Sokağın mesajı ne?

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 17 Ocak 2025 günü AKP Konya kongresinde ‘’Turpların Büyükleri Heybede’’ diyerek bugün yaşananların ilk işaretini vermişti. Bu konuşmadan sonra adım adım 19 Mart 2025 sabahına gelindi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptali sonra gözaltı kararı ile bir kaosun içine girdi Türkiye...

İmamoğlu, tutuklanması Türkiye’de sokakları hareketlendirdi. Meydanlar doldu. Protestolar ‘’CHP ve İmamoğlu‘’ protestosundan ‘’Siyasi Protestoya’’ dönüştü. Muhalefet meydanlarda birleşti. Çok sürpriz kentler ayakta. Konya, Sakarya, Yozgat, Çorum, Amasya, Kastamonu, Rize.

Protestoların ana motoru gençler oldu.

Peki, Gençler niye sokakta?

Bu sorunun cevabı bence net. Çünkü, gençlerin gelecek kaygısı var. Geleceklerinden kaygı duyan gençler için artık kaybedilecek fazla bir şey yok gibi...Üniversiteyi bitirseler bile iş bulma umudu taşımıyorlar.

Gençler soruyor:  Hani mülakat kaldırılacaktı!

Emekliler bir yanda geçinmekle bir yanda sağlık sorunları için yaşam mücadelesi veriyorlar. Emekliler umutsuz. Emekliler belki gençler gibi sokakta etkin değiller ama ‘’yürüyüş’’  yapan gençlere ‘’alkışlarıyla’’ destek veriyorlar.

Konya Ereğli de çiftçiler traktörleriyle protesto gösterilerine destek veriyor. İşçi, memur, esnaf her kesim sokağın bir parçası...

Eylemler İmamoğlu protestosunu aştı. Çığ gibi büyüdü. Halk ‘’korkuyu evinde bıraktı ve sokağa çıktı.’’

Meydanlarda taşınan pankartlarda yaşananların adı konmuş : ’’Ne parti, ne kişi çünkü Memleket işi.’’

Gerçekten her kesimde bıçak kemiğe dayanmış. Halk yıllardır sorunlarının çözülmemesinden bunalmış.

Halk kendini yönetenlere sokakta isyan ediyor.

Bu tepkiler tazyikli suyla, gazla, TOMA’yla, valilik yasaklarıyla, gözal"tılarla, aba altından sopa göstererek bitecek gibi görünmüyor.

Bu isyan ve tepkiler nereye gider?

Bu yaşananlardan ders alması gerekenler var.

Ama iktidar kendini haklı görüyor. Bu düşüncesinden de vazgeçeceğe benzemiyor.

Yargıyı muhalefetin üzerinde ‘’Demokrasin Kılıcı’’ gibi tutmaya kararlı görünüyor.

Ama eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül : ‘’ Vaktiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve şahsıma yapılanlar Ekrem İmamoğlu’na yapılmamalı’’ diye yol arkadaşlarını uyarıyor.

Bir başka uyarı AKP eski Milletvekili Hüseyin Kocabıyık’tan geliyor… Kocabıyık, ’’Erdoğan aslında kendine darbe yaptın’’ açıklaması sonrasında kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi.

 Artık yaşananlara iktidar kızgınlık ve öfke ile karşılık vermemeli.

 Bu insanlar sokaklarda, meydanlarda ne istiyor? Sorusuna doğru cevaplar aramalı. Çünkü, halk 23 yıldır biriken sorunlarına çözüm istiyor.

Son yaşanan olaylarla birlikte ‘’Ülke ekonomisi’’ eridi.  Dolar ve Euro yükselişinin önüne geçmek için 3 günde 25 milyar dolar sattı. Gecelik faiz oranları yükseldi. Türk lirası yüzde 11 değer kaybetti. Birileri birkaç saat içinde al-sat yaparak yüzde 11 kar etti. Dış borcumuz 525.8 milyar dolar olan dış borcumuz 80 milyar dolar arttı. Borsa şirketlerinin değeri 1 günde 831 milyar lira eridi. Enflasyonu düşürme umuduyla aylardır ekonomide uygulanan ‘’Acı Reçete’’ bir günde çöktü. Emekli ve dar gelirlinin çektiği sıkıntı yanına kaldı. Önümüzdeki günlerde onları daha zor günler bekliyor. Yaşananların sonunda ortaya çıkan faturayı birileri ödeyecek. Çünkü yeni zamlar kapıda.

Ülke 1 günde niçin bu kadar fakirleştirildi?

‘’KOLTUK’’ için mi?