Neden Demokrat Olamadığımızı Eğitim Açısından Düşünmek
Neden demokrat olamadığımızı sorgulamadan önce, demokrasinin ve demokratik yaşamın önemi vurgulanması önem taşımaktadır.
Siyasetçilerin ve siyaset düşünürlerinin büyük bir çoğunluğunun demokrasi davasına inanmaya başlamış olmaları, siyaset düşünürlerinin büyük bir çoğunluğunun demokrasi davasına inanmaya başlamış olmaları, siyaset tarihinin en çarpıcı ve en önemli olaylardan biri olarak benimsenmelidir. Yine geldiğimiz noktada, bugün hepimiz demokrasiye inanmış durumdayız. Liberaller, muhafazakârlar, sosyalistler demokrasinin faziletlerinden bahsetmeye ve kendi demokratik etkilerini göstermeye istekli görünüyorlar.
Demokratik yaşamak uygar insanın en önemli özelliklerinden biridir. Dahası, uygar insanın en önemli özelliklerinden biridir. Dahası, uygar insanın yaşama biçimidir. Bu nitelik, çevresel etkenlerin yardımıyla, sonradan kazanılan; insanın yaşama biçimidir. Demokratik yaşam biçimi, insanın doğasına aykırı değil, tersine uygun bir yaşam biçimi özelliği taşımaktadır. Bu nedenle de, demokrasinin hep sorun edilmesi de aynı nedenle de gündemde tutulması gerekmektedir. Kendi başına bırakılmış bir demokrasi, kısa zamanda onu ortadan kaldıracak güçlerin akımına uğrayacağı gibi, böyle güçleri kendisi de yaratabilir.
Ülkemizde, demokratik yaşamın özellikle muhafazakâr hükümetlerin iktidar olduğu dönemlerde, engellendiği Türk Siyasi Tarihi’nde dikkatli bir inceleme ile görülebilir. Hakkında kitaplar yazılabilir. Burada hepsine yer verilemeyeceği için sadece AKP iktidarı dönemindeki demokratik yaşam hakkında bilgiler verilerek konu aydınlatılmaya çalışılmaktadır.
Demokrasilerde, bütün insanlar iyi yaşam, özgürlük ve mutluluğu elde etme önem kazanmaktadır. Ancak Erdoğan hükümeti, döneminde binlerce yurttaş düşünceleri yüzünden hapse atıldılar, baskı gördüler, halen devam etmektedir. Yine; AKP hükümeti döneminde sağlık, ekonomi ve eğitim olanaklarından, halkın yararlanması bakımından iyi yaşam koşulları sağlanamadığına şahit olmaktayız.
Demokrasi, insan aklına olan inancı temel alır. Ancak, AKP iktidarı dinsel öğeleri toplumsal, siyasi ve eğitim alanlara yayarak, uygarlığın temel taşlarından biri olan akıldan bilinçli olarak ve açık bir biçimde sapma göstermiştir.
Bilim ve sanat özgürlüğü, demokrasinin temel niteliklerinden biridir. Ancak, AKP döneminde düşünceleri ve dolayısıyla siyasi kimliklerinden dolayı birçok çağdaş bilim adamı mağdur edilmiştir. Sanatçılar da bu baskıda yar alan gruplar arasında gelmektedir. Fazlı Say, bu örneklerden biridir.
Kuvvetler ayrılığı ilkesi, demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından biridir. Ancak, yasama organının yürütme emrine açık ve dolaylı olarak etkisinin altında bırakılması, Erdoğan iktidarı döneminde çiğnenen demokrasi ilkelerinden biri olarak yerini alacaktır.
Toplantı ve gösteri özgürlüğü, AKP iktidarı döneminde kısıtlanmaktadır. İşçiler, memurlar ve öğrencilerin bu hakkı engellenmekte, baskı görmektedir.
Yurttaşlarımızın doğru bilgi edinme kaynaklarından biri olan iletişim araçlarının özgür ortamda hizmet verdiği yine tartışılmalıdır. Baskı altında tutulan bazı kitle iletişim araçları, AKP iktidarınca tehdit edilmektedir.
Demokrasinin yaşatılması kurumlar ve bu kurumlar arası kurulacak sağlıklı bir ilişki ile olasıdır. Bu kurumlardan biri olarak eğitim ve daha özelde ise okullar önemli yer tutmaktadır. Eğitimsiz demokrasi düşünülemez. Demokratik toplumun oluşması, sürdürülmesi, korunması eğitimli bireylerle olasıdır. Ancak, İktidarı çoğunlukla elinde tutan muhafazakâr partilerin döneminde, insan haklarına saldırıların arttığı ve şu günlerde de devam ettiği bilinçli çevrelerce görülmektedir. Demokrat bilinci kazandırılmadı. Ayrıca, yine cinsiyet ayrımı, ırkçı ve şoven duygular anılan dönemlerde kazandırılmış, bugün de devam etmektedir. Yine katılım, özgürlük ve eşitlik vb. değerlerin önemi kavratılmadı.
Demokrasi yaşanarak öğrenilir ilkesi göz ardı edilerek, uygun demokratik yaşam alanları kazandırılmada başarısız kılındığını görmekteyiz. Yine Ne liberalizm/İslam eksenli bugünün müfredatında demokrat birey yetiştirilmesi de beklenmemelidir.
Bütün bu görüşler, demokrat yaşam açısından, bizim nasıl bir eğitim anlayışımız olması gerektiğine götürmektedir. Başta, özde demokrat partilerin iktidarı olmak üzere, bireylerin kendini gerçekleştirecek ve toplumcu bir eğitim anlayışına sahip olmamız gerekir.