Temiz toplum: TBMM göreve
Her şey para duvarını aşmış sosyal medya 'figürleri' ile başladı...
Sıfır noktasından kısa sürede edinilmesi mümkün olmayan dövizleriyle sahne aldılar...
Besbelli kara-paranın istasyonları idiler ve bu kayıtsız kuralsız ekonomide son yıllarda 450 milyar doların ülke dışına çıkarıldığı söyleniyordu...
Yalnızca bir çift değil böyle düzinelerce "aparat" olduğu gerçeğiyle baş başayız...
Kara para iki yönlü, gidiş/geliş biletiyle seyahat etmektedir.
Derken...
Futbolcu saadet zinciri patlak verdi...
Şöyle ki; aşırı faiz sistemine son giren bir öncekinin parasını öder, zincir kopar, perde iner, işte o anda çoğu zarar eder,, şeklinde bir işleyiş...
Kimler yok ki içinde!
Ve henüz buzdağının görünen yüzeyindeyiz..
Haydan gelen huya gitti diyen de var...
Oysa bu saadet zincirini de bir yerde halk ve halkın hazinesi finanse etti...
Nasıl mı?
Bu zincirin "bir halkasının" bir öyküsü var:
"Huzur faizdedir" diyen bir futbolcu, geçmişte Dünyaca ünlü bir takıma transfer olurken bizim bir kamu şirketimiz o takıma sponsor oluyor; transfer parası adeta bu kaynaktan yaratılıyor...
Başka bir iddia da şu,
aynı futbolcu Türkiye'deki bir takıma "geri postalanırken" bu kere dönemin belediye şirketi devreye sokuluyor ve Türk takımına bu transferi yapabilmek için yeni bir kaynak daha yaratılıyor...
Bu olayda, yabancı kulübe iki kez aktarılan kaynak ile tahminimce
70 adet orta halli stad yapıp amatörlere tahsis etmek mümkün...
Beri yandan, futbolcu saadet zincirinde şu ana kadar dönen "batık parayla" 81 ilimizde ikişer adet orta halli stad yapmak da mümkün...
Demem o ki, nihai olarak kazıklanan halktır...
Giden paralar denetimsiz piyasa ekonomisi yüzünden Hazinenin ve ortada bir bankanın adı da olsa, vergisiz olması veçhesiyle, maliyenin kayıplarıdır.
Bu saçmalıklar böyle devam edemez...
Türkiye ikinci sınıf ülke, hatta üçüncü sınıf ülke durumuna düşürülmekten kurtarılmalıdır.
Bilindiği gibi dünya yolsuzluk sıralamasında başa oynamakta, insani gelişmişlik ve mutlu ülkeler ölçümlerinde küme düşmekteyiz.
Öte yandan, Türkiye'yi de içine alan ve "altın hilal" diye anılan uyuşturucu dağılımında köprüyol ülke olarak tanımlanmayı sanırım hiçbirimiz içimize sindiremeyiz, uyuşturucu ile artan bir kararlılıkla mücadele etmeliyiz.
Tüm bu tablonun karanlıkları içinde bir çağrım var...
TBMM TEMİZ TOPLUM başlığıyla derhal bir Araştırma Komisyonu oluşturmalıdır.
Türkiye, finansal ve siyasal saydamlık, iktisadi kurumların reklam giderleri disiplini, sosyal medya dahil yanıltıcı yayınlarla mücadele, kara para trafiği ve uyuşturucu ticaretine sıfır tolerans konularında..
Yasasıyla, yargısıyla, yürütmesi ve icracı kurumlarıyla,, halkının temiz yüreğine yaraşırca yenilenmelidir...
Bu çağrım öncelikle TBMM'ndeki partiler ve daha geniş düzlemde toplumda ilgili tüm kurum ve kitle örgütleri için geçerlidir.
Temiz Toplum
Temiz Türkiye
Tertemiz Halkımızın anasının ak sütü gibi Hakkıdır...