğitim, konaklama imkânı ve yabancı dille eğitim sağlama gibi çeşitli tanıtım faaliyetlerine başlamış bulunmaktadır.
Bir eğitimci olmadığımı öncelikle ifade ederken, üniversite bölüm tercihinde bulunacaklara bazı tecrübelerimi aktarmak istiyorum.
Bölüm tercihi yaparken öncelikle kişiliğinizi esas alın. İnsan ilişkilerinizi, araştırmacı yönünüzü, hayattan beklentilerinizi ve geleceğe yönelik düşüncelerinizi dikkate alın. Ailelerinizin, öğretmenlerinizin veya çevrenizdeki insanların görüş ve önerilerini dinleyin, ancak, kararı kendiniz verin. Sırf falanca meslek ya da iş çok para kazanıyor diye tercihte bulunmayın. Kişiliğinizle uyumlu bölümleri tercih edin.
Tercih edeceğiniz üniversitenin eğitim, burs, konaklama ve yerleşke imkânlarını iyi araştırın. Geçtiğimiz dönem konaklama (Yurt hizmetleri) en önemli sorun olarak karşımıza çıkmıştı. Bu aşamada, aylık harcamalar ile ailelerinin maddi imkânları hesaba katılmalıdır.
Günümüzde, hızla değişen dünya ve ülke şartlarında, kendimizi sürekli geliştirmemiz ve rekabete hazır olmamız gerekiyor. Üniversite tercihlerine ilişkin bir tv programında konuşan bir rektörümüz, “Hangi üniversiteyi bitirirseniz bitirin, hemen iş de bulabilirsiniz, işsiz de kalabilirsiniz. Aslolan, üniversite hayatınız boyunca kendinizi ne kadar geliştirip, nasıl yetiştirdiğinizdir” diyerek durumu çok güzel özetliyordu.
Uygulamada, köklü geçmişi bulunan ve eğitim imkânları daha iyi olan üniversitelerden mezun olan öğrencilerin iş bulma imkânı daha fazla diyebiliriz. Günümüzde, kişisel gelişim açısından çok yönlü olan, istediği bölümde öğrenim gören ve üniversitelerdeki eğitimle yetinmeyen öğrencilerin her zaman fark yarattığını söyleyebiliriz.
Evlatlarımızın bu zor ve stresli tercih sürecinde, tecrübelerimizi aktararak onlara yardımcı olabiliriz. Ancak, üniversite ve bölüm tercihlerinde asla onların yerine karar vermemeliyiz. Üniversite tercihi yapacak öğrencilerimize başarılar diliyor, gönüllerince bir yükseköğretim hayatı temenni ediyorum. Saygı ve sevgilerimle.
18.07.2022
Levent Küçük
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)