Michael Jackson ve mükemmellik takıntısı..

Güncelleme:

Michael Jackson, peçeyi kaldırdı, takke düştü kel göründü.  Biraz jargon gibi oldu  kusura bakmayın ama durumu güzel anlatıyor.

Neyse efendim aslında çok trajik bir durum, o muhteşem ses, doğuştan star olarak doğmuş bu insan, mükemmeliyetçilikte o kadar  ileri gitmiş ki artık, ne rengi kendine ait, ne yüzü, ne vücudu, hormonları…

Her şeyi tepe taklak olmuş, çok yazık…

İşte bu hal böyle çok ince bir çizgide gidip geliyor. Mükemmeliyetçilik takıntısı, her konuda arızalı bir durum.  Bir tutturmuşlar, incelme, zayıflama, 0 beden olayı.

Yıllardır, spor  yaparım, öyle ki, egzersiz salonlarında tansiyonum düşüpte, bayılmaya kadar spor yaptığım dönemler oldu. 36 beden olduğum zamanda ama şimdi bakıyorum, 38-40 arasında gidip geliyorum ve çok kilo almaya meyilliyim.

Yapısal olarak, ince uzun görüntülü birisi değilim. Belki 30 lu yaşlarda olmamdan olabilir bilmiyorum artık, istediğim tahta gibi görüntüye kavuşamıyorum. Diyet yapsam, belli bir süre sonra,  yine aynı kiloma  yavaş yavaş dönüyorum.

 Yani vücudun tolore ettiği bir kilo var, o kilo illa  ki  yerine geliyor.

 Hayatım boyunca  sürekli dikkatli yemekten bıktım. Beslenme uzmanları kadar kitap okumuşluğum var, neredeyse profesör düzeyinde oldum.

Ama artık yeter, kepek ekmekli tostlardan, şekersiz çaylardan bıktım. İnce görünmek falan umurumda değil, hesapsız yemek istiyorum..

 Canım isterse, yatmadan önce bir paket çikolata yiyip yattığım bile oluyor.

 Hep tatlıları  yiyip, kendimi suçlu gibi hissetmekten bıktım.

 Bazen arkadaşlarımla dışarı çıktığımızda, onları da tatlı yemeye teşvik ediyor ve boş verin arkadaşlar, nasıl olsa bir gün ölüp gideceğiz, bari canımızın istediği tatlıyı, pastayı,  çikolatayı yiyelim de gidelim diyorum.

 Zaten onlar da, benim gibi tatlı , çikolata canavarı, ayartılmaya dünden razı ,  hemen doğru deyip bir güzel tatlıları  yiyoruz ne yalan söyleyim..

Artık böyle mükemmel görünmeyi istemiyoruz..Böyle takıntılarımız yok.

Hiçbir konuda mükemmel olamayabiliriz, biz kadınlar da artık Bridget Jones gibi olmak , mükemmel olmasak da sevilmek istiyoruz.

Nedir bu her konuda mükemmellik takıntısı,  en mükemmel halimiz, en doğal ve en kendimiz gibi   olduğumuz  halimiz.  Boşverin Botoxları, dolguları, zayıflık takıntısını, artılarımızla, eksilerimizle  her şey ortada.

 Ya olduğumuz gibi olacağız,  ya da bir gün, biz de  Michael Jackson" a benzeyeceğiz  ona göre..