Suriye üzerine bir senaryo
Bugün uzun zamandır konuşmadığım Libya kökenli arkadaşım aradı.
Kendisine Mr. H diyelim, Amerikalıdır, Libya'nın tanınmış ailelerinden gelir ve daha da önemlisi Obama'nın Başkanlık seçimlerindeki dijital kampanyada kritik üst düzey uzman olarak çalışmıştır.
Lafı dolandırmadan anlatacağım…
Selam sabah faslını hızla geçtikten sonra dostum Mr. H konuya şöyle girdi: “Obama'nın Suriye dış politikasında çuvalladığını yazmışsın ama Libya'daki çuval minareye kılıf olur”
Ben de kendisine Trump'ın Suriye konusunda bir hamle yapacağından söz ettim.
Öyle ki Mr. H’ye aktardığım görüşlerimi sizlerden saklayacak değilim.
Ve izin verirseniz dünyanın gündemine oturan kimyasal saldırı olayından başlamak istiyorum.
Evet, Suriye'de ki son saldırı Amerika'daki yeni hükümetin kimyasını iyice bozdu.
Buradaki kaynaklar saldırıdan sonra Güneydoğu'da hastanelerde boş yatak kalmadığından söz ediyor.
Yine buradaki kaynaklar Kuzey Irak'a sürekli Amerikan askeri sevkiyatının son hızla devam ettiğini söylüyor.
Şimdi gelelim Trump'ın oyun stiline…
Trump'ın yıllar önce en çok satanlar arasına giren 'The Art of a Deal = İş Bitirme Sanatı'
isimli bir kitabı var.
Amerikan İngilizcesinde 'deal' çok farklı bir kelimedir.
Çevirim/İş Bitirme olarak yapılmış ama İngilizce karşılığının 'Lafzına ve Ruhuna' tam tekabül etmiyor.
Örneklemek gerekirse...
Kumarhanede oyun masasında kartları karıp dağıtan kurpiyer, yani 'deal' yapan 'dealer' dir.
Araba, eski eşya, hurda satanda 'dealer' denir.
Alış verişte, İyi bir 'good deal' düşeş ve adil bir alım-satımdır.
'What is the deal ?' / Konu nedir olay nedir, demektir.
Niye bu kadar uzun bu 'deal' kavramını anlatmaya çalıştım biliyor musunuz ?
Çünkü Trump Amerika'ya göre iyi bir 'deal' yaparak Suriye'ye girecek.
Tabii ki Suriye'de ki tüm oyuncularla ayrı ayrı 'deal' ler yaparak.
Senaryonun ana teması Suriye olunca Rusya’yı es geçmek olmaz!
Malumunuz…
Vladimir Putin dün BM güvenlik konseyinde kimyasal silah kullanımı görüşmelerine engel oldu.
Aynı Putin bugün Moskova’da “Esad'ın kimyasal silah kullandığına dair kesin delil yok” dedi.
Rusya ısrarla küresel oyuncu olduğunu ispat etmeye çalışıyor ve ABD'nin her konuda kendisini muhatap almasını istiyor.
Öngörüm o ki Trump Putin'e iki kart açacak.
1) Suriye'nin Akdeniz sahilindeki Rus Donanma üssüne dokunmayacağım
2) Sana uyguladığım ekonomik ambargoyu hafifleteceğim.
Trump'ın Putin'den istediği joker ise: Suriye'den hava savunma bataryalarını çek ya da kilitle.
Aktörler ABD ve Rusya ile sınırlı değil elbet.
Sırayla irdelemek gerekirse…
Çin: Bugün ve yarın Trump Başkan Xi'yi Florida'da ki özel malikanesinde ağırlayacak.
Çin Başkanı’na kartlar şöyle açılacak:
1) Gel Suriye'de ki Amerikan güçlerine askeri takviye gönder.
2) Asker gönderemiyorsan Putin'i BM'de ortak karar için ikna et.
Buna karşılık Trump'ın açacağı jokerler ise:
1) Serbest Ticaret ve yatırım anlaşmalarında esneklik
2) Tayvan konusunda statükoyu korumak.
İran:
Trump'ın usta 'dealer' İran'la işi daha zor çünkü Farslar bugüne kadar tanıdığım tüm ABD başkanlarını çırak çıkardı.
Yine Trump'ın bu noktada açacağı kartlar:
1) Kara Kuvvetlerini Suriye'den çek
2) Suriye'de ki Nusayrı-Alevi hükümeti OrtaDoğu'da kaldıraç olarak kullanmaktan vazgeç. 3) Dış politikanda İsrail düşmanlığı içeren söyleminden vazgeç.
Buna karşılık Trump'ın teklif edeceği jokerler ise:
1) Almak istediğin Boeing uçaklarına izin vereceğim.
2) Batmakta olan ekonomine uyguladığım ambargoyu hafifleteceğim
3) Bomba yapmadığın sürece nükleer programının denetimini hafifleteceğim
Ve son olarak gelelim Türkiye’ye…
Mayıs ayında Erdoğan'ın planlanmış Washington ziyareti var.
Trump acele ederse ziyareti öne çekebilir.
Türkiye'ye açacağı kartlar da şöyle olabilir:
1) Amerika'ya Suriye'de askeri destek talebi.
2) Amerikan ordusuna kapsamlı lojistik destek.
Trump'ın bu şartlara mukabil açacağı jokerler ise:
1) Kuzey Suriye'de ki Kürt güçlerini derin dondurucuya atmak
2) Buradan kimi iade etmemi istiyorsan bildir.
İşte değerli dostlar ilginç bir döneme girerken bende kendi çapımda sizlerle öngörülerimi paylaşmak istedim.
Doğal olarak bunlar kişisel tahminlerim ama bir de arşivde beş yıl öncesine ait Suriye'yle ilgili sonradan gerçekleşen yazdığım öngörülerim var.
Meraklısı internet arşivimde mevcut olan yazılarımı bulup okuyabilir…