Tanınamaz Hale Gelmek
Değerlerimiz, dayanışma duygumuz ve insani reflekslerimiz giderek dumura uğramakta.
Toplum olarak, adeta tanınamaz hale gelmekteyiz.
Sokaklarımızda cinayet, gasp, kundaklama.. kırsalda terör, tecavüz, tehdit…
Bir sürü sapık, bir dolu sapkınlıkla, “nereden gelip nereye gidiyoruz?”; bilmiyoruz…
Haberlere bak!..
Çocuklara kapıyı bir canavar açıyor; zavallıları işkenceyle toprağa gömüyor.
Bir başkası, “gebe kalamadığı” için karısını doğruyor.
Doktorun “yaralı kadını taciz ettiği” iddiası…
Adını yanlış telaffuz eden doktorunu hastanelik edenler...
Kentin orta yerinde bıçaklanan sanatçımıza yardımdan kaçanlar;
otobüste yaşlı görünce yer vermemek için uyuklama numarası yapanlar…
Oysa, biz böyle değildik…
Yani, intihara niyetlenen adamın önünde hatıra fotoğrafı çektirecek kadar soysuzluk görmedi idik!
Komşusu açken tok yatmak gönlümüzü yaralardı, çocuklara şeker verir, bayramlarda evden kaçmazdık..
Hele bir “imdat” dendi mi, bir cana bin can koşardı.
Sokaklarımızın adabı, mahallemizin bir raconu, büyüğe saygı, öğretene hürmet vardı.
Emanete kolaydan ihanet edilmezdi; ekmek yenilen yere vefa duyulurdu, komşuluğu bilir, selamı esirgemezdik.,
Ne hale geldik?.. Ve neden?...
Gelir dağılımında uçurum, ‘fırsat eşitliği’ “uçurtma”, eğitim yaz-boz…
İşsizlik yaman, iş gücünü emecek sanayileşme yetersiz, emeklilik çile…
“Kartpostal ekonomisi” diyorlar; gökdelenleri gecekondular çevirmişse..
Otobandaki lüks araçlardan izmaritler fırlatılıyorsa, yozlaşma diyorlar adına,
Ar damarı çatlamış pespayelikler mekan ekran karşınızda!
Nereye gitmeliyiz?
Ekonomi, yatırımından yana geliştirilmeli; eğitim ile istihdamın bağı pekiştirilmeli;
Demokrasi, daha da ‘iyileştirilmeli’; sendikadan partisine, iç seçimleri saydamlaşmalı;
Toplumsal yaşam, kalkınmanın kültürel boyutuna önem verilerek yenileşmeli; kitap ve sahne donatmalı en ücra köşeleri…
Geleneklerimizin yapıcı yönlerine sahip çıkılmalı, “aile”ler her açıdan güçlendirilmeli…
“Nereden geldik, neredeyiz?” sorusuna açık yürekle yanıt vermek ve nereye gitmek istediğimizi aynı tutarlılıkla ortaya koyup, gereği için el birliğiyle çalışmak zorundayız…