Osmanlı’yı kim kurdu, neden yıkıldı
Osmanlı İmparatorluğu Ertuğrul beyin büyük çabaları neticesinde oluşan altyapı ile oğlu Osman beyin cesaret, akıl, cengâverlikleri, Ahilik edebi alan ve çevresine yayan Şeyh Edebalı’nın manevi desteği, Ehli Beyt harcıyla karılarak kurulmuş, iman gücü ile yedi düvele hükmetmiş imparatorluktur.
Osmanlıyı kuranlar Yörük Alevileridir. Yani Ehli Beyt nefesi ile kurulmuştur.
Peygamber efendimizin Hakk’a rıhletinin ardından nübüvvet yolu son bulmuş, velayet yolu başlamıştır. Peygamber efendimizde bütün sahabeyi Gadir-i Hum’da toplayarak verdiği hutbede velayetin başı olarak İmam Ali’yi ilan etmiştir. Kısaca hak yol, Peygamber yolu, Ali yoludur.
Bu notun ardından Ehli Beyt yolunda Ali nefesi ile hareket eden Osmanlı, Dünya’nın her tarafına at sürüp gittiği yerlere İslamı, adaleti, hakkı, hukuku götürmüş, doğruluktan şaşmadan iman gücü ile yedi düvele hükmetmiştir.
Osmanlının büyük bir imparatorluk olmasının ana teması hak İslam’ı yaşamasıdır. Ama ne zamanki Ehli Beyt yörüngesinden şaşmış o zaman hızlı bir şekilde dibe çakılmıştır.
Kısaca Osmanlıyı ana hatlar ile,
1- Ehli Beyt yörüngesinden çıkması,
2- Padişahların yabancı kadınlarla olan evlikleri yıkmıştır
Osman ve Orhan beyden sonraki padişahların annelerine baktığımız zaman hiç birinin Türk olmadığını gözlemleriz.
Aslında Dünya’ya hükmeden Osmanlının en büyük zafiyetlerinden birisi bu olmuştur. İlk Osmanlı kurulurken padişahın hanımı Türk olacak kanunu çıkarılsaydı belki Osmanlı yüzyıllarca yıkılmaz şuanda da Dünya’ya hükmetmeye devam eden bir devlet olabilirdi.
Tarihte Türk Devletlerini çok iyi inceleyebilirsek kuruluşunda hep Ehli Beyt harcının bulunduğunu görürüz. Yıkılma sebepleri de aşağı yukarı aynı sebeplerden kaynaklandığı aşikârdır.
Dünya’ya hükmeden Osmanlı dediğimiz gibi Ehli Beyt yörüngesinden çıktıktan sonra yanlışlar ardı ardına gelmiş, yıkılmıştır. Yine Hacı Bektaşi Veli’den beslenen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Laz, Çerkez, … Hep beraber İman gücüyle verdiği kurtuluş savası mücadelesinin ardından Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuştur.
Jeopolitik konum olarak Dünya’nın en güzel yerinde yaşıyoruz. Allah her şeyi bahşetmiş. Ülkemiz, 85 milyon olarak ortak paydamızdır.
“Kişi ne çekerse yaptığı yanlışlar yüzünden çeker” demiş atalarımız. Osmanlı’da yaptığı yanlışlar yüzünden yıkılmıştır. Bizde geçmişte yapılan yanlışlardan ders çıkarıp bugün doğruyu yakalamaya çaba sarf etmeliyiz.
Bu topraklar Türkün, Kürdün, Lazın, Çerkezin, Alevinin, Sünnin… Dedesinin şehit kanıyla sulanarak Devlet olmuştur. Aidiyet duygusu üst seviyede olan, bununda gerçek manada bilincini taşıyan bir milletiz.
Atatürk’e sarıldığımız sürece sorun yaşamayız
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın değdi gibi, “Hiç bir helali haram, haramı helal yapmayan ülkemizin kurucusu Atatürk ortak paydamız, değerimizidir. Kimsenin şahsi malı, mülkü de değildir. Ülkemizin harcını Ehli Beyt mayası ile sağlam karan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e tutunduğumuz sürece ülkemiz hiçbir sorun yaşamaz.”
Devletimize, milletimize, bayağımıza, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkıp, eğitime, teknolojiye, bilime, üretime, çiftçimize önem vererek Atamızın çizdiği doğrultuda yolumuza devam etmemiz bütün başarılara bizleri ulaştıracağından endişeniz olmasın.