Oscar törenlerinden çıktım yola,
Bunu yazmam gerekir, gerçekten muhteşem bir geceymiş. Akademi Ödülleri" nden bahsediyorum tabii. Duyguların, sevincin, heyecanın, gururun ve teslimiyetin gözle görülür ve elle tutulur halini izledik. Müzikaller, sahne şovları, idolüm Sarah Jessica Parker" in bir periyi andıran, kabarık etekli tuvaleti ve çocuksu sesiyle yaptığı anonslar, Beyonce, Meryl Streep, Sophia Loren , bütün o muhteşem filmlerde, büyük bir hayranlıkla izlediğimiz, aktör ve aktrisler tek kelimeyle muhteşemdi..Bu kadar mı içten, bu kadar mı esprili, bu kadar mı samimi olunur. Tüm enerjileri ekrandan, pırıl pırıl parlıyor ve ekranın dışına taşıyordu. Orada olmuş kadar olduk, Amerikan hayranı gibi gözükebilirim ama gerçekten, Amerikan Sineması için çok büyük bütçeye sahip falan filan diyoruz ya. Evet bunu hak ediyorlar, çünkü işin içine gerçek duyguları katıyor ve hayallerinin peşinden gidiyorlar. Slumdog Millionairs bunun en açık kanıtı. Filmin yapımcısı, yola çıktıklarında, ne büyük bir bütçeleri, ne de yıldız oyuncuları olduğunu söyledi. Ama hem en iyi film müziği, hem de en iyi yapım ödülünü aldı Yani bizdeki Dondurmam Gaymak türünde bir film..Genellikle böyle çok beğendiğim şeyleri, kıskanmam ama imrenirim, bu sefer onu da hissetmedim, çünkü tek kelimeyle muhteşemdi, tüm ödül alanlar, geceyi düzenleyenler her şey yerli yerindeydi.. Ve hemen aklıma, Fatih Altaylı" nın meşhur şu ne zaman adam oluruz lafı geldi..Hemen cevap veriyorum; Sahip olduğumuz mütevazi koltuklarımızı, dünyanın merkezi zannetmediğimiz zaman .
Her neyse, kısa birkaç şey daha söyleyip, bu güzel gecenin etkisinin biraz daha uzun sürmesini istediğimden, lafı dolandırmadan, çok beğendiğim ve çok onurlu bulduğum, geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz değerli bir sanatçımızın kızına lafı getireyim..
Rahmetli Gazanfer Özcan" ın kızı, Fulya hanım, reddi miras davasıyla ilgili, ne münasebet, biz borcumuzu öderiz, benim babam, onurlu gururlu bir yaşam sürdü, borçtan kaçmak için, reddi miras söz konusu olamaz demiş. Böyle saygın bir sanatçıya , yakışan bir kız, olduğunu da böylece göstermiş, ne güzel bu devirde, üç kuruş para için, cinayet işleyen insanların da olduğu bir zamanda, hala böyle onurlu, gururlu insanların da olması..İnsana geleceğe dönük umut ve sevgi ışığı aşılıyor..
Bir üzüntü veren haberde, Ferhan Şensoy" la uzun yıllar birlikte çalışmış, seslendirme sanatçısı, tiyatrocu Baykal Kent" ten gelen haberdi. Kendisini, sabah yayımlanan, kadın programlarında görmüş ve oyunculuk teklifleri almadığını, maddi sıkıntıları olduğunu anlatmıştı, ekranlarda. Şimdi de, Bursa" da bir huzurevine gittiği haberini okudum.
Gerçekten üzüldüm, bu tarz sanatçılarımız, Yeşilçam" ın emektarları, bir çok geçmişte, beğenilen, sevilen sanatçılar, biraz yaşlandıktan sonra, adeta bir köşeye atılıyor ve unutuluyor, bu sefer başlıyor maddi zorluklar.. Belediye seçimlerinin yakınlaştığı şu dönemlerde, aslında belki de, bu sanatçıların oturdukları bölgelerin, Belediyeleri bu sanatçılara sahip çıkabilir Geceler düzenlenebilir, bu sanatçılara toplanan paralarla bir ev alınabilir, şehir tiyatrolarında roller verilebilir. Ne kadar da hoş olur, benden söylemesi, ben de kendi adıma böyle bir çalışma yapılırsa, kendi adıma elimden gelen her türlü desteğe varım..Aynı davranışı, evsizler, barksızlar, sokakta yaşayanlar için de yapabiliriz, pek çok şey yapabiliriz, yeter ki isteyelim ve biraz da kafa yoralım