Siyasi yorum ve paylaşımlar yaparken düşünmek…
Üniversite çağında ya da üniversite mezunu çok sayıda genç, başka ülkelerin yaşam şartları hakkında bilgi ve deneyim sahibi olmaksızın, sonraki yaşamlarını ülke dışında, bir başka ülkede sürdürme eğilimine girmektedir. Gençlerimizin eğitim almak, görgü ve tecrübelerini artırmak amacıyla, başka ülkelere gitmelerini destekliyorum. Ancak, temelli bir başka ülkeye yerleşme düşünceleri beni üzüyor. Gençlerimizin bu eğilimleri nedeniyle, siyasi ön yargıdan uzak düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Son dönemlerde özellikle sosyal medya platformlarında, iktidarın politik tercihleri ile kamu ve yerel yönetimlerin uygulamaları yazı, yorum ve görsellerle eleştiri konusu yapılırken, bazı kesimler tarafından (bilerek ya da bilmeyerek) sürekli devleti ve ülkeyi güçsüz kılmaya, küçük düşürmeye yönelik paylaşımlar yapılıyor. Bu paylaşımların özellikle genç arkadaşlarımızı daha çok etkilediğini gözlemliyorum. Diğer ülkelerin yaşam şartları hakkında hiçbir bilgileri olmaksızın, yaşamlarını başka ülkelerde sürdürme eğilimine giriyorlar.
50 yaşından sonra birkaç Avrupa ülkesini gezdikten sonra, ülkemizin en temel sorunlarının başında, birey ve toplum olarak kurallara uymamak yani “Kuralsızlık” ile yasa, yönetmelik ve idare uygulamalarında “Eşit yurttaş, eşit vatandaş olamamak” olduğuna kanaat getirmiştim. Ülkemizin doğal güzellikleri, örf ve adetleri, yeme içme kültürü ve insani hasletleriyle eşsiz bir ülke olduğunu bir kez daha anlamıştım.
Birey olarak, ülkemizde yaşadığımız sorunları ve iktidarların politik tercihlerini, demokratik sınırlar içerisinde eleştirmek, bunları kamuoyu ile paylaşmak, anayasa ile güvence altına alınmış ifade özgürlüğü hakkımızdır. Ayrıca, seçmek seçilmek, seçimlerde oy kullanmak, siyasi tercihlerimizi özgürce belirlemek temel siyasi hakkımızdır. Ancak, her şeyi kötülemek ya da her şeyi iyi göstermek, objektiflikten uzaklaşarak, toplumu ayrıştırmaya ve devleti güçsüz kılmaya sürüklemektedir.
İktidarlar gelir geçer, siyasi partiler, liderler var olur sona erer, ancak, devlet ve ülkemiz, her daim vardır ve ilelebet var olacaktır. Bu açıdan, iktidarın ya da yerel yönetimlerin politik tercihleri ve uygulamaları eleştiri konusu yapılırken, devletimizi ve ülkemizi güçsüz, geleceğe yönelik beklentileri ümitsiz kılacak, topluma sürekli olumsuzluk aşılamaya yönelik paylaşımlara özen göstermemiz gerektiğine inanıyorum. İktidarların politik tercihleri ve uygulamaları ile devletimizin mevcudiyeti ve işleyişi, ülkemizin varlığı birbirinden ayırt edilmelidir.
Ülkemizde yasaların ve kamu hizmetlerinin uygulanmasında eşit yurttaş ve kurallara uyan birer birey olabilmenin, kamu kaynaklarının kullanılmasında (Belli kesim ve bireylerin değil) toplum yararının öncelik olması gerektiğinin sağlanması beklentisiyle, sorumlu birer vatandaş olarak demokratik sınırlar içerisinde hep birlikte mücadele vermemiz gerektiğine inanıyorum. Bunları yaparken, ülkemizin geleceği gençlerimize ümitsizlik ya da sanal ümitler aşılamak yerine, objektif olarak olayları değerlendirme yetisi kazandırma ve onları en iyi şekilde geleceğe hazırlamanın sorumluluk ve bilincinde olmamız gerektiğine inanıyorum. Güzel ülkemi çok seviyorum, ülkemde yaşamaktan çok mutluyum ve geleceğe yönelik iyimser beklentilerimi hiç kaybetmedim. Saygılarımla.08.08.2022
Levent Küçük
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)