Ulus Devletimiz namusumuzdur!
Yeni yüzyılın 'ağır basıncı' kent devletleri teşkil edilmesi yönünde yoğunlaşıyor...
Bu durum, daha az özgürlük, daha seçkinci insan hakları, müthiş bir doğal yıkım demek.
"Projenin" lokomotifi Tapınak Şövalyeleri, tercümesi: iki avuç ultra zengin ailedir...
Sol-sağ; sermaye-emek; doğu-batı yine önemlidir ancak, artık bu büyük çatışmanın ana parametreleri değildir.
Büyük Çatışma: ulus-devletler ile Tapınakçı küme arasındadır...
Ayakta kalmak için, insanlığımızı korumak, umutlarımızı yaşatmak için ulusal devletimize sahip çıkmak zorundayız.
Daha basit örnekler verelim...
Daha bir kaç yıl öncesine kadar ekonomiyi de etkileyen ve sağlık alanında beliren küresel sorun, bize ve her ülkeye bir kez daha “ulus-devlet” olmanın önemini ve değerini kavratmış olmalıdır.
O arada, ulus-devlet sayesinde “tüketimden gelen gücümüzü kullanarak”, haksız fiyatlandırmalara karşı koyabilir, “üretimden gelen gücümüzü” devreye sokarak emeğin hakkını arayabiliriz.
Yine ulus-devlet sayesinde -eksiği ve gediğiyle- “genel ve eşit oy” sayesinde, sağlık, eğitim, sosyal güvenlik alanlarında daha insancıl bir dünyanın kurulmasına katkı yapabiliriz...
Örnekleri çoğaltmak mümkün...
Nihayet;
Ulusal Gelişme - Küresel Dayanışma, diyelim ve ulus-devletimize Anayasası ve tarihsel müktesabatıyla,
Sahip çıkalım...