Seçmen, kime ne mesaj verdi ? Siyasetin aktörleri mi, rolleri mi değişir?

Güncelleme:

 Haber3.com yazarı Baha Ülgen yazdı: Seçmen, kime ne mesaj verdi ? Siyasetin aktörleri mi, rolleri mi değişir?

Türkiye 31 Mart Pazar günü çok partili demokratik yaşama geçtikten sonra yapılan 15’nci Yerel seçimini yaşadı.

Ama bu seçim daha öncekilerden farklıydı. Seçmen 2002 yılında yüzde 34.3 ile tek başına iktidara getirdiği AKP’ye ültimatom verdi.

2019 Yerel seçimlerinde 17 milyon 656 bin 632 oy yani seçmenin yüzde 44.54 alan 15 Büyükşehir, 24 İl, 535 İlçe 202 Belde olmak üzere toplamda 776 Belediye Başkanlığı kazanan AKP 5 yıl sonra 2024 de oy oranını yüzde 35.54 düşürdü.

Tabii doğal olarak kazandığı Belediye Başkanlığı da 776’dan 507’ye indi. 3 Büyükşehir, 12 İl, 176 İlçe, 78 Belde Belediye Başkanlığını kaybetti.

Bu kadar ciddi oranda kaybın nedeni neydi?

Bu gidişat öngörülmedi mi?

Sandığa gitmeyen yüzde 22, yaklaşık 13 milyon seçmenin yüzde 70’inin bugüne kadar AKP oy vermiş seçmen olduğu seçim sonrası konuşulan iddialar arasında.

AKP kurmaylarına göre, ülke ekonomisinin bozulması oyların azalmasında ana sebep…

Zaten, Yerel Seçim sürecinde miting alanlarındaki boşluk AKP’ye ilginin azaldığını, tepkinin arttığını gösteriyordu.

AKP kurmaylarının bir bölümü bu boşlukları Ramazan ayına ve seçmenin oruçlu olmasına bağlıyordu.

AKP Genel Başkanı kimliği ile Recep Tayyip Erdoğan, seçim sürecinde 52 il gezdi gidişatı gördü, Bakanlarını alanlara gönderdi ama nafile…Kötü gidiş engellenemedi. Tayyip Erdoğan, 22 yıl sonra ilk defa yanında sadece eşi Emine Erdoğan’ın bulunduğu sakin bir balkon konuşması yaptı.

VE seçim kaybının nedenini şu cümlelerle özetledi;

’Yenilgi değil. Dönüm noktası.’’

Erdoğan bir anlamda değişim mesajı verdi.

Başarısızlığı faturası parti yönetimi ve kabine üyelerine kesilecek gibi.  

Bir süredir siyaset sahnesinde görmediğimiz ‘’Eski Yol Arkadaşlarını’’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden etkin görevlere getirmesi bekleniyor.

Beklenen o ki, tecrübeli ‘’Ağabeyler’’ yeniden dümene geçecek. Onların yanına yeni aktörlerde siyaset sahnesine girecek gibi.

Tabii Bakanlar Kurulu’nda da köklü değişiklik gündemde.

Olası bir yol ayrımı da MHP ile yaşanabilir.

AKP farklı bir rota çizme ihtiyacına girebilir, yeni yol arkadaşları yanına alabilir.

Yani AKP’de aktörler ve roller değişecek gibi görünüyor.

Belki Cumhurbaşkanlığı sistemi yerine yeniden parlamenter rejim gündeme gelecek.

Bütün bunlar önümüzdeki yaz aylarının konusu olacaktır.

Bütün bu değişiklikler önümüzdeki aylarda filizlenecek ‘’Erken seçim’’ tartışmalarının önüne geçer mi? Bilemeyiz.

Gelelim, seçim zaferi kazanan CHP’ye…

CHP 1977 yılından bugüne ilk defa 17 milyon 350 oranıyla yüzde 37.74 oy aldı. 2019 yılında 11 Büyükşehir Belediyesini 14’e, İl Belediyesini 10’dan 21’e, 191 İlçe Belediyesini 337’ye toplam Belediye sayısını 263’den 420’ye yükseltti.

