Sosyal Demokratlar Çıldırmış Olmalı

Güncelleme:

Önce Wikpedia yardımı ile kısaca Türkiye’de seçimlerin daha çok sosyal demokratlar adına kısa analizini yapmaya çalışalım.

Sonda söyleyeceğimizi ise başta söyleyelim: 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Türkiye’de sol hareket kendisini bir türlü toparlayamadı.

1980 asker tokadından sonra yapılan 1983 seçimlerinde Necdet Calp önderliğinde kurulan Halkçı Parti Yüzde 31 civarında oy almıştı. Bu seçimde ilk kez kurulan ve seçime giren Turgut Özal liderliğindeki Anavatan Partisi yüzde 45 civarında oy alarak tek başına iktidar olmuştu.

Sonra Erdal İnönü’nün kurduğu SODEP ve Halkçı Parti birleştiler. Güçlerini birleştirerek girilen 1987 seçimlerinde SHP yüzde 25 civarı oy alarak ANAP’ın ardından yine ikinci olabildi. 1985 yılında Rahşan Ecevit tarafından kurulan, 1987 yılında Bülent Ecevit’in seçim yasağının kalkması ile seçime giren DSP yüzde 9 civarı oy alabildi.

1991 seçimlerinde SHP yüzde 21, DSP yüzde 11 civarı oy aldılar. Yıllar geçtikçe siyasi parti sayısı artmaya başladı. 1995 seçimlerinde DSP 15, darbeden sonra tekrar açılan CHP ise 11 civarı oy aldı.
 
1999 seçimlerinde DSP yüzde 23 civarı oy alarak birinci çıktı. CHP yüzde 9 ile meclis dışında kaldı. 2002 seçimleri Türkiye için belki de bir dönüm noktası oldu. Tıpkı 1983 seçimleri gibi yeni kurulan ve ilk defa genel seçime giren AKP yüzde 35 civarı oy ile tek başına iktidara gelirken CHP yüzde 20, DSP ise yüzde 1 oy alabildi. 2007 seçimlerinde 2002 tekrarı yaşandı. DSP seçime girmedi.

Bu kısa anekdotlardan sonra; Türkiye’de ortalama sol veya sosyal demokrat oy oranı belli iken...Türkiye’de sürekli sosyal demokrat parti kurma çabası ne olabilir?

Türkiye’de neden sosyal demokratlar iktidar olamıyor diye sormak aslında temel soru olabilir? Çözüm bulmak adına defalarca gazetelerde yazı dizileri yayınlandı, açıkoturumlar, paneller düzenlendi. Fakat reçete bir türlü yazılamadı.

Sonucu “bölünüp, parçalanmış oyların etkisi” olarak açıklamaya çalışmak kolaya kaçmak olacaktır. Sosyal demokratlar genele ulaşacak politikalar üretmede, siyaset sahnesine yeni yüzler sokarak yenilik getirmede, Türkiye’nin bütününde halkın sorunlarına çareler üretememe gibi sorunlar yaşıyorlar.

1983 yılından beri yapılan seçimlere baktığımızda 1983 N.Calp dönemi hariç sosyal demokrat oylar toplamda yüzde 25’lerde seyretmiş. Oy bölünmesi iktidar olamamanın belki önemli engeli ama tek engel bu olmasa gerek. Sosyal demokrat oylar yüzde 25 civarlarında gezinirken merkez sağ oyların bölünmüş olmasına rağmen sürekli yüzde 30 civarında olmasının bir açıklaması olmalı.

Doğudaki toprak ağalarının Kürtçü, dinci ve merkez sağ partilere destek vermesi, Türkiye’nin muhafazakar bir toplum yapısında olması, tarikatların sağ partileri desteklemiş olması sol partilerin yenilgisi için önemli bir etkendir ama tek gerekçe değildir.

Öyleyse geriye çok fazla bir şey kalmıyor. Temel sorun özeleştiri kültürünün eksik olmasıdır. Hangi ilde neden az oy geldiği araştırılsaydı yaraya parmak basılmış olurdu.

İnsanlara davranış biçimi, sıcaklık, halkın arasına inme, partilerdeki yetkililerin bireysel ilişkileri sağ partilerle sol partilerin arasındaki temel fark. Mesela; sağ partiler yıllardır iktidar olmalarına rağmen işsizliği bitirememesine rağmen gençlere tek-tek iş bulmaları halkta sempati yaratıyor.

Sol partilerdeki eskimiş yüzler ve bu eskimiş yüzlerin seçmene sunacağı yeni bir şeylerin olmaması ve sol partilerin seçimler öncesi fazlaca dürüst olması ve makyavelist davranmaması da seçenekler arasındadır.

Seçilen vekillerine ve genel anlamda sol partilerin Kürt ve Alevi yurttaşların sorunları ile yeterince ilgilenememiş olunması ve ilgili gözükmemesi; varoş diye tabir edilen arka mahallerde yaşayanlara karşı duyarsızlık ayrıca sayılabilir.

Özellikle şimdiye kadar doğudaki feodallerin; dinci akımlar, Kürtçü partiler ve merkez sağa eğilmesinin reçetesi yazılmış olmalıydı. Tarikatlar, muhafazakar toplum yapısı vb. etkenler sadece sağ partileri iktidara taşıyan tetikleyici faktörler bana göre.

Bu kadar çok etken varken ve kendini yenileyemiyorken; yüzde 25’i geçmeyen oy yüzdesine sahip bir taban, bir seçime en az 5 parti ile girerse sol kökenli bir partinin Türkiye’de iktidarı görmesi zordur. Mucizeye yakındır. Çılgınlıktır.

Ha aklıma gelmişken, küçük sol partilerin dışında, CHP ile yarışa girecek olan Mustafa Sarıgül’den sonra Rahşan Ecevit’in kurduğu sosyal demokrat partiye de seçimlerde başarılar dilerim.

Bayramınız kutlu olsun
Tüm Müslüman dünyası için kutsal günleri yaşıyoruz. Mübarek Kurban bayramınızı içtenlikle kutlarım.
Diğer Yazıları
Bahçeli'nin tarihi çağrısı
Keşke ülkede muhalefet olsa
Bize yarınlar lazım
Atatürk'ün koltuğu işgal edilmesin
Bu yazıyı yirmi yıl sonra hatırlayacaksınız