Nika Ayaklanması

Güncelleme:

 

Yıl 452. Gençler hatırlamaz. İkinci Boğaz Köprüsüne adını veren Sultan II.Mehmet'in surlarını aşıp fethettiği kent, Constantinapol yada Osmanlıca adıyla Kustantiniye, daha 1000 sene yaşamını devam ettirecektir.

 

Byzantium, Akdeniz çevresine yayılmış o günkü dünyanın en güçlü imparatorluğudur. Byzantium ( Bisans)'ın en tepe noktasında  hükmettiği topraklarla, 1200 sene sonra Osmanlı'nın Yükseliş  Döneminde Padişah Kanuni'nin kontrol ettiği topraklar, birebir aynıdır.

 

Bizansta Popüler Spor :

 

Binlerce senedir spor önemli bir sosyal olgu olmaya devam ediyor. Henüz futbol, basketbol gibi çağdaş takım oyunları dizayn edilmemiş. Tek bilinen ve popüler takım oyunu at yarışları. Yarışlar Sultanahmet'te At Meydanı denen Hippodrom'da yapılıyor. Kent'te 4 takım var. Yeşiller, Maviler, Kırmızılar ve Beyazlar. Ancak en çok taraftar Yeşillerle Mavilerde. İmparator Justinyan' da Mavileri tutuyor.

Maç günleri tüm kentte tribünler doluyor. Yarışan takımların taraftarları maç arasında İmparator ve ülke yöneticileri duysun diye, politik ve sosyal sloganlar atıyorlar. Halk isteklerini dile getiriyor.

Kenttin elit ve zenginleri tarafından desteklenen takımlar birer siyasi parti kişiliğinde hareket ediyor.

 

Şeref Tribününde Politika :

 

Dönemin politikacıları, medya mensupları ve önde gelen generalleri Şeref Tribününü politik platforma dönüştürmüştür. Zaman zaman halka kendi politikaları doğrultusunda sloganlar attırır. Arazi tahsisleri, ihale konuları, akçeli işler gündemi süsler. Biryandan yarışlar izlenir.

 

Şartların Uygun Olduğu Bir Karşılaşmada :

 

İmpatator Justinyan Doğu sınırında Perslerle barış açılımını sürdürürken, halk başkentte yüksek vergilerden ve işşizlikten şikayetçidir.  O günlerde taraftarlar İmparator'dan  daha önceki karşılaşmalardan birinde, cinayetle sonuçlanan şiddettin iki suçlusu için ceza indirimi talep etmektedir.

13 Ocak 532 senesinde karşılaşma sırasında Yeşil ve Mavi takımların taraftarları gergin bir anda  bir ağızdan 'Nika Nika Nika' diye tezahürata başlarlar. 'Fetih, Fetih, Fetih' diye bağırmayla başlayan, tarih sayfalarına Nika Ayaklanması olarak geçen sosyal patlama başlar.

 

Bizans Oyunları :

 

Ayaklanmanın ilk beş gününde taraftarlar bütün kenti yakıp yıkarlar. En büyük mabet Aya Sofya tamamen tahrip edilir. Vergileri arttıran Kapadokya valisinin ve yeni kanunları yazan Başsavcının kelleleri talep edilir. Durumdan faydalanmak isteyen zengin elitler ve meclis mensupları hemen yeni bir İmparator ilan ederler. İmparator Justinyan kaçmaya hazırlanırken daha önce entrikalardan şerbetlenmiş İmporatoriçe Thedora yumruğunu masaya vurur. İmparatorun denize kaçış yolunu tıkar ve tarihe geçen şu sözleri söyler. ' İktidar ince bir kefendir özellikle mor renkli olanı'.

İmparator Justinyan 'titreyip' kendine gelir. Halk arasında sevilen haremağası Narses ve ünlü general Belisarius'u devreye sokar.

Haremağası Hipodrom'da yuvalanmış Mavi takımın taraftarların arasına tek başına gider. Sırtında bir çuval altın sikke vardır. O ana kadar yüzlerce insanı öldüren Mavili taraftarlara yeni imparatorun Yeşil Takımın taraftarı olduğunu anlatır. Kendi İmparatoru Justinyanın Mavi Takımın taraftarı olduğunu bildirir ve altınları 'amigolara' dağıtır.

Yeni İmparator'un taç giyme töreninde Mavi'lerin taraftarları stadı terk eder. Yeşiller şaşkındır.

Arkadan general Belisarius stadyuma girer ve ayaklananları kılıçtan geçirir.

Sonuçta başkentte iktidar kavgası başlar. Politikacılar, askerler, ayaklananlar , toplam 30 bin kişi öldürülür. ( 30 bin ölü günümüzde nüfus oranı olarak yaklaşık 600 binine tekabül eder ).

İşte Fatih Sultan Mehmet 1000 sene sonra böyle bir Kustantiniye'yi fehteder.

Fetihle beraber tarihçilerin arasında  büyük bir iddaa başlar. Derlerki, dinamik ve ivme kazanmış Osmanlı, Kustantineyi fethetti Bizan'ı tarihe gömdü. Gömdü ama, çürümenin virüsünü taşıyan Bizans bürokrasisinide devraldı.

 

Ne Alaka ?

 

Bekli aklınızdan geçiyordur. 1500 sene önceki 'hooliganism' den bize ne. Doğal olarak alakasız gibi duruyor.

Geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasından önce taraftarlar sokaklarda gösteri yaptı. Şiddet kullanıldı. İki takımın oyuncuları maçtan önce kavga etti. Şiddet kullandı. Kamuoyunu değişik alanlarda bilgilendirmeye soyunmuş medya mensupları maçtan önce ahkam kesti. Şiddete çanak tuttu. Elitler ve kodamanlar Şeref Tribününde lobi yaptı, ülkeyi ve dünyayı kurtardı !

Bütün bunlar yaşanırken birde baktım, Fenerbahçe'nin Baş Generali Daum'um giydiği montun arkasında 'Fenerium' yazıyor.

İşte alaka bu alaka. Ne diyelim? Eski tas, eski hamam. Sadece tellaklar farklı.

 

Diğer Yazıları
Ne Seçimdi Ama…
Paris Olimpiyatları ve Tarihi Anılar