Bu başarı mıdır? Evet…

Kimin başarısıdır?

İstanbul’da da Türkiye’de de Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş , Tabii ki, Genel Başkan Özgür Özel’in başarısıdır.

38’nci Olağan Kongrede Genel Başkan seçilen Özgür Özel, ‘’Rüştünü’’ ispat etti.

Özel, ‘’Emanetçi’’ ve ‘’ÇIRAK’’ yakıştırmalarına başarılı seçim sonucu ile son verdi.

Seçim süresince kendisini farklı kulvarlara çekerek tartışmak isteyenlerin oyununa gelmedi. Kendi belirlediği AKP’nin yumuşak karnı ekonomi gündeminde kaldı. Başardı.

Özel, Genel Başkan olarak girdiği ilk seçimde Adıyaman, Kütahya, Amasya, Uşak, Afyon Belediyelerini kazandırdı, Zonguldak, Giresun, Bartın, Yalova yeniden CHP’li oldu, İl yapıldıktan sonra CHP’nin hiç yönetmediği Balıkesir, Kırıkkale ve Kilis’i kazandırdı. Antalya’da en büyük ilçe Alanya, Kahramanmaraş’da Elbistan, Konya’da Cihanbeyli, Seydişehir, Ereğli gibi ilçeleri kazandırdı.

Özel’in başarısı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin mayıs da olağanüstü kurultay çalışmalarına son verdi. Hatta uzun bir süre sessizliğe gömülmelerinin önünü açtı.

Başarının yanında , hatalar da vardı.

Acaba Tunç Soyer ile İzmir Büyükşehir Belediyesi daha yüksek bir oy oranı ile kazanılabilir miydi? İzmir 30 da 30 yapılabilir miydi?

Hatay da aday tartışması yaratılmaz böylece Hatay da kazanılabilir miydi?

İşte bu sorular tartışılır. Ama büyük zaferlerden sonra bu tartışmaların anlamı yok gibi.

Gelelim büyük zaferin diğer kahramanlarına.

Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u 3’ncü defa kazandı. Belediye Meclisinde çoğunluğu da sağladı, İlçe Belediye Başkanlığı sayısını da arttırdı.

İstanbul’da yaptığı miting konuşmaları Türkiye genelinde CHP’yi hareketlendirdi. Parti içi tartışmaları bitirdi. Partililerin enerjisini sahaya yansıtmasını sağladı. Yani İstanbul kadar Türkiye’yi de etkiledi.

Mansur Yavaş, Ankara’yı yüzde 60 ile kazandı. Ankara’nın dış ilçelerinde varlık gösteremeyen CHP’yi o ilçelerin Belediye Başkanlıklarını kazandırdı. Belediye Meclisinde çoğunluğu elde etti.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş CHP’ye uzak duran hiç oy vermemiş muhafazakâr seçmenle buluşturdu, barıştırdı.

Şimdi Özgür Özel ve yönetimine düşen görev bu seçmeni CHP’de kalıcı olmalarını sağlamak. Onların CHP’ye uzattığı eli sıkı sıkı tutmak. Ötekileştirmemek.

CHP’nin işi artık daha zor.

Kendisinden iş ve aş gibi farklı hizmet bekleyen yeni bir seçmen kitlesi var. Büyükşehirler ve yeni kazanılan belediyelerdeki başarı CHP’ye yerelden sonra genel iktidarın kapısını açacaktır.

CHP’de kimin bundan sonraki seçimde hangi rolde olacağına oturdukları koltuktaki başarıları belirleyecektir.

CHP’de Türk siyasetinde geleceğini atacağı adımlarla ortaya koyacaktır. Yani ana muhalefet partisinde aktörler belli de, roller belli değil.

Tüm bunları bekleyeceğiz, göreceğiz.

 

Diğer Yazıları
Türkiye fotoğrafı ve gerçekler
Köprüden önceki son çıkış
Ne ekersen onu biçersin