Ücret Eşitsizliği ve Kadınlar
Dünya’da ve bizde kadınlar, erkeklere oranla işsizlikten daha olumsuz etkilenmekte; çalışıyorlarsa da, ücret açısından eşitsizlikle karşı karşıya bulunmaktalar.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından geçenlerde yayınlanan bir rapora göre, kadınların erkeklerle aynı oranda ücret alması 2075 yılına kadar olası değil.
Bu durum, yoksulluğun, eğitimsizliğin, verimsizliğin yaygınlaşması kadar milli hasılada yetersiz artışlar anlamına da geliyor.
(Aynı iş koşullarında) erkeklere göre kadınların aldıkları ücretin yüzdesel oranı şöyle:
Almanya % 76,3
Arjantin % 72,1
Çin % 68,5
Türkiye % 60
Yani ülkemizde aynı işte çalışan bir erkek 100 TL kazanırken, bir kadın, 60 TL kazanabilmektedir.
Dahası Türkiye, 28 OECD ülkesi içinde kadın işsizliğin en sorunlu olduğu ülkelerden.
Bir hesaba göre 5 milyon 430 bin dolayındaki geniş tabanlı işsizlerin dörtte biri kadın.
Bu figür, cinsiyet eşitsizliği genel tablosunun içindedir ve ülkemiz bu açıdan da 142 ülke arasında 125. sıradadır…
Dünya Gelişme Raporu- 2012’ye göre sadece –ev işçiliği- resmi istihdam formuna sokulsa bu bile gayrisafi milli hasılalarda yüzde 20 ile yüzde 60 oranında artış sağlayacak.
Eğer kadın-erkek ücret dengesi (hakkaniyeti) sağlansa, 15 gelişmekte olan ülkenin büyümesi, 2020’de yüzde 14 ve 2030 için yüzde 20 oranında artacak.
Kadın ile erkek “eşit işte eşit ücret” alsa; Amerika yüzde 9, Avrupa yüzde 13 ve örneğin Japonya yüzde 16, oranında daha fazla büyüyecek.
Çalışma ve ücret hakkı da dahil olmak üzere kadınların, haklarının, bu anlamda bölünmüşlüğü ve yetersizliği; küresel yoksulluğun, ulusal verimin ve eğitimin de olumsuz etkilenmesine karşılık geliyor.
Belki “evden çalışma” denilen yeni iş yapma biçimleri daha çok yaygınlaşırsa, iş yaşamına katılma anlamında kadınlara avantajlar sağlayabilir..
Bu alanda örneğin Amerika’da 1 milyon 450 bin kişi iş idaresi, 770 bin kişi eğitim ve 100 bin kişi sağlık sektöründe ekonomiye evden katılmanın özerkliğini yaşıyor; istismardan uzak, geçimini de sağlıyor…
Öte yandan, kadınların genel ve mesleki eğitim olanakları artırılmalı, iş yerleri kadın istihdamına özendirilmeli, İş Kanunu’nda kadın emeği lehine düzenlemeler yapılmalıdır.
Evet, kadın eli, bereketin eli, kadın (ana) duyarlığı, hakkaniyetin sigortasıdır.