Sayın Başbakan, Lütfen Bu Cinayeti İşlemeyin !
HABER3.COM’DAN BAŞBAKAN ERDOĞAN’A AÇIK MEKTUP...
SAYIN BAŞBAKAN, LÜTFEN BU CİNAYETİ İŞLEMEYİN !
Aydın Özdalga yazıyor...
Sayın Başbakan,
Cumartesi günü yaptığınız “ 2023 Vizyonu “ konuşmasını, ilgiyle izledim.
2023 vizyonunuz genel olarak gerçekten çok etkileyici.
İnşallah siz ya da bir başka iktidar anlattığınız genel vizyonu hayata geçirir.
Ancak, hedefleriniz içinde bir proje var ki, duyunca “ Olamaz, bu bir cinayet “ dedim :
“ İstanbul’da Avrupa ve Anadolu yakasında 2 yeni şehir kuracağız ! “
Sayın Başbakan,
57 yıl önce doğduğunuz ve tüm yaşamınızı geçirdiğiniz bu kent sizin toprağınız. Büyük bir heyecanla anlattığınız bu 2 yeni şehir projesi, toprağınız İstanbul’un ölüm fermanı olacaktır.
Nasıl mı ?
Bugün İstanbul’un nufusu kimine göre 12 milyon, kimine göre de 15 milyon. Nufus çığ gibi artıyor. Son seçimlerde İstanbul’un çıkardığı milletvekili sayısı 16 koltuk arttı. Yani Türkiye hızla İstanbul’a akıyor.
Türkiye’nin nufusu 2040 yılında tahminen 95 – 100 milyon arasında sabitlenecek. Böyle giderse de, 2040 yılında İstanbul’un nufusu da en az 20 milyon olacak.
Bir ülke düşünün ki, nufusunun % 20’si tek bir kentte sıkışmış vaziyette. Üstelik bu şehir, iki deniz arasında, Marmara Denizi ve Karadeniz arasında sadece 40 kilometrelik bir şerite sıkışmış nefes alamayan bir kent olacak.
Sizin ilk bakışta çok hoş gözüken bu projenizin temel sonucu “ Çok daha kalabalık ve kontrol edilemez bir İstanbul “ olacaktır. Bu proje İstanbul’u çok daha cazip bir kent yapacak, Anadolu’daki insanları daha büyük bir ivme ile İstanbul’a çekecektir.
İstanbul’da gecekondu yapımı durdu diye sevinirken, TOKİ bir yandan, özel firmalar bir yandan, İstanbul’u dikey yapılanma ile sağlıksız bir şekilde büyütüyor, kent giderek yaşanmaz hale geliyor..
Sayın Başbakan,
Siz Başbakan olduktan sonra, doğal olarak günlük yaşamın gerçeklerinden koptunuz. Sık sık geldiğiniz İstanbul’da bir yerden bir yere adeta uçuyorsunuz. Siz daha geçmeden yollar kapatılıyor, sizin polis eskortlu konvoyunuz adeta F1 pistindeki arabalar gibi...
Oysa, gerçek çok farklı. Ben işim gereği hemen hemen ger gün arabamla İstanbul yollarındayım. Artık sabah ve akşam trafiği diye bir şey yok. Trafik her saat sıkışık, akmıyor. Hele hele kar ya da yağmur varsa veya yolda tamir ya da iki arabanın küçük kazası varsa, trafik durma aşamasına geliyor.
Belediye gerçekten çok iyi çalışıyor. Yeni yollar, kavşaklar, tüneller açıyor ama, her gün trafiğe çıkan 1.200 arabaya yol mu dayanır ?
Sorun sırf trafik de değil. 20 milyona koşan bir kentte güvenlik de ciddi bir sorun, içme suyu da ciddi bir sorun, çöp de ciddi bir sorun...
İnanın, 20 milyonluk bir İstanbul, sadece kentin değil Türkiye’nin de en ciddi sorunu olacaktır. Er geç olacak İstanbul depreminin zararı da çok fazla olacaktır.
Eğer İstanbul Ankara gibi bir kent olsaydı, “ 2 yeni şehir yetmez Tayyip Bey, 4 yeni kent isteriz “ derdim. Bakın Ankara’da hızla büyüyor ama sorun yok. Çünkü Ankara’nın etrafı açık. Büyüme ile birlikte kenti kuşatan bir çevre yolu ve onu kesen geniş bulvarlar sorunu çözüyor. Ankara biraz daha büyüsün, yeni bir çember çevre yolu yapılır ve kent sağlıklı büyür.
