Türkiye'nin çözüm denklemi
Niteliksiz siyasetçiler, nitelikli dolandırıcılar, büyük göçler, kapsamlı yağmalama, toprakta ve adalette "erozyon"...
Aks kıran, şaft atan, lastiği patlak, ekonomisi tepetaklak bir Türkiye!
Emeği enflasyona ezdirilen, orta direği yaşamdan bezdiren, sosyalliğini yitiren, enerjide, tarımda dışa bağımlı hale gelen, giderek borçlanan bir ülke...
Dün de eksiğimiz gediğimiz vardı, vardı ama, umutlarımız bile çalındı!
Bu tablodan kurtulmak, bu karabasandan uyanmak; yeni bir denklem kurmak zorundayız..
Türkiye’nin çözüm denklemi bence şudur:
(yatırımlara yönelmek + sanayileşme)= Büyümede istikrar...
(Tasarruf artışı + üretimi öz kaynaklara dayandırmak + dış ticarette verim)=
Bütçede denge...
Büyümede istikrar + bütçede denge= istihdamda artış, sosyal haklarda gelişme...
21. yüzyıla yaraşan Türkiye tablosu budur...
Bu denklemleri kurarsak, bağımlılık ve borçlanma zincirlerini kırar, orta gelir tuzağını aşarız.
Tarımıyla, traktörüyle, kendi gübresini, doğal şekerini kullanan,
boy boy fabrikalarını işleten, pamuğunu tezgahında, tekstilini atölyesinde üreten,
demiri döğen, çeliğe çifte su veren, Edirne'den Kars'a, önce kendine yeten ve de katma değer temelinde dış satım yapan yapan bir Türkiye gerek..
En başta da mesleki teknik eğitim ile köy okulları ile, mikro kredilerle ve ar-ge bütçeleriyle çağdaş uygarlık rotasına yönelmek gerek...
Yapabiliriz.
Yapmalıyız.
Yapacağız!..