TIR manevrası
Tırların manevraları normal araçlara göre çok farklıdır. Tırlar hedefine yanaşabilmek için ters istikamette manevra yaparlar yani normal araçlar geri manevra yaparken sağa gitmek için sağa, sola gitmek için sola direksiyonlarını kırarlar. Oysa tır kamyonlarında sağa gitmek istiyorsanız direksiyonu sola, sola gitmek istiyorsanız direksiyonu sağa kırarsınız yani halk dilindeki “sol gösterip sağ vurmak” değiminde olduğu gibi.
Bu manevraları Türk siyasetinde en iyi yapan liderler Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli idi, ancak gözlendiği kadarıyla, şu sıralar bu tır manevrasını en ustaca yapan siyasetçiler kervanına Sayın Perinçek de dahil olmuş.
Solun da, solun da, marjinal denebilecek bir çizgide siyaset yapıyordu işçi partili Sayın Perinçek. Uzunca bir zaman bu çizgide direndi. Baktı ki buradan bir ekmek çıkmıyor, birdenbire radikal bir dönüş yaparak adını değiştirdi ve partisini “vatan, millet, sakarya” çizgisine oturttu.
Ülke siyasetinde Atatürk’ün en çok yıpratıldığı döneme denk gelir bu radikal dönüşüm. Sayın Perinçek’in yeni söylemleri, siyaseten itilip kakılan askeri camiaya çok şirin geldi ve içlerinde çok sayıda amiral ve generalin bulunduğu emekli subay ve astsubaylar kendilerini siyaseten burada ifade etmek adına, ışığa koşan kelebekler gibi Perinçek’in yanına koştular.
Her ne kadar bu emekli subayların bir kısmı tır manevrasını fark edip desteklerini çektilerse de anlaşılan o ki içeride kalanlar ve onların devre arkadaşları icraatlerini sürdürmeye devam ediyorlar.
Sayın Perinçek’in yıllardır taşıdığı siyasi misyonu dikkate aldığımızda, hükümete verdiği sümen altı desteği görmek, siyaseti dikkatle izleyenler için çok zor değil.
Ülke gündeminde Türk lirası çökerken, Dolar almış başını giderken, ekonomi yerlerde sürünürken, işsizlik artık intiharlara neden oluyorken, Hükümet böyle can yakan sorunlarla uğraşırken, birden bire bunlara sebep olan düzene can simidi atılıyor.
Muhtıra gibi algılanabilecek bir bildiri yayınlanıyor, bu yapılırken siyasi kimlikler değil askeri kimlikler kullanılıyor.
Tekrar askeri vesayet balonu şişiriliyor ve iktidarın eline tutuşturuluyor ve gerçek gündem saptırılıyor vatandaşın gündemi unutturulmaya çalışılıyor. Meselenin özü bu……
Bu icraatin kurgulanmamış masum bir hareket olduğunu düşünmek saflık olur.
İnsanın içinden “Hayrola amiralim Perinçek’in tırıyla sefere mi çıktın” diyesi geliyor.
Yazarı, çizeri ve muhalefeti ile en üst perdeden, söz konusu bildirideki konuları işlemedi mi ki askeri kimliklerinizle müdahil olma ihtiyacı duydunuz.
Türk ordusu içeriden ve dışarıdan son 10 yılda hiç durmadan yıpratıldı ve bunun en yakın tanıkları da sizlersiniz. Sizin gibi kurmay eğitimi almış Türk subaylarına böyle bir manüplasyonun aktörleri olmak hiç yakıştı mı?
Keşke harp akademilerindeki aldığınız eğitimin yansımaları daha samimi ve akılcı olsaydı amiralim. Sizlere Perinçek’in tırlarıyla değil, savaş gemileriyle sefere çıkmak yakışmaz mı?