Ama koca İstanbul’da sadece iki tane denizlere paralel çevre yolu var; TEM ve E5. Bu yolların altı ve üstü deniz. Şehir iki deniz arasına sıkışmış vaziyette.
Bence durum böyle Sayın Başbakan. Gelin bu sevdadan vazgeçin.
Biliyorum, sizin için “ Büyüme “ sihirli sözcük. Büyümek güzel ama, sağlıklı olursa.
Oysa, İstanbul’un büyümeye değil, küçülmeye ihtiyacı var.
Evet, evet yanlış duymadınız, İstanbul büyümek şöyle dursun, küçülmeli !
Nasıl mı ?
İşte bu da benden size “ Küçülen İstanbul, Büyüyen Türkiye “ vizyonu...
1. Derhal bir yasa çıkartarak, İstanbul il sınırları içinde tüm yeni inşaat ruhsatlarını geçici olarak durdurun.
2. Ciddi bir imar planı yaparak, her ilçe ve mahaleye her yıl için çok kısıtlı yeni bina inşaat ruhsatı verin. Çok talep geleceği için, bu kısıtlı inşaat iznini para karşılığı ihale ile verin. Böylece İstanbul’un rant artışından devlet de pay alır. Bu konuda dünyada çok sayıda örnek var. Neden Londra ya da Paris’te her yere bina dikilmiyor dersiniz ?
3. İstanbul’un bina stoku, dolayısıyla nufus artışı kontrol altına geldikten sonra, İstanbul’u cazibe merkezi olmaktan çıkartacak ve nufusunu 10 milyona düşürecek uzun vadeli önlemler alın. Sözgelişi su ve elektrik fiyatlarını önümüzdeki 10 yılda reel olarak % 100 arttıracak bir yöntemle, bu fiyatları, normal artışın dışında her yıl % 7 arttırın. Benzin fiyatlarına giderek artan özel vergi koyun. Bir tür İstanbul vergileri. Yani İstanbul, 10 yıl sonrasına baktığımızda, yaşaması daha pahalı bir kent olsun. Tıpkı New York ve Tokyo gibi.
4. Böyle olduğu zaman, anadolu’daki insanlar için İstanbul cazibesini yitirdiği gibi, İstanbul’da yaşayanlar, sözgelişi emekliler ve geçim sıkıntısı çekenler, başka kentlere gitmenin yolunu arayacaktır.
5. Kentleşme çağın gerçeği. Bu devirde kimseden köyüne dönmesini ya da köyde kalmasını bekleyemeyiz. Bu nedenle İstanbul cazibesini yitirirken, yeni cazibe merkezi olacak, büyük ve modern kentler yaratılmalı.
6. İşte, sizin “ Yeni Kentler “ vizyon ve projesi burada devreye girmeli. Ancak bu yeni kentler İstanbul’da değil Anadolu’da kurulmalı. Sözgelişi Konya, Kütahya ve Kastomonu civarında 3 yeni kent kurulmalı. Devlet bu kentlerin gelişmesi için destek ve teşvik vermeli. Mesela Ankara’daki tüm kamu bankaları İstanbul’a taşınıyor. En son Vakıfbank bu kararı aldı. Vakıfbank neden Konya’daki yeni kente taşınmasın ? Neden Genelkurmay Başkanlığı Kütahya’daki yeni kente taşınmasın ? Neden Merkez Bankası Kastamonu’daki yeni kente taşınmasın.? Bu iletişim ve internet çağında artık fiziki mekanların yeri o kadar önemsiz ki.. Devlet bu yeni kentlerdeki, özel sektör yatırımlarından 10 yıl kurumlar vergisi almayarak bu kentlere yatırımı özendirse olmaz mı ? Bu modeli ben icat etmedim, dünyada yoğun olarak uygulanıyor. Devletin elinde bu yeni kentleri cazibe merkezi yapacak sınırsız olanak ve güç var.
Sayın Başbakan,
Benim görüşüm böyle. Gelin İstanbul’u katledecek 2 yeni şehir projesinden vazgeçin, Anadolu’da 3, hatta 5, belki de 7 yeni ve büyük kent için kolları sıvayın.
Tarihe İstanbul’u katleden Başbakan olarak değil, Anadolu’da yeni kentler kurmuş ve İstanbul’u kurtarmış Başbakan olarak geçin...
Sevgiler,
Aydın Özdalga